Türkiye sınırları içerisinde kepabın yenilebilir olduğu tek yer olan Adana da bu eylemi gerçekleştirmek. Ancak şimdi görüyorum ki, Adana dışında beğenmediğim o yurdum kebaplarından daha kötüsü de varmış. Hele yurtdışındaysanız her etli şeye kabap dendiğini ve hiç birinin adana da kebap yemenin -hele ki yanında bol salataları, şalgamı ve dost muhabbetleri ile- yerini tutmayacağını garanti eder altına bir de yetmezmiş gibi imzamı atarım.
adanada kebabi tablacilardan yiyeceksiniz. bunlar ucbe yerlerde gunun 2 saati tezgahini acip kapayan ustalardir. zaten 2 saat icinde butun malzmesiyle yaptigi kebaplari sirada bekleyenler alip bitirmis ustamizda evinin yolunu tutmustur. onemli olan ustayi ve saatini bilmektir.
-yarın akşam yola çıkıyorum. var mı burdan (adana) bir isteğin?
+gelirken kebap, şalgam, bici getir.
+abi şalgamı anladım da bici ve kebabı nasıl getireyim?
-hem kebabımız güzel diyorsun hem de bana kebap getirmiyorsun. gelme lan yarın. orda kal.
+haydaaa! abi kıyma getireyim bari ben sana kendi ellerimle hazırlarım sıcak sıcak yersin.
-anlaştık o zaman.
+(ne zaman şehirdışına çıksam bu muhabbet ne bu ya? kebap yiyeceksen adana'ya geleceksin) tamam abi görüşürüz.
mersin de tantuni * yemek kadar guzel olan durumdur. soz konusu kebap yuzevler de yeniliyorsa tadindan yenmemesi tehlikesi de mevzu bahistir ayrica.
(bkz: afiyet olsun)