beşiktaş'ın kalesinde bir oyuncu - kaleci olması şart değil- olduğu takdirde olması muhtemel olay. hele bu sene daha bi muhtemel sanki. ama this is the football, that's the football... bilinmez.
gelen iki yıldızın gazıyla peşin konuşan bjk taraftarı hezeyanıdır. ama unuttukları bir şey var ki fenerbahçe, özellikle de lig maçlarında, favori olmadığı maçları kazanmaya pek bir yatkındır. hemen tarihin koridorlarına uzanalım:
26 mart 2000 galatasaray fenerbahçe maçı: yıl 2000, galatasaray avrupa'da resmen ortalığın amına koyuyor. mallorca'lar, leeds united'lar dize geliyor. fenerbahçemiz ise tam tersi bir durumda, ligi kaçıncı bitiririz diye konuşuyoruz. ali samiyen'deki bu maçı fenerbahçe samuel johnson'un golüyle 1-0 kazanıyor. o zaman için büyük şoktu, ben bile şaşırmıştım maçı almamıza.
8 mart 2006 fenerbahçe galatasaray maçı: fenerbahçe'nin yine pek iyi oynamadığı bir dönem. türkiye kupası çeyrek final ilk maçı. ama kadıköy'de kazanan alex'in frikik golüyle fenerbahçe oluyor. hatta arkadaşlarla "lan olm böyle boktan bi durumda bile sizi yendik" muhabbeti yaptığımı hatırlıyorum.
9 kasım 2008 fenerbahçe galatasaray maçı: yine fenerbahçe'nin favori olmadığı ve harry kewell'lı, casio lincoln'lü, milan baros'lu galatasaray takımının kadıköy'de fenerbahçe'yi rahat geçeceği düşünülen bir müsabaka idi. rıdvan dilmen bile "fenerbahçe'nin tek avantajı ev sahibi olması" demişti. üstelik o sezona luis aragones teknik direktörlüğünde 6 maçta 4 yenilgiyle lige başlamıştı fener. fakat skor da sürprizdi: 4-1.
3 mayıs 2009 beşiktaş fenerbahçe maçı: aragones'li o lanet sezonda yine fenerbahçe'nin yenilecek takım sıfatıyla çıktığı müsabaka. üstelik beşiktaş da şampiyonluk yolundaki en güçlü takımdı ama daniel guiza ve semih şentürk'ün golleriyle kazanan gene fenerbahçe oldu. o dönem için bu da az sayılmayacak bir sürprizdi bence.
yani demem o dur ki, maç oynanmadan konuşmak çeşitli göt olmalara sebeptir. lakin kazanan yine beşiktaş olursa bir fenerbahçeli olarak tebrik etmekten asla gocunmam.