Antalya dedeman otel'in önünde dedeman otel'i soran turiste bilmiyorum demiş(dedeman otel o hafta akra barut olmustu) , elinde bavullarla kan ter içinde havaalanı otobüsü soran adamı ters istikametten havaalanı otobüsüne bindirip otogara göndermiştim. sanırım öbür tarafta iki elleri yakamda olacak.
türkiye'de bizim milletin en çok yaptığı şeylerden biridir. neden mi? çünkü biz milletçe ''bilmiyorum'' demeyi hiç sevmeyiz.
illa akıl yürütücez, kılıfına uydurucaz, benzeticez bir şekilde.
bazen bilmeden yapilabilir, int cafe soran elemanlara yanlis cafeyi tarif etmistim, bide israrla surdan gidin daha kestirme diye adamlari zorlamistim. halbuki sorduklari yer 30 metre ilerimdeydi. tam ters istikamete 1- 1.5 km gonderdim.
adresi tarif ettikten bir süre sonra tarif eden kişinin kendi "hassktir lan" dediği durum olabilir. yanlışlıkla yapmıştır. telafisi de pek mümkün olmayacaktır.
Bu olay resmen Türkiye'ye gelen turistlere sunulan broşürlerde falan uyarı olarak yer alıyor, ülke adına utanç verici.
Özetle şöyle denmiş bi tanesinde: "Boşuna adres sormayın; ya yanlış adres tarif edilir ya da kötü niyetli birisine denk gelirseniz kendi muhitine veya arkadaşlarının yanına çekmeye çalışır sonrası hoş değil. En iyisi telefonunuzda googlemap sürekli açık dursun, bir de ne olur ne olmaz, istanbul haritası bulunourun çantanızda"
biri adres sordu bana, yaşlı biriydi. bir kelimeyi yanlış anladım ve aksi istikamette bir mevkiyi tarif ettim. adam yönlendirdiğim yere doğru gitti ve ben de yoluma devam ettim. birkaç saniye sonra adamı yanılttığımı farkettim ve benim yüzümden yanlış yöne gideceği için geri dönüp koşar adım, adamı bulmaya çalıştım; amca seni yanlış anlamışım,aslında oraya değil bu bu yöne doğru gidecen demek için. neyse o telaşla amcayı başka birine, benim tarifimi teyit için aynı adresi soruyor halde buldum. sorduğu kişi, gerçeği söyleyip yanlış yönde olduğunu söyleyince amca başladı bana küfretmeye.. vay eşşolu eşşek!! ne şerefsiz insanlar var ya!! ulan insan babası yaşında adamı yanlış tarafa gönderir mi? neyse evladım allahtan senin gibi temiz bir gence denk geldim, cümlelerini duyunca sessizce uzadım oradan.
- şurayı tarif edebilir misiniz?
- burdan 250 metre düz git, sağa dön, 600 metre daha git, kavşaktan karşıya geç. orda bir fırın var, fırının karşısındaki caddeye gir 250 metre daha git ...
geçenlerde başıma gelen olay. yanlış yer tarif eden kişi ben idim.
kampüsten aşağı sallana sallana yürüyorken bir araba yavaşladı ve kafasını cama doğrultarak samimi bir sesle "rektörlük neresi evladım?" dedi, ben de nedense heyecan yaptım ilk gördüğüm binayı rektörlük olarak algıladım ve öğrenci sosyal etkinlik merkezini tarif ettim, teşekkürünü ileten amca bey gaza bastı gitti ve benim o an jeton düştü. lan ben n'aptım dedim. geri döndüm ve bir baktım, amca bey rektörlük binasına gidiyor. meğerse ben onu da yanlış tarif etmişim. bu da böyle bir anımdır sözlük. buradan almanya'daki teyzeme, uruguay'daki amcama selamlar.
küçükken şahsım tarafından yapılmış olan ibneliktir.
kaş'tayım. yarımadası vardır buranın, dümdüz gidersin tekrar geldiğin yere geri dönersin. yarımada'daki plajdan geri dönüyorduk yürüyerek. bir araba yanaştı, turist'ti yabancıydı ve kadındı; fethiye'yi sormuştu, ben yarımada yolunu göstermiştim. yarımadayı turlayıp geldi ve yoldan yanımızdan geçerken bana el hareketi çekmişti. ne küfür etmiştir bana... haklı ama...
itraf ediyorum ben yaptım ama bir sorun niye yaptım...
+ Sorduk ulan niye yaptın söle:
- şimdi dostlarım olay şöyle gelişti
Sene 2005 lisede son senem okuldan çıkmış eve gidiyordum kafam yerde yarınki yazılımı düşünüyordum tam köşeyi döndüm birden bir afet ile çarpıştım aman allahım o nasıl bir yaratıcının kudretidir o kadar güzel bir kızı ancak amerikan pie yada ne bilim v.b amerikan gençlik filmlerinde görebiliriz yani o derece ben 10 desem siz 20 katını düşünün.******...
Çarpıştık benim kafam acıdı ki benimki acıdığına göre onunki iki katı acımıştır.*
kızın yüzüne bakınca iki üç saniye kala kaldım oda kafasını ovalıyordu çok özür dilerim bir an göremedim kusura bakma dedim kafasını tutarak neyse önemli değil diyerek yoluna devam etti tabi bende arkasından baka kaldım. Bir kaç adım sonra durdu bende hemen önüme döndüm yoluma devam ettim ki bakar mısınız diye bir sesleniş geldi.*
kız bana pardon şu adresi biliyor musunuz acaba dedi elime bir kağıt verdi kağıtta el yazısı yazılmış ne yazıldığı belli olmuyor kıza sorsam mı ne yazıyor burda diye bir an utandım sormadım ve daha adını bile bilmediğim yere bilmiyorum dedim. *
Benim yolumun üstü isterseniz bırakayım sizi oraya dedim.*
a çok güzel olur dedi kız koyulduk yola yürüyoruz ben kıza bakıyorum kız bana bakıyor aşık olmuştum resmen kıza ama allahın liselisiyiz kolay mı iki dakika önce tanıştığın kıza yazılmak. ben gittikçe gidiyorum ümraniye yi bilen bilir neredeyse atakente kadar yürüdük baya sohbet ettik ama kızdan bir türlü bu gideceği yer hakkında bilgi alamıyorum kağıdıda geri vermişim alıp inceleyemiyorum. neyse baya bi dolaştık baya sıkı fıkı olduk yani kıza açılma planları yapıyorum.* çat kızın telefonu çaldı. arayan manitasıymış.* kız bana döndü "daha çok yolumuz varmı aşkitom beni bekliyormuşta okulun orda" dedi. yok dedim çok az kaldı dedim. o telefonu kapar kapamaz geldiğimiz ilk sokak başında burdan aşağıya düz devam et dedim okul orda dedim. çok teşekkür etti elimi sıktı ve gitti. arkasından baya baktım el salladım falan sonra eve kahrolarak gittim. Daha sonra aklıma gelmedi değil yahu bu aşkitom dediği kız kankası olabilir mi diye halada soruyorum kendime. *
Burdan bu itrafı okuyorsan Fulya ** lütfen beni affet.
