filmlerini izlerken hala insanları hüzünlendiren ve güldüren, eşi benzeri olmayan adile teyzemizdir o bizim. o gülen yüzünü, insanlara karşı yaklaşımı o kadar sıcak ve içtendi ki... nur içinde yat adile teyze. kuzucukların kemal abi gibi seni de unutmayacak.
bir kendisi bir de hulusi kentmen. ne denir bilemem ki, iyi ki doğmuşlar, iyi ki o filmlerde oynamışlar, iyi ki bu kadar kötü bir hayata karşı bizi o kadar umutsuz bırakmamışlar.
yaşım 26, kendisi benim dünyaya geldiğim yıl dünyadan göçmüştür. ama ben bu dünyadan göçtüğümde de benim onu andığım gibi ananı olacaktır.
bu günlerde ölümünün 27. yılında andığımız, gülüşü hala kulaklarımızda olan sanatçı büyüğümüzdür.
--spoiler--
7'den 70'e herkesin kalbinde taht kuran türk sineması ve tiyatrosu'nun değerli emekçisi Adile Naşit'i aramızdan ayrılışının 27.Ölüm yıldönümünde saygı, özlem ve rahmetle anıyoruz...
* Kuzucukların seni çok özledi hafize ana..
--spoiler--
bugün tam 26 yıl bitti aramızdan ayrılışının üzerinden. yazık ki uykudan önce'yi izleyip de yatabilen son nesil olduk biz. o yüzden acımız çok daha büyük. o yüzden ailemizden birini, ninemizi yitirmiş gibiyiz.
sefalet içinde yaşamış adile anamız. karşı komşusundan köfte için bayat ekmek istemeye gidermiş. halbuki o ekmeği köfte yapmak için değil yemek için istermiş.
şimdilerde görüyorum ki en kıytırık dizi oyuncuları en lüks şekilde yaşarken 60'ların 70'lerin tiyatrocuları ne acınası hallerde yetişmiş de sinemamıza katkıları olmuş. üstelik adile anamızın evladını kaybetmesi de cabası.
Ahmet ilkokul 2. sınıfa geldiğinde rahatsızlandı. Kalbinin doğuştan delik olduğu ortaya çıktı. Uzun yıllar okula gidemedi. ilkokul bitirme sınavlarını dışarıdan verdi. Ortaokul bitirme sınavlarına hazırlandığı dönemde kalp ameliyatına girdi. 1966 yılının 16 Haziran günü yapılan operasyon çok başarılı geçti derken, Ahmet fenalaşarak komaya girdi. Bir daha da uyanamadı.
Adile Naşit o gün, Gazanfer Özcan-Gönül Ülkü Tiyatrosuyla izmirde turnedeydi. Bu haberi aldıktan sonra bağrına taş basıp sahneye çıktı. Salondaki izleyicileri kahkahayla güldürürken, kendisinin içi cayır cayır yanıyordu. Üstelik oğlunu kaybettiği gün, kendisinin doğum günüydü
