gülşen'in vakti zamanında beğenmeyip albümüne almadığı, acıyı damardan veren şarkılarından biridir. erol köse'nin Gülşen'den izinsiz olarak yayınladığı albümde yer alır.
hayatta ki tek başarısı, zengin işadamları ile dolu bir '' eski sevgililer '' listesi ve haliyle de eski sevgililerin yıkılmış yuvaları olan bir kadından beklenmemesi gereken şarkı performansıdır. bir kaç yüz defa ard arda dinletir bu şarkı kendisini. *
--spoiler--
Ne kara kasina ne kara gözüne
Ben tek bir sözüne tutulup kaldim
Degmedi bir kere ellerin yüzüme
Gel gör ki bin yildir sanki vardin
--spoiler--
gülşen'den beklenmeyecek kadar güzel parça. zaten kötü geçen zamanların üstüne dinlenirse; geçmişi bir bıçak gibi deşerek, gözyaşlarının akmasına sebep olur. o an ağlamak, biraz da günah çıkartmak gibi gelir insana.
ne kara kaşına, ne kara gözüne
ben tek bir sözüne tutulup kaldım.
değmedi bir kere, ellerim yüzüme
gel gör ki bin yıldır sanki vardın.
"hep değerinden hep gereğinden, hak ettiğinden çok sevdim" kısmında derin bir "off" çektiren şarkı. gülşen'in yaptığı en iyi slov şarkılardandır. bir diğeri için;
belkide zamansız açtım içimi,
yüreğim şeffaftı, aklımsa deli.
ben geldim, sen kaçtın hep bana inat,
bir vardın, bir yoktun hep masal gibi
belki zamansızdı ama açtım içimi işte sana, yüreğimi açtım, en saf haliyle en şeffaf haliyle, anlattım kendimi hiç çekinmeden..
masal gibiydin üstelik sen; bir vardın, bir yoktun, belki bir daha hiç olmayacaktın... ama geldim işte, aklımın en deli zamanında açtım yüreğimi sana...
ne kara kaşına ne kara gözüne
ben tek bir sözüne tutulup kaldım
değmedi bir kere ellerin yüzüme
gel gör ki bin yıldır sanki vardın
tek bir sözün oldu beni sana böylesine bağlayan, tek bir söz... değmedi ellerin yüzüme, belki de hiç değmeyecekti biliyordum ama önemli değildi zaten, sanki bin yıldır vardın, sanki bin yıldır tanıyordum seni...
erol köse nin gülşen in eski kilplerinden çekme bir kaç görüntüsünü kopyalayıp yapıştırdığı klibe sahip şarkı. bu da erol köse kişisinin gülşene yeni kazığı olsa gerek.
