Adıyaman-Kahta-Siverek-Diyarbakır Karayolu, Atatürk Baraj Gölü üzerine inşa edilecek Nissibi Köprüsü sayesinde önemli ölçüde kısalmaktadır. iki yaka arasında halen feribot seferleri ile sınırlı şartlarda sağlanabilen ulaşım projeyle beraber çok daha kısa ve konforlu olacaktır.
Yörenin tarih ve kültür turizmi açısından yüksek postansiyeli, Nissibi Köprüsünün yapılması ile büyük bir ivme kazanacak ve köprü bölgenin sosyo-ekonomik kalkınmasına büyük katkıda bulunarak, yöre halkına büyük yararlar sağlayacaktır.
Nissibi Köprüsü teknik özellikleri bakımından da Türkiye inşaat sektörü için bir dizi ilk ve yenilik içeren örnek bir projedir.
Uluslararası literatürde Cable Stayed olarak adlandırılan ve Türkçeye Eğik Askılı Gergili Köprü olarak çevrilen bu köprü tipi, tıpkı istanbul Boğaziçindeki Asma Köprüler gibi büyük açıklıkların aşılmasında kullanılan çok modern ve çağdaş bir köprü tipidir. Her iki yönde ikişer şerit olmak üzere toplam dört karayolu şeridini taşıyacak olan Nissibi Köprüsünün baraj gölü üzerindeki orta açıklığı 400,00m, köprünün her iki yakadaki pilonları 96,00m yükseklikte ve köprünün toplam boyu 610,00m dir.
Bu özellikleri ile Nissibi Köprüsü ülkemizde bir ilki oluşturmaktadır.Gülsan tarafından 2012 yılında inşaatına başlanmış olan Nissibi Köprüsü 2,5 yıl gibi kısa bir sürede tamamlanarak halkımızın hizmetine sunulacaktır.
Nemrut dağı: çevresine göre en yüksek alan olması ve etrafında başka dağ olmaması sebebiyle, güneşin doğuşu ve batışı sırasında aşağıda kalan ufuk çizgisinden yükselen güneş harika görüntüler oluşturmaktadır. Güneş adeta ayaklarınızın altındadır. Ayrıca henüz keşfedilmemiş onlarca sır barındıran güneşin doğuşunu izleyen devasa tanrı heykellere ve tümülüs'e sahiptir.
Pirin-perre kaya mezarları: antik roma dönemine ait kaya mezarlardır. Şehrin hemen girişinde bulunan, tamamen kayadan oluşan bir tepede kurulmuş antik bir şehir gibidir. Tepenin tamamı farklı sayılarda odalardan ve salonlardan oluşan kayadan oyma evlerden oluşur. Her odada 1-6 arasında değişen yine kayadan oyma mezarlar vardır. Şu anda antik kentin sadece %10'u toprak altından çıkarılmıştır.
kahta kalesi: derin bir vadiden geçen bir akarsuyun yanında yükselen 350 metrelik dev bir kanyon uçurumun kenarında kurulmuş yüksek güvenlikli bir kaledir. Kommagene krallığı bu kalede 350 askerle haçlı ordusu'nu bozguna uğratmıştir. Mahzenlerine girip gezmenin cesaret istediği bir yapıdır. Restorasyondan sonra harika bir görüntüye kavuşacaktır.
Bunlar benim gezip gördüğüm tarihi yerleridir. Geri kalanları internetten araştırdığımda en az bunlar kadar mükemmel yerler olduklarını gördüm. inşallah o yerlere de gidebilirim.
Sürekli göç vermek gibi bir sorunu olan, yatırım sıkıntısı ve haliyle iş sıkıntısı çeken şehirdir.
Küçük, sakin yapılı ve huzurlu bir şehirdir. Haliyle sosyal yaşantısı zayıf ama insanların güvenilir olduğu bir yerdir.
Sabahları ekmek fırınlarında biber ve domates pişirilir, bol bol yenilir. Teröre fazla prim vermeyen, muhafazakar bir yapısı vardır.
Son zamanlarda yeni açılan ve gelişmeye başlayan üniversitesi ile canlılık artmaya başlamıştır.
(bkz: Abuzer Kebabı)
bugün bu saatlerde kar, belediye ve demokrasi parkı arasındaki caddede büyüleyici bi manzara oluşturmuştur. gecenin siyahı, yeni yapılan kaldırımlardaki süslemelerin ve aradaki havuzun mor ışıklarına gökten yıldız yağıyormuşçasına yavaş yavaş ve iri taneli karlar eklenince resmen büyülemiştir.
Adıyaman, Adıyaman ili'nin merkez ilçesi ve aynı ilçedeki şehirdir. Atatürk Barajı'nın bir kısmı Adıyaman ili sınırları içerisinde yer alır. Kommagene Krallığına ait kalıntılar ise Nemrut Dağında yer alır. Türkiye'nin en hızlı büyüyen illerinden biridir.