sevdiği kişiyi unutmaya çalışan kişinin sözüdür.
mektuplar, şiirler yazar; içinde bu cümlenin geçtiği. ve depresif bir havada takılır, öyle ki her şeye ağlar; sürekli yüzü asık dolaşır.
Öyleyse nice yağmur
Niye bir kız saçı gibi sokaklarda
Aynaya baksam kalbim görünür
Aklımda gitgide büyüyen yara
Bir ağacın en uzak dalı gibi sessizce çürür
Ölüm, evet ölüm bile geç kaldıktan sonra
Cenk Taner'i pek sevmem, severek dinlediğim çok nadir şarkıları var ama bu şarkının "kafeiniydin kahvenin, geç saat dostuydun bu şehrin" kısmı pek hoşuma gitti. Tüm sözler de şöyle:
Naber nasıl gidiyor? iş güç, aşk güç, e hayat?
ne kadar neşeliydik namlu önünde, bir kaplan gibiydik pençeleri açık
her daim çıkardık beton evlerden her daim kaçardık kağıt kafeslerden
bomba altında siviller gibi, ne olduğunu anlamadan.
aslanları bile avlıyorlar, sen ki bir kuştun nadir, narin
kafeiniydin kahvenin, geç saat dostuydun bu şehrin
tadına hiç varamadın amatör aşkın, amatör aşkın
amatör ruha hijyen gerek,
alet gerek, tesis gerek, ödenek gerek
bu acil servislerde, adını unutmaya devam ediyorum.
bir maçın son anında, kasti tekmeler diyarında
koşuyorum kırmızı kartlara doğru
kaçıyorum şahsi verkaçlarla
festival zamanı istanbuL'da
bizimkisi resital olsa olsa
bu puslu sabahlarda, adını unutmaya devam ediyorum.
Gözlerini uzak tut benden
Özel olan herşey bitti artık seninlen
Zehir ettin hayatımı giderken
Durma kaç bu sefer ezelden
emrine kul olacak birini bul tezelden..