200-300 metre ileride bulunan bir cami
dükkanının önündeki taburede oturan kaşarlanmış esnaf(ağzında sigara olması tercih edilir)
yolu bilmeyen ya da kaybolmuş bir insan(öğrenci olması tercih edilir)
küçük bir kağıda yazılmış gudik bir adres
ve geri kalan her şey için mastercard
yapılışı:
kaybolmuş insanımız elindeki ufak kağıdı kaşarlanmış esnafımıza gösterir. esnafımız bir gözünü kısarak ya da eğer varsa boynunda asılı yakın gözlüklerini burun ucuna yerleştirerek kağıtta yazılanları okumaya çalışır. kağıttan bir bok anlamayan esnafımız kaybolan insana gitmek istediği mekanı sorar. mekanın ismini öğrendikten sonra esnafımız "ilerideki camiyi geçince solda" der. kaybolan insan teşekkür eder ve ortamdan ayrılır. camiye vardıktan sonra sola dönmesine rağmen aradığı yeri bulamaz. hemen yakınlardaki başka bir esnafa sorar*. olaylar gelişir.
normal şartlar altında sorduğun zaman düzgün cevap alıp,
teşekkür edilerek tamamlanılan güzel, küçük çaplı sohbettir.
ancak insanı iptal eden tarifler vardır ki cinnetlik.
paylaşımcı yazar tüyler ürpertici deneyimiyle durumu aydınlatacaktır tabii ki.
okuldaki ilk senesiydi,
dolayısıyla yurtta çaylaktı ve 716 numaralı odada kaldığı iddaa edilen bir arkadaşını bulması gerekiyordu.
yan odadaki bir devresine sormaya yeltenir,
+birader, 716 numarayı nasıl bulurum ?!
- şu katın, şöylesinin, böylesinde direktmen bulursun kardeşim...
+.....
+.....
+.....
+oldu, tamam sağol kardeş.
benim başıma gelenler ilk sorulduğunda akla gelen yerin anlatılamaması ve yanlış anlatılmasıyla son bulur.. bu mevzuda akıllı adam "ha bu öküz bilmiyo" der ani bir teşekkür edip başka birine sormak için yoluna devam eder ama bazısı saftır,saygılıdır yine de sizi dinler öyle gider.