serdar ortaç denen adama bir kez daha küfretme nedeni. bu sefer ki çok farklı. sen ki bunun gibi bir şarkı yapabiliyorken kendini beğenmiş kadınlara cart diye lafı sokabiliyorken, ne demeye bütün o aptal şarkıları yaparsın ki? heen karşılaştıralım.
Adam gibi yürekli ol, çık karşıma bak yüzüme
Yalandı de, unuttum de, aldattım de, bağır yüzüme
Senin kokun, senin dokun, senin tadın yetmedi de
Sokaktaki köpek kadar gururlu ol, bağır yüzüme
daha ne desin bu adam? daha ne yapsın bu saatten sonra? sen şerefsizsin diyerek hakkını elliyle teslim ediyor kadın denen o rezile.
kırkından sonra amcam
çeker halayı
amcamın zamanında
halay mı vardı
bir de buna bakınca. insan ister istemez serdar ortaç senin ben... şeklinde başlayan cümleler kurabiliyor.
bir ibrahim sadri şiiri, sözleri de şöyledir ki düşündürür adamı...
ben seni hiç sevmedim ki
yorgun akşamlarda söylediğimiz şarkıları sevdim
bir çiçeği gülmeni bir güle benzemeni sevdim
bir de yıldızları sevdim
eylül akşamlarında gelip gözlerinde durdular
ben seni hiç sevmedim ki
beni yola koduğunda ayrılmayı sevdim
kurşunları sevdim beni vurduğunda
ağlamayı sevdim unuttuğunda
yalnız olduğumu anladığımda
ayakta kalmamı sevdim
yıkılmamı sevdim seni her hatırladığımda
ekmeği sever gibi sevdim sensizliği
su gibi özledim temmuz güneşinde sesini
ikindide yağmur gibi
geceleyin rüzgar gibi sevdim seni sevdiğimi
ben seni hiç sevmedim ki
kuşlara şarkılar öğretmeni sevdim
menekşeyle konuşmanı
nisana hatırlatmanı
baharın bir adının da yalnızlık olmadığını
düştüğüm zaman kanayan yanlarımı
ve tuhaflığımı üşüdüğüm zaman
sakız satan çocukları
yeni çıkan şarkıları
her kaybettiğinde kazanan yanlarını sevdim
denize düşmüş gül gibi düştüm ateşe
ben yangını sevdim
yandığım zaman böyle işte
ben seni hiç sevmedim ki
bir gece bir ceylan indi dağdan kalbine
bir gece bir şiir kibrit alevinde
alemin ortasında kimsesizliğin sesinde
buğusunda sabahın
acımasızlığında bir ahın
ağlayan yüzünde isanın
ferahlatan gücüyle duanın
korkutan yanıyla narın
incirin zeytinin ve kalbin üstüne
gülün üstüne
tutunduğum umudun üstüne
korkunun üstüne
senin üstüne
hep senin üstüne
hep senin üstüne
ben seni hiç sevmedim ki
gittiğin zaman
gitmeni sevdim
evreni sevdim geldiğin zaman
kalmanı sevmedim
korkuyordum sana alışmaktan
yine de sevdim gülümsemeyi
mendilimi sallarken seni götüren trenin arkasından
kırlara ilk kar düştüğü zaman
ölümünün ne güzel olduğunu sevdim
seni içimde öldürdüğüm zaman
her kaybettiğinde kazanan yanlarını sevdim
denize düşmüş gül gibi düştüm ateşe
ben yangını sevdim
yandığım zaman böyle işte
ben seni hiç sevmedim ki
ben sevdim mi
adam gibi severim.
Nedense biz seninle mutluluğu
Paylaştık hep uzaktan
Aşk ızdırap denizi, şaşırdım ben kapıları
Garip bir umutsuzluk sardı dört bir yanımı
Akıllandın mı bilinmez, yoksa herşey sıradan mı?
Adam gibi yürekli ol, çık karşıma bak yüzüme
Yalandı de, unuttum de, aldattım de, bağır yüzüme
Senin kokun, senin dokun, senin tadın yetmedi de
Sokaktaki köpek kadar gururlu ol, bağır yüzüme
feministlerin alanını ihlal etmek de istemem ama, herhalde günlük dildeki en seksit deyim de budur.
iyi yapılan iş, düzgün tavırlar, değerli eşyalar adam gibi oluyor. bunun yanında saçma sapan hareketler yapan erkekler de karı gibi davranmış oluyor. pek müstesna, pek acayip.
Türk toplumundaki ,tam anlamıyla egemenlik olmasa da, erkek üstünlüğünü hatırlatan sözdür. Köylerdeki Türk kadınlarına yıllarca yarım akıllı, yarım etek denmemiş midir? Ki bu durum da kentli hemcinslerinin içinde uhte olmuş, feministlik kavramını geliştirmiştir. Hatta o derece ki, son dönemlerde sayısı oldukça artan yırtık, saldırgan dişiler, yıllardır süregelmiş bu sözümüzü değiştirmeye, olmadı yasaklatmaya çalışması olasıdır.
(bkz: adam olmak)
(bkz: adam gibi olmak)
doğru-düzgün olan gibi bir anlam taşır.lakin kullanan kişiler daha çok ebevenlerdir.tiksinç karşılanması normaldir.
ayrıca 6ıncı caddenin git isimli şarkısını hatırlatır...