fenerbahçe ne kadar büyük olursa olsun ne kadar zengin olursa olsun, bir futbolcunun yaşı daha gençse ve avrupada onu isteyen klüpler varsa hiç bir zaman türkiye'yi tercih etmez. bu fenerbahçe ile ilgili değil, türk futbolu ile ilgili bir olaydır. gelse ne güzel tabii ama çok daha iyi seçenekleri olacağı da açık.
hala roberto carlos transferini eleştirebilecek kadar futbol bilgisi kıt, ölümüne fener düşmanı ezikler olduğunu görmemizi sağlayan manşetmiş. carlos'un gelişinin fenerbahçe'nin çehresinin tamamen değiştiğini, fenerbahçe'yi mütevazi de olsa bir avrupa kulübü olma hedefine daha da yaklaştırdığını göremeyen ya da göt korkusundan görmek istemeyen zihniyet, sanırım kendi takımlarının 8 yemesinden ya da helsingborg gibi uefa kupasına katılan en düşük puanlı takım olma ünvanını taşıyan takıma yenilmesinin getirdiği dayanılmaz eziklikten kaynaklanmaktadır. ha roberto carlos hata yapmaz mı ? o da yapar o da allahın kulu ama taşşağı sağolsun carlos amcamızın, bize getirdiği vizyon yeter onun.
fenerbahçe transfer konusunda belki de dediğini büyük ölçüde gerçekleştirebilen yegane takımdır türkiye'de. "yıldız oyuncu alacağız" deyip de türkiye liginden kelepir bir oyuncu almaz. hayalini bile kurmakta zorlandığınız roberto carlos'u bile getirmiştir -o bi kere 35 yaşında! sayılmaz dimi-. isim getirme konusunda rakipsizdir fenerbahçe. ama ne var ki adriano'nun fenerbahçe'ye gelebilme ihtimali tartışıldığında hemen sesteş kelimerle atıfta bulunuluyor, winning eleven ve fm üzerinden sıç da bokunla oyna deniyor, tsubasa-benjamin esprileri yapılıyor.. bu eziklik değilse nedir?
bugünlerde spor haberlerini gene işgal etmeye başlamış konu. olaya göre kezman satılacak hatta gerekirse appiah da gönderilecek ve yerine kiralık olarak adriano gelecek(miş).
zaten bir tsubasa kaldı transferde adı geçmeyen. ne takımmışsın sen be...
herkesin bildiği üzere herhangi bir futbolcu türkiye liglerinden bir takıma gelirse ilk tercihi Fenerbahçe olur (altyapı, yıldızlar, kalite) bu yüzden "atıyorum bari destekli atıyım" fikrinde olan fotomaç gazetesinin asparagas başlığıdır bu.
ama bir yandan bakınca diğer türk takımlarının bu çeşit futbolcularla ismi bile aynı anda anılamazken gurur veren bir olay.
türkiye de buna inanan o haberi yapan gazeteci de dahil tek bir kişi var mıdır diye merak etmeme sebep olan cümle.birde kardeşim neden yazarsın bunları gazeten mizah dergisi muamelesi görüyor baksana dememe sebep olmuştur bu cümle.
adriano yavas yavas odasına doğru girdi...önce kapının arkasına baktı..belki de korktuğu başına gelecekti...işte tam o anda koridorun sonundaki hırsız:
- adriano fenere yakın! her an bizi bulabilir!! çabuk sunu yakmadan kaçalım!!
şeklinde çığırdıktan sonra gerçeğin farkına varıldı..