ziyapaşa'daki eski sun pastanesi'nin yerine açılmıştır. açılmasıyla birlikte adana'da ne kadar görgüsüz ve sonradan görme varsa doluşmuştur içine. özsüt'e ve mado'ya talep azalmıştır.
içerideki insan profili şöyledir:
- üzerinde illa ki markası görünen bir şeyler giyerler.*
- elitmiş gibi davranırlar. "ay bu kahve soğumuş, yenisini alabilir miyim lütfen, teşekkürler"
- sürekli başka şehirlerde gittikleri starbucks'lardan bahsederler. "ayol şekerim, kızılay'daki starbucks da aynen böyle", "istiklal'dekini pek sevmiyorum, etiler'deki süper ama"
- adana'ya yıllarca starbucks açılmasını bekledikleri için, kahve isimlerini ezbere bilirler. gider gitmez, "bana bilmemneli frapıçiiiino" derler. maksat: "ben ne starbucks'lar gördüm bebeğim!" imajı vermektir.
- sanki analarının evinde de starbucks kahvesi pişiyormuş gibi, diğer kahveleri beğenmezler. "ay kapiçuno mu, o ne neeeaaa, benim favorim espresso maçiyaaati"
ulan sanki starbucks'ta doğdunuz,, tek eksiğiniz buydu!
geçen haftalarda kuzenimi ziyaret etmek amacıyla gittiğim adana'da uğrama fırsatı bulduğum starbucks şubesi. her ne kadar takılan kitle veya tasarım açısından herhangi bir şehirdeki herhangi bir starbucks'tan farklı bulmasam da, külyutmaz sözlük yazarları ipliğini pazara çıkarmış mekanın. zira biz de adet yerini bulsun diye boş ve sahtekar gülüşlerle, bir bok yapmadan saatlerce oturup insanlara aptal bakış atmayı ihmal etmedik *. sanki herkes balmumundan da bir siz etten kemiktensiniz.