istanbul üniversitesi (iü) cerrahpaşa tıp fakültesi adli tıp ana bilim dalı öğretim üyesi doç. dr. coşkun yorulmaz'ın çocuk istismarının ne boyutta olduğunu anlatan sözleri.
getiriliyor efenim malesef. benim güzel halkım, ülkemin güzide insanı kendini dogmalardan arındıramazsa -ki bu dogmanın türkiye'deki oranı %98'lerle ifade ediliyor- 120 çocuk da gelir adli tıp kurumu'na, 1200 çocuk da. lan kafasını yardığım, çocuk lan bu! adı üstünde çocuk. bu lavukları ikiye ayıralım ki, anlaşılması daha kolay olsun efenim.
evlenmemiş pedofil:
mahalle kahvesi gencidir. dini ona ''evlenmeden olmaz''ı emir buyurmuştur, keza karşı cinse de aynı emir buyrulmuştur. adam 25 yaşına kadar -ki bu birey 14 yaşından itibaren masturbasyon çekmeye* başlar- ancak elini düzebilmektedir. bunun için erotik filmlerdeki cillop gibi hatunları, kliplerdeki fıstık gibi dansçıları rakı keyfine meze yapar. sokakta gördüğü güzel hatunları hayal edip hayal dünyasında tecavüzcü coşkunculuk oynar. sevgilisi elini tutturur, sol memesini elletir ama sağ memesini yalatmaz, bacaklarını okşatmaz. ama bu genç dinin gerektirdiği gibi karşı cinsi sikmekten beter ama çükünü kukuya monte edemez. hava sıcak, bi' cafeye oturup buz gibi bir kola söylediniz; garson buz gibi kolayı getirdi, bir yudum çektiniz; aldı götürdü. göt gibi ortada kalırsınız. kolanın o serinletici enfes tadı damağınızda kalır. işte bu durum da o hesap, adam sol memeyi elleyebiliyor ama ''evlenmeden olmaz'' dangalaklığı yüzünden kukuya ulaşamadan kalıyor. garson kolayı götürünce gider bi' bakkaldan 2.5 litre alır kafaya dikersiniz, bu genç de gidip çoluk çocuğa bulaşıyor. neden? çünkü çocuk acizdir, korunmaya muhtaçtır, kendini koruyamaz; '' bunu birine anlatırsan anneni öldürürüm'' der genç ve çocuk çok sevdiği annesi için ebediyen susar; sadece bilinçüstü elbette. tüm bunlardan sonra bu genç annesinin beğendiği biriyle evlenir. yaşadığı bu gençlik yüzünden evliliği de mide bulandırıcıdır. gençliğinde bilinçaltına ittiği şiddet ve vahşet duygusunu ortaya çıkarır. karısını döver, karısına tecavüz eder. gibi gibi gibi. madem evlendirdik, diğer karakterimize, mahalle kahvesi amcamıza geçelim.
evli pedofil:
mahalle kahvesi amcasıdır. kahvenin ön bahçesinde pinekleyip iki namaz arası, batak arkadaşının kahvenin önünden geçen kızını keser. gençliğinde ortaya çıkmış cinsel kaos burda da kendini gösterir. önce kahvenin tuvaletine gidip osbir çekmeyi düşünür, sonra vazgeçip evdeki karısını düzmeye karar verir. hayallerine 1.80 boylu, güzel mi güzel, bakımlı mı bakımlı bir eş koymuştur bile ev yolunda. lakin eve girdiğinde gerçeklerin farkına varır. daha karısı ne olduğunu anlamadan karısını yatak odasına sokar ve donunu sıyır. aman allahım! karısının bacaklarındaki kıllar kendi bacak kıllarından daha siyah ve büyüktür. bir an tiksinir, sonra kafasını yukarı çevirir; çirkin, bakımsız, kıllı bir surat. kadını yüzüstü yatağa atıp kafasını yastığa bastırıp dövercesine düzer karısını. gözlerini kapatır ve altında acıyla ve nefretle inleyen kadını paris hilton olarak hayal edip işine bakar. lakin gözlerini her açışında aynı sahneyle karşılaştığından istediği hazzı alamaz. o zaman karısından biraz daha temiz, biraz daha bakımlı olmasını istesin diyorsunuz değil mi sizde benim gibi? olmaz, o zaman karısı orospu(!) olur. bunların sonucu olarak ortaya çocuk istismarı çıkar. kendini dadmin edecek başka yollar arar. bu da kendini korumaktan aciz olan çocuktur. ekstra bilgi olarak bir de ''ya da'' ekleyelim; ya da gider tamamına orospu gözüyle baktığı (çünkü onlar önüne gelenle -aslında istedikleriyle- yatanlardır) turistlere tecavüz eder*.
yol gösterenleri 9 yaşında bir kız çocuğunu koynuna almıştır, 14 yaşındaki bir kıza tecavüz etmek dinlerinin gereğidir, yaparlar. acizlik acizin acizliğinden faydalanarak başlar efenim. ha ülkem pedofillerinin bilmedikleri bir yöntem daha var efenim; günaha girmemek için becereceğiniz kızla tek günlüğüne imam nikahı kıyarsınız, düzer, boşalır, ''boş ol boş ol boş ol'' dersiniz olur biter. birçok arap ülkesinde çok popüler olan bir tekniktir efenim bu, pek yakında türkiye semalarında...
saygılarımı sunar, hüseyin'i üzer, üzmeyeni de fifti sentle düet yapmaya zorlarım.