adana'da binalarda ne kadar boş duvar varsa kısaltması yazılan futbol klübüdür. önce ads yazılır, ardından sonuna L eklenir ve ads-adsl e dönüşür. bu sürtüşme de hiç bitmez.
Devre arasında düzenleyeceği organizasyon ile birlikte livorno, marsilya, aek, st pauli ve celtic'i adana'ya getirtecek takım. Kendilerini pek sevmiyor olsak bile sevindiriyorlar işte.
sözü edilen organizasyon için livorno ve st.pauli' den onay alan takımımdır. bir üst lige çıkmak bizim için oldukça önemli olsa da yapılan işlerin de göğsümüzü kabarttığı bir gerçektir. celtic ve marsilya konusunda henüz bir haber yok, aek' nın olumlu yanıt vermesi olasıdır.
son dönemde yaptıklarıyla, livornoyla dostluk maçı olsun, devre arasındaki turnuva girişimi olsun, büyük takım olmanın süper ligde oynamak olmadığını gözler önüne sermiş, ankara'da gururumu kabartarak adana demirsporluyum ben dememi sağlamış, bir tanecik kulübümdür. yaptıkları, yapacakları elbette birşey değiştirmeyecektir ama bir marsilya, bir aek, bir celtic adana'da şuanki düzene tepkilerini ortaya koymak maksadıyla bir turnuvaya katılırlarsa avrupadaki futbol seyircisi "bu adamlar ne diyor acaba" diye merak edecektir. keşke tüm kulüplerimiz demirspor kadar duyarlı olsa, o zaman bu kadar bilinçsiz futbol seyircileri olmazdı.
kebapla beraber adanalı nın ikinci kalp krizi nedeni, yetti ulan afedersin göt kadar şehirlerin takımları süperligde orda burda cirit atarken sen her maçını 10-15 bin kişiye oyna, deplasmanlara peşinden adanayı sürükle ama hala 2.lig b eski deyimiyle 3.lig de oyna.
1940 yılında Adana'da kurulmuş, renkleri mavi-lacivert olan spor kulübü. Taraftar grubunun adı Şimşekler'dır. Maçlarını 22.159 kişilik Adana 5 Ocak Stadı'nda oynamaktadır. geçmişte türkiye 1.liginde çok başarılı sezonlar geçirdikten sonra yaşadığı ekonomik buhranlar sebebiyle eski günlerini aramaktadır... günümüz itibariyle 2. lig b kategorisinde Lig A ya çıkma mücadelesi vermektedir...
nerde olursa olsun kaçıncı ligde olduğu farketmez adana demirspor süper lig takımıdır şimşeklerin aşkı yeter formasının asaleti yeter.Bununla birlikte türk futbolunda kanıtlanmış ilk şikenin baş aktörüdür,her sezon başında akabinde sezon ortasında bir kriz patlak verir yönetim komple değişir futbolcular kapı önüne konur altyapıyla sahaya çıkılacak olur fakat en nihayetinde bir şekilde playoff lara kalınır fakat iyi ihtimal yarı finalde şaibeli şekilde elenir(2-0 önde olduğu maçta rakibe son 25 dk. da 3 penaltı verilmesi gibi).Gurbetteki bir adanalı için memleketini özleme sebebidir.
Dışıdan baktığın zaman çok ateşliler hebele hubele muhabbeti var ama bunun takıma zerre faydası yok.
öncelikle Şunu söylemek gerekiyor ki; tribun grupları sadece bir araçtır. asla amaç olamaz. Olmamalıdır. Ama adana demirspor'da bu durum tam tersine dönüştü.
Takım, takımın başarısı kimsenin umrunda değil. Herkes sırf şekilcilik ve popülerizm olsun diye sadece grup ile ilgilenmeye başlar olmuş.
Yönetici, futbolcu gelip geçicidir. Takımın asıl sahipleri tribündür, taraftardır. Ama demirspor'da bu yok kardeşim. Takımın atkısını takmak, dernekte yatmak takıma sahip çıkmak için yeterli değildir.
Demirspor'un sorunları uzun yıllardır devam ediyor ama livorno maçı sonrası iyice gün yüzüne çıktı bence sorunlar.
Türkiye'de olmayan tribün kültüründen dolayı biraz farklı görünen tribünler hemen dikkat çekerler. Şimşekler grubu onlardan sadece birisi.
halkın takımı geyiği ile piyasaya çıkıldı. Sonra venceremos yazılı atkılar piyasaya sürüldü. Baktılar ki tutuyor, millet ilgi gösteriyor iş ilerledi. Livorno'ya davet yollandı. Livorno takımı adana'ya geldi. demirspor kesiminde Amaç söz de tribünleri sosyalist, endüstirel futbola karşı iki takımı buluşturmak değildi. Takımın çok fazla borcu vardı ve böyle bir maç organizasyonu büyük para getirecekti öyle de oldu zaten. 20 tl'den satılan uyduruk atkılar, 22 tl t-shirt, 10 tl bilet derken demirspor gerçekten iyi para kazandı.
