adını sen koy

entry192 galeri2 video5
    24.
  1. daha filmi izlemedim kanımca Tuna Kiremitçi'nin "Git kendini çok sevdirmeden" kitabının filme uyarlanmış hali.
    1 ...
  2. 25.
  3. -abi en son kaç diyorsun sen şimdi?
    -adını sen koy.
    -en son 150 olur.
    -abi 200 ver anlaşalım...
    1 ...
  4. 26.
  5. yeni bir ıssız adam vakası olmasından korktuğum, yarın vizyona girecek olan film. *
    1 ...
  6. 27.
  7. tuna kiremitçi'nin ilk filmi.
    1 ...
  8. 28.
  9. dün yönetmeni ve senaristi tuna kiremitçi'yi, oyuncuları; melis birkan ve cemal toktaş'ı radyo a'da konuk ettiğim film.
    1 ...
  10. 29.
  11. Sevgimi nefret mi adını sen koy diye devam eden şarkı.
    0 ...
  12. 30.
  13. dün vizyona girmiş, eskişehir*'de çekilen bir tuna kiremitçi filmi.
    2 ...
  14. 31.
  15. beklentilerimi fazlasıyla karşılamış, özellikle ahmet mümtaz taylan ve cemal toktaş'ın çok başarılı olduğu, izleyeni pişman etmeyecek film. tuna kiremitçi'de ilk filmi olmasına rağmen çok başarılı bir iş çıkarmış. bir sanat eseri değil tabii, ama fazla kafanızı yormadan izleyebileceğiniz keyifli, sakin bir film olmuş. *
    1 ...
  16. 32.
  17. fragmanından çakma ıssız adam olduğunu hissettiğim filmdir.
    0 ...
  18. 32.
  19. ıssız adamdan etkilenerek yapıldığı her halinden belli film. yahu biz sevmeyiz böyle romantik tantanaları, bize varsa yoksa 2012 olacak işte efekt mefekt. ya da new moon, o yabancı film olduğu için romantik olabilir. bu filmde tutarsa devamının ''çocuğu sen koy'' adı, sloganıda ''gelmesinide gitmesinide bilmiyenlere.'' olacak sanırım. abimm filminede bunada gitmemek lazım. türk filmi bunlar yahu, film mi bunlar? tutumlarımız hep böyle nedense...

    türk filmlerinde farklı işleri desteklemeyip, sonrada '-neden hep aynı filmler?' diyen seyirciye hitaben abimm filmiyle ilgili entry girdim #6697402 destek olmalıyız gibisinden, beğenilmedi, üzüldüm bu tutuma; türk sineması benim için cidden çok kıymetli, ben 2012 ye gittim, new moon filminede ama neşeli hayat ve abimmide izledim. kötüyse eleştirelim ama ne olur biraz destek şu sinemamıza. sinemamızın bize ihtiyacı var. izlemeyeceksek bile biraz saygı duyalım. bu kadar zormu sözlük kardeşleri?
    0 ...
  20. 33.
  21. beyazperde.com da yorumları okuduktan sonra izlemeye değer bulmadığım klişe türk filmidir.
    0 ...
  22. 34.
  23. harika bir müslüm baba şarkısı.
    1 ...
  24. 35.
  25. sen " koydun " bir de ben " koyayım " adını.
    2 ...
  26. 36.
  27. net bir şekilde kötü vakit geçirdiğim ve çok kısa zaman sonra hakkında neredeyse hiçbirşey hatırlamayacağımdan uzatmadan nedenlerini sıralamak istiyorum...

