Sinan Meydan, "ilk kez bu etkinlikte açıklıyorum" diyerek Menderes Hükümeti döneminde imzalanan iki önemli belgeye ulaştığını ve bunların ihanet anlaşması olduğunu dile getirdi.
MENDERES'iN ABD iLE iMZALADIĞI iKi ANLAŞMA iÇiN ŞOK iDDiA!
Bu anlaşmaları imzalayanların şimdilerde cilalandığını söyleyen Sinan Meydan çarpıcı açıklamalarda bulunarak, ilk kez bu etkinlikte açıklıyorum. Amerikanın Atatürk döneminden gelen iyi tarım politikasını bitirme politikası gereği olarak Menderes Hükümeti döneminde çok önemli iki anlaşma imzalanmış. ilki 12 Kasım 1956da eki de 25 Ocak 1957de. Bu anlaşmaya göre Amerika kendi ihtiyaç fazlası olan buğday, mısır, arpa, dondurulmuş sığır eti, soya yağı, don yağı gibi ürünleri taşıma gideri karşılığında Türkiyeye verecek. Türkiye de karşılığında taşıma gideri olarak 65.7 milyon dolar ödeyecek. Fakat anlaşmanın çok çarpıcı olan tarafı bu belirtilen ürünleri Türkiye yetiştiremeyecek. Benzerlerini de üretirken, pazarlarken Amerikaya soracaksın diyor. Ayrıca don yağı , dondurulmuş et derken o zaman Türk milletine domuz eti yedirilmediği de ne malum.
"BU ANLAŞMALAR iHANET ANLAŞMASI DEĞiL DE NEDiR?"
Diğer bir önemli tarih de 20 Ocak 1958 . Amerika 1755 sayılı nota ile Türkiyeye 1 Ağustos 1958e kadar sert ve yumuşak buğday satmayacaksın diyor. Ayrıca ekliyor: Satarsan Amerikanın dünya pazarındaki zararını karşılayacaksın. Dönemin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu da cevabi nota da iki şartınıza da peki ekselansları diyor. Şimdi sizlere soruyorum bu anlaşmalar ihanet anlaşması değildir de nedir? Bu anlaşmaları imzalayanların şimdi cilalanmasına aklım ermiyor. Bu cilalamaları yapanlar 1923-1938 arası ülkemize altın çağını yaşatan Mustafa Kemal Atatürke dil uzatacaklarına Ona en azından 10 Kasımlarda Fatiha okumalılar. Ayrıca buradan Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Araştırma Merkezi başta olmak üzere tüm tarihe ışık tutabilecek kurumları göreve çağırıyorum az önce açıkladığım iki önemli belge gibi diğer belgeleri de gün ışığına çıkarsınlar.
alıntıdır. http://www.internethaber....nan-menderes--475632h.htm
zannından yola çıkıp iftiralarını gerçek sayan, ve bunu insanlara gerçekmiş gibi sunan hazımsız insan zırvasıdır,
zaten onlardan olmayan herkes vatan haini değil mi?
ve değilmiydi bir zamanlar?
menderes ailesi'nin çiftliklerinde küçük kız çocuğuna tecavüz ettiğini araştırın. bir nevi lanetli bir ailedir derler bu yüzden. Menderes'in çocukları trafik kazalarında harap olmuşlardır.
adnan menderes istiklal madalyasına sahip biridir.
1.dünya savaşında cephede olmak istemesine rağmen yaşının küçüklüğünden dolayı orduya alınmamış
kurtuluş savaşında ise istiklal madalyasına layık görülmüştür. yani klavyeden nutuk atan götü boklu yüzü sivilceli ergenlerin hain demesiyle hain olmaz.
politikalarını eleştirirsin yaşantısını eleştirirsin ama hain demek nedir kodğm ?
Not: menderes'i politikalarından yaşantısından dolayı sevmem.
adnan menderes haindir ama fabrikalar kapattığı için değil insanları kutuplaştırdığı için değil yobazları başımıza çıkardığı için değil ülkeyi yıllarca geri götürdüğü için hiç değil adnan menderes haindir çünkü kendisi ne yol yapmıştır nede köprü bir iktidar nasıl olurda ülkenin yollarıyla ilgilenmez aklım almıyor ya.
1. anlaşmada iyi giydirmişler ama 2. anlaşmanın süresi çok kısıtlı. pek bir sıkıntı göremedim. karşında dünya devi varken o dönem şartlarında makul bir anlaşma yani.
vatana ihanetin cezasına bakılırsa anlaşılabilecek olan mevzudur. hoş gerçi kendisinden çok daha fazla ilmeği hak edenler var ama zaman meselesi sadece..
