eskiden, komşu evler arasında yaşanan hırsızlıkların, dünyanın küçük köy olması sonucu, kıtalar arasında yaşanmasının sonucudur.
"insan insanın kurdudur" gerçeğinin, geometrik şekillere bürünmesidir.
1. dünya savaşı öncesi ingiliz ve fransız emperyalizminin olası bir yenilgi üzerine sömürgelerinin tehlikeye düşmemesi adına afrika'yı masa başında paylaşmalarıyla oluşturulmuş ülkelerdir.
aslında tek sebebi emperyalizm veya sömürgeci devletler olmayan şeydir. afrika'da sınırların cetvelle çizilme sebebi malum çöl, bozkır bitki örtüsünde ülkeleri birbirinden ayıracak nehir, dağ gibi doğal sınırlar olmamasıdır. aynı şey amerika nın orta bölgesindeki eyaletler için de geçerlidir. baktığınızda nebraska, dakota, kansas, wyoming gibi eyaletlerin sınırları da aynı şekilde kilometre ve enlem/boylam hesabı yapılarak çizilmiştir. çünkü buraları da dümdüz çöl veya bozkırdır. bunu da sömürgeci devletler, insanları birbirinden ayırmak için mi çizdi ? yoksa wyoming eyaleti de mi sömürülüyor ? soruları geliyor insanın aklına.
örnekle pekiştirelim de tam olsun : meriç nehri yunanistan ile türkiye arasındaki sınır olarak belirlenmiş ve sınır nehrin akış yatağına göre çizilmiştir. veya italya ve isviçre arasındaki sınır alp dağları ile belirlenmiş ve buna mukabil oldukça titrek bir çizgi oluşmuştur.
bunun tam tersi amerika ve kanada sınırında göller bölgesi hariç sınır oluşturabilecek bir doğal bölge olmadığı için de burası da afrika gibi düz bir çizgidir. planlı yerleşimle falan da alakası yoktur yani. düz yolda zigzag çizerek yürümezsiniz sonuçta.
işin daha acı tarafı nedir biliyor musunuz sözlük ahalisi?
gidin afrika'da bir sudan'lıya haritasını gösterin, muhtemelen gözüne hoş gelir. muhtemelen daha önce hiç görmemiştir ve şekilsiz eğri büğrü rusya, iran, yunanistan, türkiye gibi ülkelere bakar, bir de cetvelle çizilmiş kendi ülkesine, ne kadar düzgünüz derler...
sömürgeci avrupalı hristiyanlar'ın afrika'yı paylaşırken ne kadar rahat olduklarını ne kadar umarsız olduklarını gösteren durumdur. küçükken atlasa baktığımda hep dikkatimi çekerdi.
catir cutur affedersiniz s.kisip sonra aids'ten kirilan, ondan sonra bize niye yardim etmiyorsunuz diyen insanlarla dolu ulkeler. it surusu gibi cogaliyorsunuz, hangi birinize yetisecegiz? tabi cocuklarin gunahi ne, adam gibi ekmegini yiyip calisan gencin gunahi ne, ona birsey demem, yazik.
afrikalıların iç savaş ve karmaşalardan bıkıp abi sen şu üçgeni al ben bu kareyi şeklindeki afrikayı afrikalıların geometrik paylaşımının sonucu sınırları şekillenen ülkelerdir.
ne kadar acidir, paraniz vardir, paris'i/londra'yi/new york'u/pekin'i/sydney'i/istanbul'u gezip gormussunuzdur.
bir de afrika'da safari tutuna cikayim dersiniz. baska ugrasiniz yoktur.
afrikanin collerinde, camurlu sularinda, balta girmemis ormanlarinda korkuyla gezinirken, her an sagdan soldan aslan/kaplan/yilan firlayacak korkusuyla ilerlerken agactan bir yamyam duser. zenciyse ve yari ciplaksa yamyamdir o sizin icin. o ucsuz bucaksiz topraklarda rastladiginiz tek insanoglu size fransizca konusmaya baslar. ana dilidir. hosunuza gider degil mi? gulersiniz. yamyam bile fransizca biliyor diye.
ne kadar acidir.
ne acidir ki o adam kendi dilini fransizca sanir. ne anlama bile geldigini bilmeden hiristiyan/muslumandir.
simdi gidip yatalim otelimizde. bu kadar aci yeter. uyuyunca unuturuz ertesi sabaha.
sömürülmek için ya da sınırları beli edilsin diye kendilerine sömürgeci politikacıların bile değil her birine o kabilenin işlerine bakan bir yüzbaşı ya da binbaşının layık görüldüğü ülkelerdir.g8 tarafından üst düzey bürokratların ilgileneceği kadar bile öneme değer bulunmayan insanlar yaşar o topraklarda.