aklı alır gibi olmayan durum. yer yüzünün %70'inden fazlası su ve su ürünlerinden ibaret olmasına ve ileri teknolojik çağında yaşamamıza rağmen hala kuraklık var demek pek kabul edilebilir bir bahaneymiş gibi görünmüyor. gelişmiş modern insan taştan dahi su çıkartıp vahalar yaratırken çöllerin ortasında, engin denizlerle çevrili afrika ve ülkelerinin kuraklıktan kırılıyoruz diye insanlığa malolmuş ayıplarıyla gündeme gelmeye çalışması ve sefilleri oynaması tam manasıyla ucuzculuktur. tasvip edilebilir gibi değil...
afrika'nın yer alı ve yer üstü zenginlikleri emperyalist ülkeler tarafından yıllardan beri sömürüldüğü için ortaya çıkan durum. denizden su arıtılır yine su bulunur. ama adamlar sürekli kabile çatışmaları ile meşgul olmuşlar. arada emperyalistler zenginliklerini cukka etmiş.
dağlar denize paralel olduğu için, denizin ılıman etkisi iç kesimlere giremiyor afrikada. bu durum karayolu ulaşımını da olumsuz etkiliyor. kıyılarda turunçgil yetiştirilirken, iç kesimlerde nohut, kuru fasiiilleee gibi baklagiller ve buyydeyy, arpa yetiştiriliyor. dağlar denize dik uzansaydı mesela, körfez, koy falan da çok olurdu ama değil işte. evet lise 2'ye gidiyorum, son dersimiz de coğrafyaydı.
haritadan bakınca afrika'yı suyun ortasında küçük bi ada parçası gibi gören, eksen eğikliğinden, güney yarımküreden, güneşin aylara göre mesafesinden vs. vs. haberi olmayan cahil söylemi.
--spoiler--
çöller, ısı farklılıklarının çok yüksk olduğu bölgelerde kayaçların çürüme hızının fazla olduğu bölgelerde oluşur. afrika kıtasında da güneş ışığının dik açıyla geldiği yaz ayları güneşin dünyaya en yakın olduğu zamanlara (3 ocak) denk gelir. bü yüzden güney yarımkürenin yaz ayları kuzey yarımküreye göre çok daha sıcaktır. aynı şekilde kış aylarında da (4 temmuz) güneş dünyaya en uzak mesafededir. yani aşırı soğuk olur. bununla birlikte afrika kıtası 30 milyon km kare lik yüz ölçümüyle çok büyük bir kıtadır ve çöllerin görüldüğü orta kısımlar denizlerden tahmini 1000 ila 3000 km uzaklıktadır.
--spoiler--
