çocukluğunda atarisi olan arkadaşın evine, atari oynamak için misafirliğe giden çocuğun başına gelen hadisedir efendim.
şöyle ki;
ev sahibi piç, piç dedim çünkü piçin hakikisi bu. her neyse efendim, bu çocuğun evine misafirliğe, atari oynamaya gidersiniz. mario açılır, bu piç kendi kendine sürekli oynar, düşürür mario'yu yakar hakkı. sonra dur yanmadım bi daha denicem der. oynar da oynar. ayıp olmasın diye misafir çocuk ses çıkaramaz, ne de olsa atari onundur. en sonunda sıra ona geldiği vakit, bayağı bir süre geçtikten sonra tabi, elini adaptöre götüren ev sahibi piç, aa adaptör ısınmış kapatmamız gerek bozulmasın diyerek atariyi kapatır. misafir çocuk söve söve kalkar evine gider, hayal kırıklıkları ile.
doğru davranıştır bu. hayvanlar gibi atari oynayıp da beş altı adaptör yaktığımı bilirim. özellikle 16 bit segamda üç koca adaptör yakmıştım. hey gidi...
ıslak bez koyarak türk usulü çözüm üretirdik çocuk aklımızla, çözümmüydü peki, evet. misafir çocuklarda 1 el mario oynayabilrlerdi. piçtir belki ama belki iyi bir piçtir.*
eldeki tetristen sonra tek dijital eğlence aracı olan atariyi heba etmemek için yapılan eylemdir. o zamanlar çok duyulur idi sağdan soldan adaptör patlamış haberleri.. o yüzden tırsıp kapatmak en iyi çözümdü..
eskiden elektrikli ev aletlerinin neden uzun ömürlü olduğuna dair fikir veren mantık. kullanmazsan eskimez işte o kadar basit.
annem yıllarca tek tuş kullandırdı bizim çift kasetçalar teybi bozulmasın diye. aç,aç-kapa-kapa, o kadar. üstelik ses kayıt ve kaset kopyalama özelliği de vardı. çoook sonra ben cesaretimi toplayıp ben keşfettim o özellikleri hep. gerçi hep geğirimizi falan kaydettik ama en azından kullandık işte.
''adaptör ısındı abi yakarız bide makinayı babam kızar valla'' diyerekten ev atari oynamaya gelen arkadaşı gönderip,oyuna kaldığı yerden kendi devam etme isteği.
yapanla arkadaşlığı kesme sebebidir. kendimizin de vardı, saatlerce aralıksız oynardık, ne oldu patladı mı? hayır! sadece şehir efsanesinden ibaret olan bu durumun tek sebebi cimriliktir...