    ---------------spoiler---------------------

    can karakteri her anlamda dörtdörtlük, kızların hasta olacağı bir tip. adamın eli yüzü düzgün, zengin, iyi bir okul bitirmiş ve babasının şirketinin işlerini yürütüyor (yani sorumsuz değil), ince ruhlu (kıza porsuk çayının yanında yaptığı sürpriz, kızın çocukluk hayali köy evini yaptırması vb.), zamanında çapkın ama kıza sırılsıklam aşık olup sadık bi adam olmuş (kızların en çok hoşuna giden şeylerden biri de bu herhalde). bunun yanında ilişki başlayalı daha 6 ay bile olmamış ve evlilik kararı alındığına göre kız da adama sırılsıklam aşık. herşey güzel. bu noktada can'ın en yakın arkadaşı geliyor almanyadan nikah şahitliği için. bu adamın adı da ılgaz. ılgaz sıkıcı, bunalım, konuşmayan, konuşurken adamın gözlerine bakmayan silik bir tip. bu adamın abisi de deli. saçmalıklar burada başlıyor. ulan her anası babası ölen (abi arabayı kullanırken gerçekleşen bir trafik kazasında da olsa) çocuk bunlar kadar fıttırır mı? hadi bunu abi kardeşin çıkış noktası olarak kabul ettik, benimsedik, filmi izlemeye devam ettik. ılgaz konuşmamaya, ota böceğe bakmaya devam etmektedir, arkadaşının nişanlısıyla tanışmış ve kızı sallamamıştır filan, hatta kızın incelik olsun diye hediye verdiği satranç takımını geri gönderiyor. adam bunalım bir tip olduğundan sineye çekiyoruz bunları da. ama sonra bilgisayarını açıyor ve o da nesi, elemanın masaüstünde arkadaşının nişanlısının fotoğrafı. can, arkadaşına abi bak benim nişanlım bu diye fotoğraflarını gönderiyor ve ılgaz denen bunalım fotoğrafa aşık oluyor. sen madem böyle bir halt ettin, kalbine dur diyemedin (fotoğraftaki nişanlıya aşık olarak ki saçma), ama en yakın arkadaşına da çok değer veriyorsun, gelme kardeşim ozaman düğüne filan, bir bahane bul. neyse geldin diyelim ve zaten kıza da açılmıcaktın ama deli abi çıktı piyasaya ve kıza, ılgaz seni seviyo, sen de onu sev yiyişin filan diyor. yahu bu kız nasıl bir kız ki bu deli abinin sözünü ciddiye alıp, hiçbir çekici yönü olmayan ılgaza tav oluyor ve 6 ay önce tanışıp aşık olduğu evlenmek üzere olduğu ideal adamı (can) unutuyor birden. ılgaz bunun yüzüne seni seviyorum, ben seni fotoğrafından sevdim dese kız dünyaları unutacak, kaçıp gidecek almanya'ya beraberce. bu ne beeeee. sonunda da ılgaz babasının, anasına fatmam fatmam diyerek yazdığı mektupları kıza gönderiyor, ismini vermeden ve kız kimden geldiğini bilmeden bu mektupları okuyor herşeyi anlıyor olmalı ki duygusal müzik eşliğinde ağlıyor. herhalde telepati yöntemiyle anlaşıyorlardı.

    genellenirse, hiçbir karakterin derinine inilmemiş, hikayeleri anlatılmamış, ilişkilerin ruh hali iyi aktarılamamış ve bir aşk filminde aşk işlenememiş. oyunculuk açısından da ahmet mümtaz taylan hariç takdir edilecek kimse yoktu.

    ---------------spoiler---------------------

    türk sinemasına destek vermiş olduk, para verdik o oldu...
    2 ...
  28. 37.
  29. adını hakkaten koymak gerekirse "entel triplinin entel tripli" filmi olabilir. tuna kiremitçi'nin bu tırt duygu adamlığından bir şekilde kurtulması lazım bence. hâlen liseli gibi gözümde.
    2 ...
  30. 38.
  31. izledikten sonra " bi insan niye böyle bi film çekme gereği duyar?" diye düşündüren film.anlatılan hikaye bi anlamsız, filmin kurgusu ayrı bi anlamsız. sanki film hiç ilerlemiyor gibi.tamam melis birkan ı seviyoruz ama olmamış bu sefer.
    0 ...
  32. 39.
  33. güzel filmdir. ahmet mümtaz taylan deli rolüyle hayran bırakmıştır.
    1 ...
  34. 40.
  35. aşk romanlarının güçlü kalemi tuna kiremitçi'nin yazıp yönettiği film. aynı zamanda da uzun metrajlı ilk filmi. filmin yıldızı ahmet mümtaz taylan. inanılmaz oyunculuk, inanılmaz mimikler.. aslında dümdüz bir film ama tuna kiremitçi aşk hikayelerini güzel işleyen bir adam. bu filmde de bu yeteneğini konuşturmuş. kırık bir aşk hikayesi, mutsuz son.. sinema da olmasa bile, evde izlenebilir.. rockus dışında soundtrackleri'de iyiydi filmin. ayrıca da melis birkan sevimliydi biraz.. batmadı oyunculuğu. ılgaz'a da ayrıca hasta olduk, he he! şu diyalogu da yazmazsam olmaz..

    aybige- hani dedin ya, herkes seni sevsin istiyorsun diye.. evet, galiba haklısın.. babamdan eksik kalan sevgi boşluğunu böyle doldurmaya çalışıyorum.. biri beni sevmeyecek diye ödüm kopuyor..
    ılgaz- herkese kendini sevdiremezsin..
    aybige- haklısın, salaklık benimki de..
    ılgaz- değil.. ama sevdiremezsin..
    1 ...
  36. 41.
  37. tuna kiremitçi yönetmenliğinde yeni gösterime girmiş film.