(bkz: günaydın).
Yahu her şeyden vazgeçtim hiçbir husumeti olmayan, sonuçta abd gibi maddi bir kazanç sağlayamayacağı, haritada yerini bile gösteremeyeceği, dünyanın öbür ucundaki bir ülkeyle savaşa girerek vatan evlatlarını ölüme gönderen biri ya nedir?
(bkz: kore savaşı)'nda bu hain yüzünden 718 türk askeri şehit oldu.
Toprak reformuna karşı çıkan ve zenginlik ve burjuva hayatının her türlü zevkini yaşamış boş beleş bir uçkur düşkünü şahıstı.
Asılması badem gözlü olmasını sağlamıştır.
Kendisini kıçındaki donu bile bankalar sayesinde alan açların savunması da hayli ironiktir.
ne siyasal islamcıların övdüğü kadar kahraman ne de solcuların eleştirdiği kadar büyük bir haindir.
türkçe okunan ezanın arapça okunmasını zorunlu yapmamıştır. türkçe okunmasının zorunluluğunu kaldırmıştır. bunu şu şekilde açıklar " laiklik devletin dine müdahale etmesi değil devletin kendi içinden dini ögeleri çıkarması ve dinlere tamamen ilgisiz davranmasıdır."
türkiye'nin abd ile yakınlaşması ilk onun döneminde başlamaz. 1948 lerde başlar. abd inönü'ye baskı yaparak kapalı oylama açık sayımı ve iki dereceli seçim sistemini zorunlu kılar. karşılığında marshall yardımlarını vermeyi teklif eder. tabi bu iki dereceli seçim sistemi sonucunda chp den çok az bir oy farkla kazanan dp mecliste ezici bir çoğunluğa ulaşır.
iki seçimde de milletvekili çıkartamadığı kırşehir'i ilçe yapmıştır.
inönü döneminde yakınlaşan abd ve türkiye onun zamanında el ele diz dize olur. ülke savaş yıllarından sonra büyük bir bolluk görür. marshall fonlarını sonuna kadar kullanır. bu sebepten ilk kez onun zamanında dış borçlanma yapılır. merkez bankası'nın % 10 u yabancılara satılır.
ülkeye çok sayıda fabrika kurar. atatürk ve inönü döneminde demiryollarına maliyeti az olduğundan ve benzer birçok avantajından rağbet gösterilirken menderes abd ile yakınlaşmasından dolayı olası rus tehlikesinden demiryoluna önem vermeyip karayoluna daha çok önem verir. dolayısıyla her yere duble yollar yapma fetişizmi ilk menderes ile başlar.
köy enstitülerini komunizm propagandası ve halka yukardan bakmalarını sebep göstererek kapatır. bu konuda menderes'in haklı mı haksız mı olduğu anlamak istiyorsanız kemal tahir'in bozkırdaki çekirdek romanı okumalısınız.
menderes aydınlı nüfuzlu bir toprak aşiretinin çocuğu olduğu için toprak reformunu reddetmiştir.
güç sarhoşu olmuş chp nin tahta sandalyelerini bile haczettirmiştir. yine muhaliflerle çok uğraşmış radyo programlarında onların isimlerini tek tek anons ettirmiştir.
ilk kez 1950 de darbe girişimine mağruz kalır ama ordudaki adamları sayesinde darbeyi engeller ve müteşebbüs paşaları görevden alır. 1960'da darbeden kısa süre önce yine darbeden haberdar olmuş ama ordu içinde sevildiğini düşünerek önlem almamıştır.
idam edildiği yassı adayı kendisi bazı muhalifleri astırmak için hazırlatmıştır.
siyasal islamcıların belkide ilki olmasına rağmen namaz kılmamış, hayat kadınlarıyla düşüp kalkmıştır.
yine darbeden önce marshall fonundan yardım alamadığı için borç almak için rusya'ya gitmeye hazırlanırken aralarında darbe bildirisini radyodan okuyan türkeş de dahil tamamı abd de özel eğitim almış paşalarca darbeye maruz kalır.
kısaca iyi yaptığı şeyler olsa da güç gözünü kör etmiş çok sayıda yanlış yapmıştır. ama bu onu hain yapmaz, kahraman da yapmaz.
Adam asılmış neticede fakat tam bir amerikan ajanı gibi davranmış. Köy enstitülerini falan kapatması çok yanlış. Dindar biri de değil üstelik zina yapıyor açık açık. Fakat yine de asılması yanlıştır.