müziğin nimetlerinden biri, dinlerken insanı oradan oraya savuran bir system of a down parçası. oldukça etkileyici bir melodiye ve bir o kadar etkileyici bir klibe sahiptir. hüzünlendirir, düşündürür, silkeler.
2:28'de giren gitar-vokal ortak yapımı bölümle dinleyenlerin afedersiniz .mına koyan şarkıdır. ben böyle hayvani, hissiyatı yüksek şarkı duydum da, az duydum yane. fazlasıyla güçlü şarkı.
grubun benzer özellikler taşıyan bir başka şarkısı için; (bkz: spiders)
yanlış bilmiyorsam yalnızca orijinal albümde hidden track olarak sonunda arto tunçboyacıyan girmektedir. şarkının kendisi mükemmeldir. yalnızca son kısmını dinlerken akla zikir çeken ilginç insanları getirir. çünkü belli aşamadan sonra sadece hah huh hah huh hah huh..
asi, ders veren, serj ile daron'ın ses uyumuna kanıt olan, mükemmel bir soad parçasıdır. şarkı kadar güzel olan klibinin yönetmenliğini ise shavo odadjian (grubun basçısı) yapmıştır.
"gitara yeni başladım, güzel ve basit tablı bir şarkı arıyorum" diyen bünyeye en güzel önerilerden biridir.
şarkının asıl kısmı bittikten sonra giren, çoğu kişinin "aha kızılderili müziği" şeklinde tepki verdiği bölüm, aslında ayrı bir şarkıdır. adı "arto"dur. arto tunçboyacıyan ve serj tankian'ın beraber yaptığı bir çalışmadır.
melodisi ise gregoryan kilisesinin en hüzünlü ilahilerindenmiş. ama native perküsyon kısmı müthiş.
ha ayrıca, aerials'ın kendisi zaten müüüüüthiş bir şarkıdır. ona lafım yok.
serj'in her haykırışında insanda çeşitli duygusal travmalar meydana getirdiği şarkıdır. ayrıca her soad şarkısı bir uzun havayı çağrıştırmaktadır bende. bu adamların bu topraklara yakın bir yerden çıktıkları her nağmelerinden bellidir. bu şarkı buna belgedir.
melodisi arada bir geceleri kafamda çalan fakat adı bir türlü aklıma gelmeyen en sonunda gece yarısı dayanamayıp bu konularda usta bir arkadaşı arayarak melodiyi gitarlana çalarak ve mırıldanarak eninde sonunda adına ulaştığım mükemmel system of a down şarkısı.
anlatılmaz guzellikteki soad sarkısı. yaklasan bir tehlikeyi haber vermeye calısıyor gibi siddetli bi sekilde sizi uyarır, sesini duyurmaya calısır. sonra birden muzik başından beri korudugu isyankar* havayı nedensiz ve habersiz bırakır* ve slow bir hal alır. bir sure yola boyle devam eder ve sonra muzik tekrar sertlesir... sonunda ise huzunlendiren essiz bir ezgiyle basbasa kalırsınız... mukemmel...
gitarların konuştugu bir s.o.a.d. parçası. özellikle "life is a waterfall" kısmında mevzuya yaklasımı ile beni benden almıstır. ama sevilmemelidir, ne de olsa soad'dir , pistir, kakadır.
lise döneminin marşı olan parçadır. kulaklıkta bu şarkı, istiklal caddesi bir aşağı bir yukarı gidip gelinir, düşünceli.. zaman geçtikten sonra dinlendiğinde maziyi canlandırır, hafif bir tebessümle.
aerials in the sky.
when you lose small mind you free your life.
yani antenler gokyüzünde.
ne zaman o ufak aklini kaybedersen hayatini ozgur birakirsin. *
sozleri cok abes ama kulaga cok hos gelen sarki.