Ya bu dizinin yani senaryosunun zaten bölümler ilerledikçe zırvalaması iyice sıktı artık.yok kızın ölen annesi yunanistandan istanbula gelir.ölmemiştir falan.kızını alışveriş merkezinde görür.diğer polis müdürü hanım olayı fark eder falan.senarist iyice zıvanadan çıkmaya başladı haberi ola.senaryodan öte dizideki oyuncu seçimleri de kötü.m.ali alakurt o dizide olmamış bence.çok kasıntı adam.şekil yapıcam diye her hafta ayrı pozlar falan.aslında proje aşamasında kendisine 1000 defa kabadayı filmi izletilip devran karakteri model gösterilmeliydi.görsün arkadaş nasıl psikopat oynanır.sanki o tarz bi rolde Timuçin esen daha şık dururdu.bi de o Adanalının amiri olan kız nedir öyle ya.çocuk gibi.çok yapmacık.gönül isterdi ki orda da şebnem dönmez ya da meltem cumbul tarzında daha oturaklı birini görelim.belki o zaman bi nebze daha çekilebilir olurdu dizi.ohh be yazdım rahatladım hayatın anlamını çözdüm.
ne yazık ki sadece küfürlü konuşan insanlarıyla tanınan ama aslına bakınca şairler, yazarlar, halk ozanları yetiştiren; toprağı bereketli, suyu kireçli, muhabbeti renkli memleket. havası gibi insanları da sıcaktır. her ne şekilde olursa olsun genelleme yapmanın zararlı olduğunu hatırlatmakta fayda vardır.
yaavv bu kadar da insanlarla alay edilmez, ayıptır, yazıktır, günahtır demekten kendimi alamıyorum. bu dizileri izleyen şahsiyetleri kınıyorum. ayrıca oktay kaynarca gibi kaliteli bir oyuncunun bu dizide oynamasına da bir anlam veremiyorum.
dizinin süresini tamamlamak için oktay kaynarcanın sürekli birilerine bakarak salak salak kaş göz ve el hareketleri yaptığı dizi. dizinin en az 20 dakikası bu tür sahnelerle geçmektedir.
mekan basmaya giden çetenin materyal olarak hummer, ambülans, futbol topu üçlüsünü kullandığı, saçmalıkta tavan yapmış dizi. bazı yerlerinde galiba burada gülmemiz gerekiyordu dedirtir. iğrençtir.
bir bölümünü sonuna kadar izleyerek çıkardığım sonuçlar şimdilik bunlar. o bölümü sonuna kadar izlememin sebebi ise senaristinin kim olduğunu merak etmemdi. ve çıkan yazıya hiç şaşırmadım.
dün akşamki bölümünde maraz ali'nin köpeğini ne kadar sevdiğini anlatan bir klip olan dizi. maraz ali ameliyat olan köpeğini acılar içerisinde izlemekte, dalıp dalıp gitmektedir. klipte 3 dakikaya yakın bir süre flashbackler eşliğinde maraz ali köpeğini havaya atıp tutar, kafasını hızlı hızlı okşamak suretiyle sever. fonda en damarından bir şarkı vardır. (bkz: zoofili)
acayip karizma ve şeytandan bile daha kıvrak zekalı olarak gösterilen karakter ali ve süper çetesi 26 aralıkdaki bölümlerinde elin adamının galerisini bastılar, güya adamlarının yokluğu anlaşılmasın diye onların ceketlerini giyip ortalıkda dolaştılar, kamera kayıtlarını filan sildiler ama noldu? yemedi? nideğğnn? çünkü parmak izlerini oraya buraya hatıra gibi bıraktılar. oldu mu maraz ali? oldu mu guzum?
ha bide `oktay kaynarca abimiz * lütfen dişlerini fırçalasın, çok rica ediyoruz, olmadı face de grup filan kurcaz *.
hani üzerine bir olumsuz eleştiri yapayım diyorum inanın neresinden başlasamda neresinde bitirsem bilemiyorum açıkcası.
zaten tayfun güneyerin yazdığı çektiği herhangi bir şeyin güzel olma ihtimali nedir ki? *
şaka bir yana dizi gerçekten inanılma derecede kötü. aldığımız duyumlara göre inanılma izleniyormuş lakin bu hiç bir şeyi değiştirmez, özellikle de dizinin bok gibi olduğunu.
yahu kardeşim azcık yaratıcı ol be, keloğlan ı çektin bi şey demedik şans kapıyı kırınca dedince sessiz kaldık ama yeter amına koyım artık. adam gibi bir iş yap artık ya da bsgçk.
o ne lan öle ali rolündeki elemanın tripleri. iki bölüm izledim yanlış hatırlamıyorsam afedersiniz de götümle güldüm. ulan adam kasılmaktan patlıyacak amuğa koyum. bu dizinin yönetmeni olacak şabalak bunu görmüyo mu yoksa görüyoda güzel olduğunu mu sanıyor. ayrıca yemin ederim fark var şarkısından gına geldi bana sadece iki bölümde. yahu kardeşim bu adamların müzik kullanımındanda mı haberleri yok yahu.
ayrıca yazacağınız senaryoyu öpeyim sizin. yani bir sıpanın eline kalem kağıt versen o da bu kadarını yazardı sanırım.
neyse efenim daha satırlarca eleştirilebilir bu dizi.
ama benim tayfun güneyer e tavsiyem, bıraksın bu işleri, tamam iyi para kazanıyor ama bir neslin gözünde malın önde gideni olarak akıllarda kalacak bu gidişle, emin olsun hiç bir şey buna değmez özelliklede para.* kazanacağı kadar parayı kazanmıştır sanırım artık boşversin gitsin otopark işletmeciliği yapsın, lokanta filan açsın ne bilim.
bu arada hiç kimsede bu diziyi izlemesin. izleyeni öpeyim.
oktay kaynarcadan beklemeyeceğim kadar kötü bir oyunculuğun cıktığı yeni atv dizisidir. Adanalı olarak tanıdığım bütün polislerin uçkuruna düşkün olması tesadüf müdür bilemem. Ama sanırım adanalılar uçkuruna düşkündür , tanıdığım adanalılar bende iyi bir izlenim bırakmamıştır. Adanalı kızların pek guvenilmez olduğunu soyleyen bir dolu erkek arkadaşım , erkeklerininde güvenilmez olduğunu soyleyen bir dolu bayan arkadaşım vardır. Velhasıl bu adanalı kavramı bende önyargı oluşturmaktadır efendim. Bir diğer karşılığı güvenilmez insandır.
gizli görevdeki idil hanımın bir iki akrobatik hareketle suçluyu yere indirdikten sonra, mehmet akif abimize bakıp "üniversitedeyken karete-tekvando kolundaydım" dediği dizi. bizler de kızılay-yeşilay kolundaydık zaten. tabii lisede...
geçen rastladım bu diziye. Bir kere adanalı figürü kesinlikle bir adanalıyı yansıtmıyor. Yani kaba-saba olsun, adanalılar alınmasın diye gözüpek civanmert diye ambalajladı mı kimsenin gücüne gitmez diye bir karakter oluşturmuşlar, adanalı demişler. Bir kere karakterin konuşması adanalı değil. Ha ben sağa diyem, demişem tarzı konuşmalar urfa'da olur. Arasıra "yapayık, ediyik" li konuşuyor, bu ağızda gazayıntap'ta mevcut. Yani karakter antep-urfa arası bir yerden. Bir kere has adanalı olsa her lafına "Gardaşşşş" la başlar, böyle ş harfi uzatılarak. Sonra fiil çekimlerini -iyem, ya da -iyik ekiyle değil -iyür, -yur ekleriyle bitirir. ÖRN: gardaşşşş ben yapiyüm demedim ki, herif yapiyür işte Halla Halla..." Adanalı dediğin böyle konuşur.
memoli'nin 01 plakalı versiyonu. herşeyi ile abuk bir dizi. mecburen bir kaç bölümünü izlemek mecburiyetinde kaldım. hele ki son bölümdeki maraz ali'nin kavga sahnesi beni benden alıp başka diyarlara götürmüştür. 6 7 kişiyi tek başına tek bir fiske bile yemeden haşat etmiştir. ismail isimli arkadaş ise elinde silah varken esas oğlandan kaçmıştır. ulan izleyenler bu kadarda salak yerine koyulmaz. bana 7 kişi dalsa en azından burnum kanar, kafam yarılır, ufak yaralar alırım. esas oğlanımızda tık yok. halk kahramanı yaratırken mantık unsurlarını gözardı etmemek gerek. ayrıca ceza* eşliğinde atraksiyonları olan çok inandırıcı polisiye dizimiz oldu. buradan güzel insan tayfun güneyer'e saygılarımı iletiyorum.
balkonda börek yerken maruz kaldığım şey. bu program prime time'a giriyorsa ya toplumcak ciddi zeka sorunlarımız var demektir ya da 70 milyonun önemli bölümü 13-14 yaşlarında...
şimdi bir adanalı var sanırsam. böyle sakalları var, tamirhanesi var falan ve bu eleman eski polis...
amaaan uğraştırmayın işte chuck norris'in yandan yemişi diyeyim siz anlayın.
