bu kadını görünce aklıma hep kolpacı bir arkadaş geliyor.
1998-1999 o yıllar, internet yok tabi, bi sik yok ortalıkta, daha video kasetlere ulaşmanın devlet sırrına ulaşmak kadar zor olduğu, porno dergilerin büyük itibar gördüğü yıllar.
bizim bir arkadaş var,yaşı biraz büyük bizden, tam bir palavracıydı, tabi palavra olduğunu sonradan anladık o zamanlar inanıyorduk.
bir gün onun pornosu var bunun pornosu var diye muhabbet ederken;
"adile naşit in de pornosu var ben gördüm" dedi.
biz şaşırdık tabi, " hadi be nasıldı" diye sorduk.
"adam buna bi çakıyor, çaktıkça bu tavuk gibi bak bak bak yapıp gözlerini açıyor" demişti.
valla gerçekten böyle bir şey var mı bilmem ama yoksa baya komik bir palavra. her aklıma geldiğinde gülerim bu hayal gücünü siktiğim palavracısına.
"Evde ekmek olmazdı, komşuya giderdim çocuk köfte istiyor biraz bayat ekmek varsa alabilir miyim diye. Halbuki evde yiyeceğimiz bir lokma ekmeğimiz olmazdı."
hakkında okuduğum bir makalenin özeti bu. ADiLE NAŞiT yaşamı boyunca hep güzel bi kadın olmayı hayal etmiş, ancak aldığı iltifatlar bile ona acındığı için yapılıyor diye düşünüp bunu dert etmiş bir kadın. ayrıca gülen yüzüne inat acıklı bi hikayesi var. 16 yaşındaki oğlunu kaybetmiş ve yaşamının geri kalanında çok acı çekmiş. gülen yüzünün ardında hüzün saklayanlardan.
"Evde ekmek olmazdı, komşuya giderdim çocuk köfte istiyor biraz bayat ekmek varsa alabilir miyim diye. Halbuki evde yiyeceğimiz bir lokma ekmeğimiz olmazdı' diyerek oyunculuğu kadar yaşamından da söz ettirirmiştir.