" Tünel kazdığımız geceydi,
Müfreze çığlıklarından sıyrılıp,
Rüzgar esiyordu..,
Sesi; bıçak gibi kesiyordu,
Kulağımda yazılı harflerin
Eylem dolu yankılarını.
Duvarlar dökülüyordu, boyalar..
Ve bilmem, hangi tarihin kalıntısı,
Kan torbası yığınlar,
ilk Doğumgünü'nde;
Yalnız bırakmak istemezdim seni,
Ama kurşunlar yağınca gökten,
Bulutların bir tek rahmet akıtmadığını,
Öğrenir oldum,
Bu yüzden, bu yüzden adını,
Ben "Eylül" koydum,.."
Yaşıtların; coşup, koşup oynuyor,
Oyunu "oyun" diye oynuyor,
Kimi "doktor" kimi "savcı" oluyor,
Seninse; yüreğinde bir ömür korku,
Oyuncakların, silahların gölgesinde kalıyor,
Öfkeni, kinini yürekten buldum
Bu yüzden, Bu yüzden adını,
Ben "Eylül" koydum.
" Ve sen bebek;
Gülmeyi bile beceremedin daha,
Hayata, bu yakadan, karşı dur!
Şimdi sürünüyorsun, yarın sürükle!
Meydanlarda; zincirlenmiş bir yığın insan,
Çığlığına "ad" koyamıyor,
Sesini, nefesini derinden duydum,
Bu yüzden, bu yüzden adını,
Ben "Eylül" koydum. "