ömürlerini cadillac'larda geçiren ya da havyarsız akşam yemegine oturmayan biri iseniz evet adapazarı size cazip gelmeyebilir, amsterdam'da çimenlerin üstünde ot çekerek büyümüşseniz, sizin için de hiç cazip bir şehir değildir adapazarı. bambaşka bir şehirdir, bünyesinde binlerce tatanka iyonkata ve 14 paça delikanlılar barındırabilir, alışamayabilirsiniz, sevemeyebilirsiniz fakat burda yaşamak, okumak ya da bulunmak zorunda değilsiniz... çok sevdiğiniz şehrinize yeni açılan otogardan hızlıca gidebilir ve sonsuza kadar gelmeyebilirsiniz...
Belki hep gider, hep atar...
Ama sonsuza kadar sadece adapazar..
hafız.
üstünüzde gayet normal boyda bir etek varken bile yanınıza gelip "burada böyle gezme, çoluğumuz çocuğumuz, eşimiz var." diyen insanların yaşadığı şehir.
Memleketim. Her memleket gibi havasını, suyunu farklı algıladığım. Bana çok güzel gelen bir şehir. Tabi orada yaşamadım, sadece orada doğdum. Akrabalarım orada. Anne tarafım tam dindar kesimi, baba tarafım ise göçmen. özellikle baba tarafım şehrin yapısından farklı. Öğretmen , diş teknisyeni gibi mesleklerde geçiniyorlar. Adapazarında yaşayan ender kesim diyebilirim kendimce. Ben iki tarafıda seviyorum. Dediğim gibi orada yaşamadığım için yaşanan sıkıntıları bilmiyorum. Ama mini etekle dolaşıp -yeaa burası çooak tutucuaa diyen arkadaşlarıda anlamıyorum. Orası başka bir memleket, yıllardır süregelen bir kültürü var. Uyumlu olun biraz, alıp diplomayı nereye gidiyorsanız gidin.
istanbul'dan gelip adapazarı'nda okuyanların yorum yapmaması gereken şehir.
neden?
çünkü bu arkadaşlar* adapazarında gezilecek, görülecek, eğlenilecek, yemek yenilecek yerleri bilmezler. sonra da ekşiyi, uluyu açıp adapazarı çok rererö derler. bunları itinayla sikmek lazımdır.
tabii her istanbul'dan gelen böyle midir, değildir. mesela ben. ilk sene bende alışmakta zorluk çekmiştim ancak arkadaş ortamı kurunca ve mekanları öğrenince gayet eğlenceli bir şehir olabilmektedir.*
yemek yenilecek yerler:
öğrenciyseniz normal olarak dönere talim edeceksiniz. bunun için lezzet veya aspendos tercih edilebilir. ancak sulu yemek isterseniz ozanlar tarafındaki sakarya lokantası'nda ergenlerle yanyana oturup hasan abi'nin yaptığı yemekleri de tadabilirsiniz. burayı bulmanız imkansıza yakındır ancak bulma şerefine erişirseniz bir daha ayrılmamanız olası.
playstation oynanacak yerler:
malum kent küçük yapacak fazla bir şey yok. bu konuda ısrarla önereceğim yer lezzetin bir arka sokağında ki amazon playstation'dır. necdet ve recep abilerimizin işlettiği bu mekan diğer ps salonları gibi karanlık ve bangır bangır müzik dinlemek istemiyorsanız buraya uğramanız lazım.*
takılacak yerler:
eğer sakin bir kafe arıyorsanız yenikent park'a uğramadan geçmeyin derim. kentpark gibi apaçilerle dolu değil ve nargile dışında diğer herşey gayet hızlı servis ediliyor.**
eğlenecek yerler:
3063, bar-duck pub olabilir bir de o alt geçidin yanında bir kaç mekan var girmedim ancak bir göz atmak lazım onlara da.
Çark caddesinde ucuz yemek yenecek yerler : Rumeli köftecisi * Maksut bey restaurant * Kardeşler lokantası * , Burger King , Samanyolu Aperatif , Lezzet , Aspendos , Pilavcı gazi abi.
ve eğlenecek yerlerin bir kısmı : Tatilya Playstation * , Bahadır eğlence merkezleri (Cafe, bilardo, net cafe, playstation çıracılar caddesi boydan boya neredeyse komple bunlara ait ve eğlenceli yerlerdir siz kimseye sataşmazsanız kimse de size sataşmaz )
Tavuk Döner zaten bol ve ucuz Tavuklar nede olsa ilimizden gidiyor bütün türkiye ye ve avrupaya.
