iki isminde mason localarla olan ilişkisi gündeme gelmiştir. menderes amerika'dan yardımlar alıp vatanı emperyalist uşak haline getirmiştir. özal ise "küçük amerika olacağız" sözü ile emperyalizme açık yüreklikle peşkeş çekmiştir. burjuva sınıfının her zaman kazanacağı iktidarlar yaratmaya çalışan özal, döneminde başarılıda olmuştur. emekçi halkı her zaman hakir görmüştür.
Menderes karakter bakımından enver paşa'ya benzer.iyi bir fikir duydu mu hemen parlar sonunu düşünmez o fikrin. Bir şeyler yapmak istedi.ABD'den sürekli borç almaya başladı.O zamanlar devlet planlama teşkilatı da olmadığı için planlı bir şekilde kullanmadı bu paraları.Dolayısıyla zamanı gelince paralar ödenemedi.ABD'de borç vermeyi kesince ekonomi tepetaklak oldu.Muhalefet eleştirmeye başladı.Basın sesini çıkarmaya başladı.Menderes'i seçim kaybetme korkusu sardı.Engellemek için muhalefeti zorla susturmaya kalktı.inönü'ye saldırılar olurken gıkını çıkarmadı.Muhalefet diye onu korumadı.inönü'ye bilmem kaç gün meclis yasağı koydu.Darbeye gelince yapılan en beceriksiz darbe girişimiydi.Ama menderes Tsk'yı ABD'nin istediği gibi organize edince bu ordunun nefretini kazanmasına yetti.Darbeye sıcak bakmayan birlikler bile katılmayız ama karşı da çıkmayız tutumuna girdi.Menderes'in etrafındakiler de durumu kavrayacak meziyette olmadığından bu duruma menderes de dahil darbeyle devrildi.Özal'a gelince darbeyle geldi.Türkiye'yi ileri taşıyayım derken aldı memleketi kapitalizmin kucağına oturttu.Naylon fatura,hayali ihracat hep onun döneminde türkiye'de öğrenildi.Memleketin içine etti.Karşılaştırmaya kalkarsak kapitalizmin kapılarını menderes araladı,özal ağzına kadar açtı.
Her ikisinin de bugün bu kadar anılmasında ve yüceltilmesinde etkili olan şey ölümleridir. "kör ölünce badem gözlü olur." misali duygusal halkımız bu iki lidere sahip çıkmıştır. burada ikisini de eleştirmiyorum. eleştirdiğim, halkın bu tutumudur.
ikisi de ülknin içine etmiştir. yolsuzluklar tarihine bakılırsa Menderes ve Özal dönemi göze çarpacaktır. menderes ve sonrası türkiye toplanamamış, alt grup yapılanmalar hızlanmış, çok sayıda aydın ve genç öldürülmüş, gazeteci hapse atılmış, ekonomi çökmüştür. özal ise ülkeyi liberal politikalara açıyorum diyerekten başladığı yolda kendi hanedanlığını kurmuş, oğlundan başlayarak tüm sevdiklerine ülke kaynaklarından ciddi yatırımlar yapmış, ülkeyi savaşın eşiğine getirmiştir. özal'ın tek iyi yanı kürt sorununa ciddiyetle yaklaşıp çözmek istemesidir ki bu da kendisinin sonu olmuştur.
Benim için, bir lideri iyi lider yapan 3 kıstas vardır. Birincisi, içişlerinde milliyetçi tutum ve bölücülüğe karşı durmak; ikincisi ekonomide milliyetçi/halkçı olup halkını ezdirmemek, devletçi olmak; üçüncüsü ise anti-emperyalist olmak.
Özal ve Menderes, bu üç kıstas çerçevesinde ölümüne kapışır ama ikisi de hangimizin puanının mutlak değeri daha büyük derdinde olur *
Biri Umum Müfettişlikleri kaldırdı, öbürü doğuya çocuk parası verip batıya doğum kontrol uyguladı.
Biri devletin ağır sanayi kurumlarını yok edip ülkeyi tarım ülkesi yaptı, öbürü zaten tamamen kapitalist ekonominin rayına soktu.
Biri Kore'ye yolladı tonla evladımızı, öbürü ise Irak'ta amerikan kuklası olmaya soyundu.