bitti mi peki? hayır... Livorno maçı ile birlikte paranın gözüne vuran şimşekler ve yönetim yine bulundukları klasmanı, bir üst lige çıkmayı sallayarak devre arasında sosyalist tribünlere sahip takımları türkiye'ye getirme çabasına giriştiler. st pauli, marsilya, celtic gibi takımların içerisinde bulunacağı bir organizasyon. bu arada söz de her şey güzel gidiyordu ama takım bulunduğu küme içerisinde yenilgiler almaya başlamıştı. her maç sahalara atlama, takıma para cezası yedirme derken takım iyiden iyiye sahipsiz kaldı. bilindiği üzere bir üst gruba çıkılmadı ve bu süre içerisinde olumsuz bir sürü şey yaşandı. tribün grubu içerisinde bölünmeler yaşandı, eski kurucu şimşekler grubunu suçladı, takım üst tura çıkamadı, yönetim değişti. söz de "onursal başkan" olarak nitelendirilen faşist aytaç durak takıma para aktarmayı kesince o pek haysiyetli, sosyalist(!) tribün grubu aytaç durak'a küfürler etmeye başladı. futbolculara küfür edildi, saldırıldı. takım her yenilgi sonrası büyük protestolar ile karşı karşıya bırakıldı ve takıma sahip çıkılmadı.
bunların sonucunda ne mi oldu? şuan takım rezil durumda. oyuncuların çoğu kadro dışı, antremana çıkmıyor. takıma sahip çıkabilecek bir yönetim bile yok.
ha birileri hala ne mi yapıyor? Gazipaşa'da yengeç yengeç yürümeyi marifet zannediyor.
Adanademirspor taraftarlarına göre adanalı olup da istanbul takımı tutmak ekranların en parlak yıldızına aşık olmak, AdanaDemirsporlu olmak ise mahallenin en güzel kızına aşık olmak gibidir.Birinde para konuşur diğerinde yürek.
basketbol şubesi 1973-74 ve 1975-76 sezonlarında 1. ligde oynasa da bu ligde tutunamamış, sırasıyla samsunspor ve muhafızgücü'yle birlikte küme düşmüş takım.
Konyasporun kardeş takımıdır. Yıllardır süperlig hasreti çeken aytaç durak tarafından bir çok kez satılmış takımdır.
Grubu mavi şimşeklerdir. Komünist tavırlarından dolayı livorno ve beşiktaşında sempatisini kazanmıştır.
lig bazında baktığınızda yeteneksizdir.evet.nedenleri bir deği bir çoktur.zannımca ekonomik sorunların dışında en büyük sorunlardan biri 2.lig b kategorisinde yer alan futbolcuların kaldıramayacağı kadar büyük bir taraftar kitlesi olmasıdır.bu ligde oynayan oyuncular 15 bin kişi önünde,üstelik 90 dakika susmayan bir 15 binlik taraftar kitlesinin önünde top oynamaya hazır değillerdir efendim.konsantreleri bozulabilmekte,maçı bırakıp tribünleri izlemek arzusuna kapılabilmektedirler.
diğer bir hususta ekonomik sorunlardır.zira bu takıma şehrin önde gelen iş adamları maddi yardım yapmamaktadırlar.yapsalar bile kendi çıkarları doğrultusunda yapmakta başarı peşi sıra gelmeyince,dönüp arkalarını gitmektedirler örnek olarak (bkz: aytaç durak) ve (bkz: mustafa tuncel).
fakat adanalı olmayan bir kişiye haliyle garip gelebilir bu durumlar.hatta bazen sıradan bir takım sevgisi bile gelebilir.fakat işin özü bambaşkadır.ben sanmıyorum ki 3 büyük takımlardan herangi birisi 2.lige kadar düşse,maçlarını bu kadar izlemeye taraftar gelmez.bunun sırrı demirsporun bir slogan haline gelmiş olan 'biz halkın takımıyız' meselesini reel hayata yansıtmasıdır.yıllarca bu şehirde burjuva sınıfından destek görememesi,adanasporun yanında varoş muamelesi görmesi ve tabiki de en önemli olarak demir yolu işçilerinden kurulması bunun en büyük nedenidir.
buraya kadar gelmişken adanaspor rekabeti hakkında bir kaç söz söylemek gerekir.yalnızca vurdulu kırdılı sebepsiz bir husumet yoktur iki takım arasında.husumetin asıl nedeni cem uzanla birlikte birden zengin sınıfa hitap eden,şehirdeki mülki amirlerin bütün desteğini bu takıma yapması sırasında unutulan bir evlat olmasıdır demirsporun.fakat 3.ligde de olsa 2.ligde de olsa seyircisi her zaman adanaspordan fazla olmuştur.burda duygusal görüşlerimi katmak istemiyorum ama bu bir gerçektir.demirspor türkiye gerçeğini yansıtıyor derken asıl meselede burdadır işte.adana gibi sanayileşmiş bir ilde ezilen işçi sınıfının,halkın, bir hafta sonu maç izlerken aslında asıl izlediği kendi hayatıdır.kendi gibi çocuklar mücadele eder o sahada kapitalizme inat.trübünlerde 15 bin kişi hiç susmadan takımına destek verirken,aslında sövdükleri bu hayattır,bu çarpık düzendir.
ve eğer bunları yazan yazar,demirspor bir maç kaybettiğinde,şehirinden,ülkesinden mesafelerce uzakta bir yerlerde,bilgisayarın ekranına bakıp gözleri doluyorsa.bu bambaşka bir sevgidir.futbolun sadece futbol olmadığına kanıttır.
son bir marşla bu yazıyı bitirmek en hayırlsı olacaktır:
Ne bu ruhsuz,hayırsız şehirden göçtük
Ne bir padişahın önünde çöktük
Yıllarca savaştık sevdan uğruna
Tapmadık bir gün şampiyonluğa
Ne var bir kerede sende acı çek
Aleme rest çek haydi be ŞiMŞEK!