barajyolu üç buçuk durak
şırdan(lezzetli bir ayaküstü yeme çeşidi)
kaynana sopası(galeta)
doğan görünümlü şahin
çakmak caddesinde kaybolabilmek(en işlek ve en kalabalık çarşı caddesi)
çetinkaya mğz.ları(hiç birşey bulamayacağını bilsen de anne zoruyla girersin)
korna sesi yoksa kötü bişey mi oldu diye düşünürsün.
seyhan tarafındaysan yüreğire geçen köprüye yaklaşınca ürkersin.
dilberler sekisinde manzara izle(yemez)sin.
yüzüncüyıl da a-b-c yi hep karıştırırsın.
gazi paşada ki gençlik durağını bilirsin.
kapanan mc donalds ın yerini gönlünde başka hiç bir yer doldurmaz.
sera cafe de hep ön tarafta oturmak istersin.
ora nın bir cafe olduğunu bilir bici yemek için gidersin.
yeni açılan köprüden geçip sıkma börek yada rakı balık yersin.
adana hakkında önyargılı olanlara acırsın ve daha neler neler. gülümseten bir çok güzelliktir adana.
allahını kitabını diye başlayıp yine allahını kitabını diye biten cümlelerdir.
en kral mekanda şalvarla gezebilmektir.
gazipaşadır, kazım büfedir, duygu kafedir, balcalı otobüsünde ki en baba ortamdır ve en önemlisi (bkz: 142)dir.
aytaç durak. zira o olmasaydı adana şimdi adana değil bi izmir, istanbul, eskişehir, kayseri, antalya ne bileyim en azından bi afyon falan olurdu. ama büyük bir köy olmazdı zannımca.
ilk olarak adana demirspordur.demirsporun namı türkiye'de dillerde dolaşıyorsa başında ki adana ile dolaşıyordur.sonra tabi ki mideyi ilgilendiren kısmıdır.kebabı ve şırdanı harikadır,conoları ve havanın neminide unutmayalım tabi.