hafta sonları, sabahları trt'de yeniden yayınlanan bir zamanların çocuklarının programı. şimdiki saçma programlar yerine bu tekrar tekrar izlenir. bütün çocuklara on puan on puan on puan.
Verilen tekrar yayınlarıyla bir pazar sabahının daha keyfine keyif katmıştır.
Gülmenin eğlenmenin geçmişe dönmenin yanında çocuklarla sağlıklı iletişim nasıl var edilir ve korunur un cevaplarına da nail oluyoruz. ne mutlu.
bu sabah erken kalktım bayaa. geceden uyuyamamıştım zaten. insanın içinde belli bi neden olmadan bi huzursuzluk olur ya. böyle hafif hafif mideniz ağrır. ve kötü olacak hissi vardır ya. öyle bişey işte.
sabahın köründe uyandım bugün. sabah 7 falan. huzursuz olduğum her halimden belli. en iyisi bi çay yapıp bi sigara atşeleyim dedim. daha sonra geçtim televizyonun başına. trt 1 izleyen bi adam değil. sadece leyla ile mecnun için izliyorum. hatta diziyi çoğu zaman tv den değil internetten izliyorum.
nerden estiyse trt'yi açtım. adam olacak çocuk varmış. barış mançonun şu meşhur programı. hiç kalkmadan başka kanal açmadan izledim. koca adam çocukla çocuk oluyordu programda. koca kurtalan ekspresi mini mini bir kuş çalıyodu minicik bi çocuk için. barış abi kızlara prenses, erkek çocuklaa aslanım diyodu. çocuğun biri tam 12 dakika boyunca aynı şarkıyı söyle. söylediğim tek cümle de mini mini bir kuş konmuştu. evet tam 12 dakika bekledi minik kız çocuğu şarkısını bitirsin diye. ve tüm stüdyoya alkışlattı bu şarkıyı. dedim ya tam şarkı olmadığı halde.
evet devir değişti. ama geçmiş programlara baktığımda çocuklarımıza, yaşlılarımıza özel programlar yapmışız biz. insana daha çok saygımız varmış kaç yaşında olursa olsun. hep söylediğimiz şey. çocuklar bizim istikbalimiz. gülerim ben buna. bir tane adam gibi program yapmıyoruz çocuklar için. ancak saçma sapan filmler programlar. bez bebek gibi.
geçmişi özlemek bu kadar acı vermemeli insana.
not: bu arada içimde bi huzursuzluk var demiştim ya. barış mançoyu izlerken geçti o his. ölümünden yıllar sonra bile huzur veriyosun. eyvallah barış abi.