    insanın içinden ben niye koyuyorum sen koy demek geliyor.
    0 ...
  38. 42.
  39. seni sevmiyorum demenin birinin gözlerine bakarken ne kadar zor olduğunu o an anladım dönülmeyecek olan bir yola girmenin. "Artık gittiğim her yer, gördüğüm herşey söyleyeceğim her kelime senindir canım; "Senindir şu kalbimde ne var ne yoksa. Biz kavuşsak da böyle, kavuşmasak da." mektuptaki sözler insanın aklından çıkmıyor..
    1 ...
  40. 43.
  41. arkadaşımın başına gelen bi olaydır.. eskişehirdeki çekimleri esnasında, dahada belirtmek gerekirse bi tren istasyonu çekimi esnasında, bizim afacan setin tam ortasına giriş yapar kapıdan, tabi hiç bi uyarı levhası falan olmadığı için dikkat dizi çekimi olan kavşak falan diye, daan diye dalmış kameranın tam orasına.* o kapıdan istasyonun iç kısmına girince kestiiik diye bi ses duymuş, tabi duymasıyla assigtir noluyo lan tepkisi kaçınılmaz. neyse herkes kameranın arkasından gel gel bu tarafa gel, bu yanıya gel diye kaş, göz, el, kol işaretleri falan yapmışlar, bu gitmiş tabi yönetmenin olduğu tarafa, ya özür dilerim afedersiniz gibi yıkama yağlama cümlelerinden sonra tabi adını sormuş filmin:
    + aabi hangi film?
    -adını sen koy
    +ben mi? hmm şeyy, valla bilmemki, ne desem?
    -yok öyle değil, filmin adı "adını sen koy".
    +haaauu, kem küm, neyse kolay gelsin ozaman.
    * *
    4 ...
  42. 44.
  43. tuna kiremitçi imzası taşıması baştan önyargı oluşturan film. ergen modundan çıkamamış iki isimden biri -bir diğeri mehmet çoşkundeniz- olarak gelir bana. o sebeple gidip sinemada bu filmi izlemek aklımın ucundan dahi geçmezdi. testereye niyet ettik bahtımıza adını sen koy çıktı. hazır izlemişken yorum yapmadan geçmeyelim.

    konu sıradan. zaten aksini bekleyemezdiniz çünkü imza tuna kiremitçi ne kadar yaratıcı olabilir ki? ama bu demek değil ki film berbat olmuş. hayır efendim olmamış. vasat diyebiliriz, izlenebilir bir vasat. izlenebilir kılan ise cemal toktaş ve ahmet mümtaz taylan olmuş. şahsımı filmdeki aşktan öte abi-kardeş diyaloğu etkiledi desem yeridir. aralara serpiştirilen komedi diyaloglar ise filmi bayık bir aşk filmi olmaktan çıkarmış. melis birkan ise daha pişmesi gereken, oyunculuğu yapay kalan biri bence ama ıssız adam'dan daha iyi bir performans sergilemiş.

    son olarak; cemal toktaş'ın canlandırdığı karaktere bayıldım. sessiz, sakin, az konuşan, kendi halinde, mantığı aşkın önüne taşıyan bir karakteri canlandırmış çok da başarılı olmuş. her eve lazım böyle bir erkek.*
    3 ...
  44. 45.
  45. tuna kiremitçinin gına gelen romanlarından sonra yine gına getirtecek ıssız adam özentisi filmi. (bkz: bir bu eksikti)
    2 ...
  46. 46.
  47. konu ve senaryo bakımından sıfır, ahmet mümtaz taylan bakımından on numara filmdir. filmde güldüğüm, üzüldüğüm, etkilendiğim ne kadar sahne veya replik varsa hepsi ahmet mümtaz taylan'ın oynadığı karakterle ilgiliydi. helal olsun. çok iyi iş çıkarmış.
    o değil de, filmin konusu yok lan. ıssız adam ile kıyaslanıyor ama, ıssız adam'da iyi-kötü bir konu vardı en azından. bu filmde ekrana mal mal baktığınla kalıyorsun, çıkışta da "ee noldu yani?" demekten de kendini alamıyorsun ister istemez. olmamış efendim olmamış. böyle sıradanlık bizi bozar. biz ekşın isteriz. bihter isteriz.
    1 ...
  48. 47.
  49. olmamış bir filmdir, "Dostum siz şemsiye yapınız, sadece şemsiye yapınız, daima şemsiye yapınız" misali "tunacım sen sadece yazarlık yap, sadece yazarlık yap,daima yazarlık yap" ama film yapma emi.

    ama yiğidi öldür hakkını yeme, ahmet mümtaz taylanın oyunculuğu muhteşemdi, takdire şayandı, filmde dişe dokunur tek şahsiyetti, melis birkan da güzellikten kurtarır, cemal toktaşta ağır abi olarak hoştu ama elimde olsa döverdim, konusundan bahsetmeye gerek yok zira bi bok yoktu.

    he bir de
    (bkz: dostum aşk filmi dedin komedi çıktı)
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük