"iyi oyunculuk performansı" kavramı hakkındaki fikirleri ve "iyi oyunculuk" standardı "pis yedili dizisi" kıvamında olan, bunu da "iyi oyunculuk ahha da budur" şeklinde ifade eden kişilerin, gerçekten "iyi oyunculuk" gördüklerinde bunu anlayamamalarının neticesinde ettikleri laf-ı güzaftır.
standart düşük olunca kavram kargaşası da normalleşiyor haliyle.
Iyi bir oyuncu olmak icin bir tip degil karakter canlandirmak gerekir tabi bu durum bazi oyuncular icin gecerli degildir, Kemal Sunal ve Adile Nasit gibi.
çocukluğumuzdan beri seviyoruz içtenliğini gülüşünü, hiç bir filmi sıkıcı değildir nur içinde yatsın. öldüğünde başta çocuklar ağlamayan kalmamıştı be ne kötüsü.
yıllar boyunca, boşluk doldurulsun diye iplenmeye kanallarında filmleri izlenilen, saçma gülüşü, gereksiz bakışlarıyla nasıl bu kadar sevildiği anlaşılmayan adile naşit'in aslında çokta iyi bir oyuncu olmadığı gerçeğidir.
biz türk milleti olarak çok abartıyoruz. abartmayı seviyoruz.
Aynı görüşü savunmuyorum ancak bence sahnedeki duruşu daha çok enerjisi ve sempatikliği ile akla gelen bir isim Acun Ilıcalı'nın yetenek sizsiniz programındaki jürelerden Hülya Avşar gibi diyebiliriz
Ağzına biber sürülecek yazar beyanı. Adile Naşit, Türk tiyatro tarihinin unutulmaz kadın oyuncularından biridir. Değerdir. Hiç bir özel durumu, sanatının önüne geçemeyecektir. Özlenendir, sevilendir, candır.
buz gibi gerçek olan tespittir. hep basit ve yan rollerde oynayan adile nasit in iyi bir oyuncu olmamasi durumudur. sevilebilir ama bir film elestirmeni gözüyle bakildiginda iyi bir oyuncu degildir.
çocukkken, 'hadi kuzucuklarım şimdi yatağa' diyerek bizi uyutan adile annemize atılmış iftiradır. lan ne kadar kötü pis insanlar olduk biz be ya! lan adile naşit gibi bir abideye içkiciydi, ermeniydi tu kakaydı yok mezarında ters döndüydü deniliyosa, ilerisi için hiç umut yok demektir. insanlar artık saçmalamanın da ötesine geçip iftira atıp bir de bunu dini argümanlara dayandırmaya başladılar. bok gibisiniz lan iğreniyorum sizden...
Adile Naşit, 17 Haziran 1930da istanbulda doğdu.
Tiyatro oyuncusu Amelya Hanım ile ünlü komedyen Naşit Özcanın kızı olan Adile Naşit, babasının ölümü üzerine öğrenimini yarım bırakarak, 1944 yılında istanbul Şehir Tiyatrosu - Çocuk Tiyatrosuna girdi.
Abisi Selim Naşit (d.1928) ile babaları desteklemese de her iki kardeş de tiyatroya gönül verdiler ve ilk defa Cumhuriyetin 10. Yıl Kutlama Gecesinde aynı sahneyi paylaştılar.
"Herşeyden Biraz" oyunuyla sahnede olduğu yıl, Halide Pişkinin grubuyla istanbulda turneye çıktı. Daha sonra Muammer Karacanın tiyatrosuna girdi ve 1948de komedi oyuncuları Aziz Basmacı ve Vahi Özle birlikte kurdukları toplulukta 1951 yılına kadar çalıştı. Yine 1948 yılında "Lüküs Hayat" filmiyle sinema oyunculuğuna başladı.
1950de, kendisi gibi tiyatrocu olan Ziya Keskiner ile evlendi. 1954te yeniden Muammer Karaca Tiyatrosuna döndü ve 1960a dek burada çalıştı.
1961de, eşi Ziya Keskiner ve abisi Selim Naşit Özcan ile birlikte, Ankarada Naşit Tiyatrosunu kurdular. Bu topluluğun dağılmasından sonra 1963te girdiği Gazanfer Özcan - Gönül Ülkü tiyatrosunda, 1975e kadar aralıksız olarak çalıştı.
Adile Naşit, sinemaya ikinci ve asıl girişini 1970lerde yaptı. 1976da "işte Hayat" adlı filmdeki rolüyle, Antalya Altın Portakal Film Festivalinde En iyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandı.
