hemen kıvırma gelmiş * Şayet bilimin keşfettiği -faraza- yüzbinlerce yıllık fosil vb. veriler olsa da yine insanlık tarihinin 7000 yıl olduğu gerçeğini bozmaz. Çünkü Allah konuşunca ve O'nun namına konuşan Peygamberimiz (asm) söyleyince, bir günü, ayetlerde bahsedildiği gibi, bazen bin yıl ve bazen de elli bin yıl olarak da kast edilmiş olabilir.
insan denen canlı türü doğa da yaşam da bir virüs gibi davranmasaydı insan denen canlının ne ahlak ne etik ne de din denen değer yargıları oluşurdu. virüslerin insan vücuduna girdiğinde davranışını inceleyin ve insanın doğa da davranışını inceleyin ne denmek istendiğini anlayacaksınız.
tüm bu din, ahlak, etik, hukuk kuralları, ideolojik düşünceler ve yaşamı şekillendiren sistemler-idare biçimleri insan denen virüsün dizginlenmesi için bir gereklilik olarak ortaya çıkmıştır.
örn: dinler, ahlak ve etik kurallar bile insanı yaşamın sonlanması için bir ölüm makinesi haline getiren aklı dizginlemek için yaratılmış birer emniyet pimidir. bu emniyet pimini insan aklı yine insanlığın kendini yok etme aracına dönüştürmüştür.
neye inanırsanız inanın, insanı yaratan tanrı veya insan aklının uydurduğu tanrı egosunu tatmin etmek "seni ben yarattım" demesi için mi dinler ortaya çıktı?
dinler bir inanç sistematiği mi?
din inanmak inanmamak meselesi mi?
hayır!
dinler de tıpkı ahlak ve etik kurallar gibi tek bir amaç için var olmuştur; insan denen canlının doğa da yaşam da insan vücuduna giren sars-cov-2 gibi davranmaması içindir.
insanlığın ömrü 7 bin değil, 7 milyon yıl değil de 7 milyar yıl olsa ne olacak?
insanlık başka bir zaman, boyut, galaksi, cennet vs yerlerden dünya denen bu gezegene gelmiş olsa ne olacak, olmasa ne olacak?
toprak değil de tahtadan veya maymundan gelsen ne olacak? zeus'un oğlu olsan kaç yazar?
insan denen canlının yaşam içinde davranışı tek bir canlı ile aynı paraleldedir. bu canlı ise virüslerdir, hoş... yaşamı tarif ettiğimiz kriterlere göre virüsler canlı mı cansız mı tartışması yapılıyor ya bu da başka konu.
sizin vücudunuza giren bir sars, kkka, ebola, marburg, influenza, lassa, zika, mers vb virüslerin davranışıyla insan olarak tanımlanan canlının dünya denen yaşam alanında davranışı aynıdır. dünya denen yaşam alanında insan bir virüstür.
yeryüzünde büyük yok oluşlar/arınmalar olmuştur. tüm bu yok oluşlar ve yaşam içinde gözle görülecek elle tutulacak canlıların neredeyse tamamı ve en az olarak türlerin %80 kısmının yok olduğu (örn: dinazorların) çoğu yaşamın soyunu tüketen son yok oluş/arınma olan göktaşından bu yana yuvarlak hesap 60 milyon yıl geçti deniyor.
yeni bir yok oluş/arınma dünya da yine yaşanacak ama bu yok oluş/arınma dinazorlar gibi kaderimiz olarak yaşanmayacak. bu yok oluşu biz kendimiz tetikledik ve yok oluş süreci başladı. daha önce ki yok oluşlar canlıların tercihi değildi ama yaşayacağımız yok oluş bizim tercihimiz olacak.
yaradılış teorisi yalanıdır, abd kökenlidir en azgın zamanları 1950 ve 60'lardır , protestan -evangelist çıkışlıdır..
aslında 10-12 bin yıl tevrat süresi vardır.
bilim insanlarının üstün çabası ile 60'larda bu lincçi iddia çürütüldü çöplüğe atıldı.
islam'da kuran'da olan kabul edilir, yaradılış teorisi diye bir iddia yoktur.
islamcılar konuşuyor ama evangelist özentisidir.
aklımda kalana göre katolik kilisesi aman rezil olup paramızdan-mülkümüzden olmayalım diye üstelemedi.
bugün için olsalar o günden beri abd'de kimse evangelist ve protestanları iplemiyor.
sonrası manyaklar çoğaldı, baktılar insanlar cennet -cehennem olayını yemiyor düz dünya, iç dünya gibi salaklıklar türedi.
ibrahim-i dinin hiç bir temeli yoktur tamamen masala dayanır ,inanan inanır.
latinler ve köylü anglo-saksonlar olmasa çoktan bitmişti hristiyanlık.
insanlığın evrimi en az 300 milyon yıllık. tiktalik rosae'yi zaten duymamıştır bu afyonlanmış dinciler. insanlığın yazılı tarihi de 20.000 yıllık. suda bile bir sürü akrabamız var. insan embriyosu ile yunus embriyosu birbirine çok benzerdir.
ilk insan bir dişidir çünkü doğanın düzeni dişildir. kadınlar da doğaya en yakın varlıktır. ee kadınlar da doğurgan varlıklar olduğuna göre? illa biyolog olmanıza gerek yok. azıcık akıl yürütseniz bile bunu anlayabilirsiniz. erkeğin kaburgasından yaratılma tamamen irrasyonel bir palavradır. yani bilim dışıdır.
homo erectus, neanderthal, denisovan gibi insan türleri falan da var. ama olsun adem ve havva masalı dincilere yeter de artar bile.
dincilerin kafa yapısı şöyledir. hemen basit bir örnek vereyim:
mesela instagram'da uzayla ilgili bir bilimsel paylaşım vardır. atıyorum uzay-zaman bükülmesi yaşanmıştır. dinciler de hemen yüce rabbim ne güzel yaratmış yaa, allah-u teala'ya binlerce kez şükürler olsun. evrenin tesadüfen oluştuğuna inanan ateyizler buna ne diyeceksiniz bakalım?? ahahahhah. bir taraf rasyonel davranıyor, bir taraf irrasyonel. düşünün bilimle uğraşan insanların halini... hemen allah yaratmış de geç, kolaya kaç yani. hiç gözlem, deney, araştırma, sorgulama, teori üretmek falan önemli olmasın... hayır dincilerin bilimsel sayfalarda olması ayrı saçma. rasyonel olan bilimle, irrasyonel inandığınız dini birbirine benzetmeyi çalışmayın, komik oluyorsunuz. ikisinin de birbiri ile alakası yoktur. din ve bilim birbirinin tamamen tersidir. şöyle anlatayım:
bilim = gerçek yani realist
din = hayal yani romantik
şimdi diyeceksiniz ki 11-12 bin yıl önce göbeklitepe'de yaşayanlar ne o zaman?
hemen cevap verelim, arapçada bazı kelimeler birkaç anlamda kullanılır. orada o anlamda kullanılmamıştır ve kur'an'da bazen bir yıl, elli bin yıla tekabül eder.
her şeye bir cevabımız var allah'a şükür. siz inanmak isteyün yeter ki, gerisi kolay...
