hemen hemen her filme iyi giden bir yüzü var.
ama daha çok dram filmlerine gidiyor yüzü.
biraz emrahımsı yüzü var ki the pianist filmini ekstra güzelleştirmiştir.
atatürk'ten sonra takım elbisenin en çok yakıştığı adamdır. sırf gözleriyle konuşsa bile izlenebilecek yetenekteyken doğru projeyi seçememektedir piyanist'ten beri. ayrıca o koca burnu kendisine karakter katmaktadır.
midnight in paris filminde kısa süre oynamasına rağmen döktüren, piyanist te yeteneğinin sadece bir kısmına şahit olduğumuz oyuncu. ayrıca bildiğin yakışıklı.
king kong' u izlerken "bu adam bu burunla o gorili bile öldürür." dediğim aktör. bir de piyanist diye bir filmi var, onu da izlerken* "bu herif o burunla iki piyano birden çalar, üstüne nazileri de şişleyerek öldürür ha." demiştim.
piyanistte korkak bir karakteri canlandırıpta king kong filminde tam zıttı olunca benim ve annem gibi role göre sanatçı seven kişileri şaşırtmış sanatçı.
role göre nasıl oluyor derseniz erol taşı kötü bilmek, suzan avcıyı yollu bilmek gibi. *
kötü filmini görmediğim aktördür. çoğu kişi tarafından sevilmeyen tuzak filmi dahi çok güzeldir.deney filminde biraz iğrençleşsede 10numara aktördür.
edit: Kendisi istanbul'daymış hatta dansözlerle göbek atmıştır önceki gece. http://magazin.haberturk....875350-oscarlik-gobek-sov
adamın eşsiz bir karizması vardır. oyunculuğunun üstüne laf yoktur. otobüs yolculuğunda izlediğim bir filmiyle tekrar kendine hayran bırakmış heriftir. pek sevilir.