çaylağımızın yazar olmasıyla birlikte başlayan dramdır.
adının duyulması için önünde 2 yol vardır bu yazarımızın. ilki troll olup ya dine ya kemalizme saldıran başlıklar açmak, diğeri uzun sürede yazdığı entrylerle tanınmaktır.
yazarımızın içini bu düşünce kemirir durur. oylayan yoktur. önce ikinci yoldan devam eder. bir kaç başlık açar. ama bunlara en fazla 3-4 entry girilir. beğenen de 1 kişi vardır. öte yandan troll başlıklarını görür. sayfalarca entry girilir bu başlıklara.
sonra trollerin nick altını görür, hararetli tartışmalarla hergün 5 entry girilmektedir. ama sevilmekte midir bu yazarlar? hayır.
yazarımız depresyondadır. herkes trolleri tanımaktadır. kendisini ise tanıyan yoktur bu alemde. sonunda kararını verir. itibarını satıp kutsallara saldırmayacak, uzun yoldan gidecektir. çoooook uzun yoldan... *
meşhur olmak için kişiliğini kaybeden insanlardır.
gerçekte olmadığı gibi davranır, trollük becerilerini sergiler.
adı duyurmak önemli değildir, önemli olan ne yazdığıdır.