Bir suredir sosyal medyada hakkinda “avusturyali bir ressam” seklinde ironi yapilmasina cok guluyorum. Tarihin tozlu sayfalarinda kaybolup gitmesi gereken bir “insanin” ismiyle anilmamasi guzel, soyleyince de tat kacirmiyor.
Şerefsizin, zalimin, namussuzun önde gidenidir. Bir de bunu savunan mallar var. Diktasını siktiğimin varoşu.
Amına kodumun firavun'u. Ağzına sıçtığımın karun'u.
Tamamen yahudi katlettiği için bu kadar öcüleştiriliyor. Başka bir kavme-millete aynıları yapılsa özellikle batıda bu kadar gömmezlerdi. Kimse milyonun üstünde cezayirli katletmiş fransızları bu derece faşist görmez mesela.
Belirtildiği gibi manipülasyona hazır bir kitleyi ustaca ikna etmiş, öncesinde başarılı bir ressamlık kariyerinden vazgeçip önce ordu, sonrasında politikaya yönelmesi dünyanın gidişatını değiştirmiş kişi. Kendisine düzenlenen valkyrie suikasti sonrası “ ben ölümsüzüm “ demiş ve egosunun kabarması ordusunun rusya’ dan bozgunla döndüğü sonun başlangıcını hazırlamış.
Bir yeraltı sığınağında intihar etmediğine, kendisini brezilya, arjantin, irlanda gibi ülkelerde gördüğüne inanan kişiler var. Hatta glenn meade’ in brandenburg romanında üzerinde durulan konulardan biri bir oğlu olduğudur.