kaybolduğunda adresi birisine sorduğu için karşılık olarak becerilen adamdır efendim.
yıl 2010...
şubat ayının vermiş olduğu soğukluk ve dondurucu hava gerçekten insanı baştan ayağı tir tir titretiyordu. göktuğ her zaman ki gibi yerinde duramıyor ve beni arabayla gezdirmek istediğini söylüyordu. ben ise ona olumsuz bir şekilde başımı sallayarak lafı olmaz demeye getiriyordum. göktuğ benim üniversitede tanıştığım, beni hiperaktifliğiyle ve güzel gözleri eşliğinde yapmış olduğu esprileriyle etkilemeyi başaran ev arkadaşımdı.sadece arkadaşım değil tabii... aramızda arkadaşlığın ötesinde olan ilişkilerimiz vardı. iki arkadaşın yapamayacağı fakat bizim yapıyor olduğumuz günahlar diyelim... göktuğ, tekrar beni dürtmeye ve koltuk altımdan tutup sarsmaya başladı. dayanamayıp,
"bu soğukta niyetin beni hasta etmek mi tatlım? nereye gideceğiz hem? oturalım işte sıcacık evimizde."
"ama yavrum, canım sıkılıyor evde oturmaktan. hadi kalk gidelim lütfen... seninle gezmek istiyorum, emin ol pişman olmayacaksın."
ahh, pişman olmayacakmışım... göktuğ beni zar zor da olsa yerimden kaldırıp, dışarıya çıkarttı. arabanın içine binene kadar içim, dışım, ciğerlerim, her bir zerrem buz tutmuştu.arabaya bindik ve göktuğ arabayı hareket ettirdi. beni nereye götürdüğünden hiçbir şekilde haberim yoktu. defalarca sormama rağmen, bay megaloman bana cevabı vermemekte ısrarcıydı. o, arabayı sürmeye devam ederken ben de başımı arabanın camına dayamış, dışarısını seyrediyordum. bu geçtiğimiz yerlerin nereleri olduğunu kavramaya çalışıyordum... ama kavrayamıyordum... evet, bu geçtiğimiz yerleri önceden hiç görmemiştim. dışarıya bakıyordum ama bakışlarım manasız ve bomboştu... sadece bakmak için bakıyordum. bu göktuğ beni nereye götürüyordu? ahh, bu sorunun cevabını gerçekten merak ediyordum. gerçekten... yavaş yavaş göktuğ arabayı bi yere park etti.
"ne oldu? neden durdurdun arabayı?"
göktuğ bana çaresiz ve pişmanlık dolu gözlerle bakarak cevap verdi.
"sanırım kaybolduk. sakin ol ama ben seni yeni açılan bi bara götürmek istemiştim sadece, hepsi bu."
sakin olmak mı? bana sakin olmam gerektiğini söylüyordu... ama sakin olabileceğimi hiç sanmıyordum. o an göktuğ'nun o sarı, aralarında hafif beyazlıkların bulunduğu saçlarına yapışmak istemiştim... ama sadece istemekle kalmıştım. konuşmuyordum onunla, susmuştum. yol sessiz, sakin ve tenhaydı. insan kaybolurken kalabalık bi yerde kaybolurdu! kime yol soracaktık şimdi biz? kalmıştık yolun ortasında! göktuğ'dan da ses çıkmıyordu. ses çıkaran tek şey rüzgarın uğultusuydu... dakikalar sonra, soğuktan buharlaşan araba camının dışarısından birilerinin bize doğru geldiğini farkettim. sevinçten göktuğ'nun omzunu dürterek "bak, birileri geliyor işte! bak!" diye cümleler çıktı soğuk havanın etkisiyle uyuşan ağzımdan. göktuğ arabanın kapısını açarak dışarıya çıktı... kapıyı da kapatmayı unutmuştu salak! arabanın içi soğuktu şimdi daha da soğuk olmuştu. ama en azından onların ne konuştuğunu duyabiliyordum. göktuğ adamlara kaybolduğumuzu, eve nasıl gidebileceğimizi soruyordu. adamın teki göktuğ'u arabaya doğru dayadı, buharlaşmış olan camdan, olanı biteni tam net göremesem de öyleydi. biraz kafamı yukarıya doğru kaldırınca adamın göktuğ'u anal yoldan becerdiğini gördüm. aman allah'ım ! karşımda göktuğ'u beceriyorlardı! korkmuştum, tüylerim ürpermişti resmen... ne yapacağımı şaşırmıştım. arabadan korkarakta olsa inmiştim. adam beni görünce bi şaşırmıştı... "ne yapıyorsunuz böyle? ona bunu yapmaya hakkınız yok!" diye saçmaladım. aslında korkmaktan ziyade biraz komik geliyordu bu olanlar. her zaman beni beceren göktuğ, şu an karşımda beceriliyordu. adam bana bakarak "siz içeri girseniz iyi olacak hanımefendi... arkadaşınızın ibneler tarafından s*kildiğini görmek istemezsiniz herhalde. ha? ayrıca arkadaşınız ona bulunduğumuz teklifi onayladı." dedi alaycı bi ifadeyle. teklif mi? ne teklifi? şaşkın bi halde "pardon ama ne teklifinden bahsediyorsunuz siz?" diye söylendim. adam göktuğ'u becerirken "ona yolu tarif ederiz ama bize o güzel kıçını sunarsan diye teklifte bulunduk. ve o da kabul etti. işim bitti zaten... ouuuggghhhyyyy!". adam göktuğ'un içine spermlerini boşaltmıştı. göktuğ zevk alırmış gibi bir yüz ifadesine sahipti. ilk defa önümde becerilen bi erkekle karşı karşıyaydım. komik gelen durum birden tekrar tüylerimi ürpertti. adam göktuğ'ya teşekkür ettikten sonra yolu söyleyip yanımızdan uzaklaştı. ben ve göktuğ göz göze geldik. olanların şoku hala üzerimdeydi. arabaya bindik ve eve doğru yol aldık. geldiğimizde olan sessizlik, gidişimizde de devam ediyordu... eve varana kadar susmuştuk. sadece sustuk... eve geldiğimizde göktuğ odasına kapatmıştı kendini. ben de hiçbir şey olmamış gibi üstümü çıkartıp, pijamalarımı giymiştim ve tv nin karşısına geçip yayılmıştım... olanlar hala aklımdaydı ama unutmak için kendimi zorluyordum. düşünsenize, size de yolu tarif etmesini istediğiniz adam aynı şekilde bunu yapsaydı, ne yapardınız? aaouuvvv düşünmeyin bence...
not: ilk başlığı modlara beğendirememişim! umarım bu olmuştur, sayın çok bilmiş modlar!