Tiyatro oyunlarının yanı sıra Hisseli Harikalar Kumpanyası, Neşe-i Muhabbet, Şen Sazın Bülbülleri gibi müzikallerde oynadı.
Rıfat Ilgazın eserlerinden sinemaya aktarılan "Hababam Sınıfı" filmlerinin birçoğunda, müstahdem kadın rolüyle yeraldı ve buradaki oyunculuğuyla da büyük beğeni kazandı. Münir Özkul ile karşılıklı oynadığı filmlerdeki "Anne" rolleriyle de ünlendi. 1978de Uluslararası Sanat Gösterilerinin tiyatro ve müzikallerinde rol almaya başladı.
1981 yılında TRT televizyonunda "Uykudan Önce" isimli bir çocuk programı yapmaya başladı. Bu programda anlattığı masallar ve öykülerle, çocukların gönlünde taht kurdu. Gerek sinema filmlerinde, gerekse oyunlarda, basit, saf, iyi yürekli kadın tiplemesini başarıyla oynadı ve kendine has bir üslûpla yenileyerek karakteristik hale getirdi.
Adile Naşit, 1950 yılında kendisi gibi tiyatrocu olan Ziya Keskiner ile evlendi, bu evliliğinden Ahmet Keskiner (d.1951-ö.1966) adında bir oğlu oldu. Eşi Ziya Keskiner, 1982'de kalp krizi sonucu öldü.
Adile Naşit, daha sonra 16 Eylül 1983 tarihinde Cemal ince ile evlendi.
Adile Naşit, 11 Aralık 1987de istanbulda öldü.
Filmleri :
1987 - Aile Pansiyonu
1986 - Milyarder
1986 - Kuzucuklarım
1986 - Yaygara
1986 - Hayroş
1986 - Kiralık Ev
1986 - Ağa Bacı
1985 - Satmışım Anasını
1985 - Şaban Papuçu Yarım
1984 - Namuslu
1984 - Şabaniye
1984 - Gırgıriyede Büyük Seçim
1983 - Şaşkın Ördek
1982 - Şıngırdak Şadiye
1982 - Adile Teyze
1982 - Buyurun Cümbüşe
1982 - Görgüsüzler
1982 - Talih Kuşu
1981 - Deliler Koğuşu
1981 - Şabancık
1981 - Hababam Sınıfı Güle Güle
1981 - Bizim Sokak
1981 - Şaka Yapma
1981 - Gırgıriyede Şenlik Var
1981 - Gırgıriye
1981 - Davaro
1980 - Beş Parasız Adam
1980 - Huzurum Kalmadı
1980 - Renkli Dünya
1980 - ibişo
1979 - Ne Olacak Şimdi
1979 - Erkek Güzeli Sefil Bilo
1979 - Doktor
1979 - Vah Başımıza Gelenler
1979 - Köşe Kapmaca
1978 - Neşeli Günler
1978 - Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor
1978 - Sultan
1978 - Kibar Feyzo
1977 - Hababam Sınıfı Tatilde
1977 - Gülen Gözler
1977 - Sakar Şakir
1977 - Şabanoğlu Şaban
1976 - Tosun Paşa
1976 - Aile Şerefi
1976 - Ah Dede Vah Dede
1976 - Gel Barışalım
1976 - işte Hayat
1976 - Hababam Sınıfı Uyanıyor
1976 - Ne Umduk Ne Bulduk
1976 - Süt Kardeşler
1975 - Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı
1975 - Hababam Sınıfı
1975 - Bizim Aile: Merhaba
1975 - Televizyon Çocuğu
1975 - Sevgili Halam
1975 - Pembe Panter
1975 - Haydi Gençlik Hop Hop
1975 - Plaj Horozu
1975 - Şehvet Kurbanı Şevket
1975 - Bitirimler Sınıfı
1975 - Delisin
1975 - işte Hayat
1975 - Hanzo
1975 - Çapkın Hırsız
1975 - Ah Nerede
1975 - Minik Cadı
1975 - Gece Kuşu Zehra
1974 - Mavi Boncuk
1974 - Yüz Liraya Evlenilmez
1974 - Hasret
1974 - Gariban
1974 - Aç Gözünü Mehmet
1974 - Salak Milyoner
1973 - Canım Kardeşim
1973 - Oh Olsun
1972 - Sev Kardeşim
1971 - Beyoğlu Güzeli
1970 - Vur Patlasın Çal Oynasın
1959 - Abbas Yolcu
1957 - Kahpe Kurşun
1950 - Lüküs Hayat
1947 - Yara
işte böyle bi sanat geçmişi olan insana itham etme şekline bak da öyle konuş. boş boş insanları sözlüğe alıyolar sonra yazarım diye ortalıkta geziyo ya.