öğrenciliğime dair hiç güzel anılarımın bulunmadığı, insanları ile anlaşma noktası bulamadığımız bunun üzerine bana bir üniversite daha okutan şehirdir.
şöyle örneklendirirsek;
zaman: 2006 yaz
yer: şehirler arası otobüs
-cam kenarında oturuyorum üzerimde askılı bir t-shirt var.yanıma bir teyze geldi ve muavine ben bu kızla oturmam dedi.
sebebi ise üzerimde askılı bir t-shirt olmasıydı. daha sonra kadın başka yere alındı. garipsiyorum...
hiç özlemiyorum.
öğrenciliğime dair güzel anılarım olan şehirdir. küçük ama sevimlidir. çark caddesi ve caddenin sonunda çark mesiresi vardır. cadde bozacısının bozaları mükemmeldir. ıslama köftesi meşhurdur ancak güzel yapabilen mekanlar nadirdir. orta yaşlı teyzelerden ne milletsin? gibi bir soru duyma olasılığı yüksektir.
pazar günü çark caddesine gidecekseniz hazırlıklı olun. kollayın kendinizi, böyle bir kalabalık yok. istiklal'de bile daha rahat yürürsünüz. tüm halk caddeye çıkmış gibi. genç nüfusu fazla. insanları şıkır şıkır ve çok güzel cafeleri var. üstelik ucuz. yazın çekilmez orası ayrı.
Hayatımın son 8 ayının zehir eden ilçedir. ne kadar sıkıcı bir yerdir. insanları ne kadar soğuktur. mecbur olmasam bir dakika bile durmam ama ekmek parası işte.
son 1 sene içinde butun caddeleri yolları ve yeni yaşam alanları inşa edilmiş merkez ilçe. eğlenecek yerleri bilmeyenlerin atıp tuttuğu bi boktan haberi olmayan önünden geçmiş insanlarin konuştuğu ilçedir. gelin bir gezdiriyim ben sizi sonra sıkıcı diyin diyebilirseniz.
tam merkezine çark caddesinin sonuna 15 katlı plaza ve avm yapılan ilçe. normalde 4 kattan fazla ev yapmak yasak deprem bölgesi ve yumuşak zemin olduğu için fakat bu proje onaylanmış vardır bir bildikleri bizede dükkan almak yakışır. http://gundem.bugun.com.t...-14-katli-p-haberi/813190
99 depreminden sonraki beş yıl ile şimdi arasında neredeyse doğru avrupa ülkeleri ile ortadoğu ülkeleri kadar fark olan şehir... neydi o 2002-2005 yılları...
bazı gavatlarin dedigi gıbi (bkz: kavas demiş olabilirim) çarşaflı falan yoktur, ezan vaazları sadece cuma namazlarında dışarıda ki cemaate dinletmek için hoparlörden verilir. yıllardır sakarya' da yaşamasam inanırdim bazı gavatların dediği laflara. (bkz: kavas demiş olabilirim) üstelik çarşaf takan kadınlar da insandır, yaratık gözüyle bakan insanlığını kaybetmiştir zaten.
bilmediğiniz yeri sora sora bulamayacağınız bir yer. genelleme yapıyormuş gibi görünebilirim, aslında sadece sitem ediyorum.
esnafa, taksiciye, karşıdan gelen amcaya pek bilinmeyen bir yol sorarsanız hepsi sizi farklı istikametlere yönlendirir. sağa sola yürürsünüz sürekli. yolda yol sorduğum yirminci kişi, ben de yabancıyım burada ama sakın esnaflara filan sorma yol çok yürürsün beni te nereye yolladılar, demişti, ben de te nerelerden geliyordum. tabi bu şanslıysanız. şanslı diyorum çünkü yol sorduğunuz kişi suratınıza bakmadan hayır, cık, ı-ıh diye cevap da verebilir. insanlar manasız bakışlarla sizi süzebilir. uzun süredir birinin suratının ortasına yumruk attığımı düşünmüyordum dışarı çıktığımda. öyle bir yükleme yaptılar ki sağolsunlar. evet tekrar belirteyim genelleme yapma amaçlı bir yazı değildi bu.