ya ulan adam fawer, sana sabaha kadar sovsem yeridir. gerci sabah olmus amk aksama kadar soveyim o zaman.
tamam surukleyici kitap yaziyorsun, insani bagliyorsun, kitap uzun ve yogun olmasina ragmen 2 gune bitiriliyor, bitince tekrar okuma hissi uyandiriyor falan hepsine eyvallah. hikaye içinde surpriz olaylar yasatiyorsun ona da eyvallah.
peki be dalyarak bu empati denen kitabin sonunda caine'ye bir yer vermek ne iş ? bak 2 satirlik bir ayrintida yer vermissin amk kitapta kafama takilan tek sey bu oldu. Got bir de caine diyor, acaba david caine mi yoksa ikizi mi bu caine onu anlamadim. bunlarin stevie grimes ile alakasi nereden kaynaklaniyor diye en son 1 sene evvel okuduğum ayrintilarini da net hatirlamadigim olasiliksizi bastan okuyacagim.
degdi mi amina kodumun oglu, ben finallerime calismaya baslayacaktim simdi 2 gun de beni olasiliksizla ugrastiracaksin degdi mi amk ?
lan ne guzel agiz tadiyla kitap bitiriyordum, gerdin beni sabahin korunde adam fawer.
ayrica o papa olayinda ve charlie-samantha olayinda beni cok sasirttin yalan yok, o kadar sövdüm tebrik etmeden de geçemeyeceğim seni
olasılıksız ve empati kitaplarından sonras oz diye, pazar sabahları tv'de gösterilen çocuk filmleri kıvamında kitabıyla hayal kırıklığı yaratmış yazar. işin kötüsü dördüncü kitap da buradaki hikayenin devamı olacak anlaşılan.
“Çoğu kimse gözleri kapalıyken bakamayacağını zannederdi ama aslında bakılabilirdi gözler kapalıyken. Gözler açıkken sahibini kandırır, önemsiz şeyleri de gösterirlerdi. Ama gözünü kapayan sadece önemli şeyleri görürdü.”
alein kentigerna'nın halüsinasyon'undan sonra en sevdiğim romanın yazarıdır*… aslında Olasılıksız deyişi yanlıştır. Olasılıksız yoktur çok çok küçük olasılık vardır.
Aslında ‘ Eğer bir şeyi yapabileceğini düşünürsen,bu mümkün olmasa bile yapabildiğini görürsün. Eğer yapamayacağını düşünürsen, o zaman çoğunlukla yapamazsın çünkü yapmayı denemezsin bile.
Olasılıksız, empati ve oz kitaplarının yazarı kişi. Olasılıksız ve empati kitaplarının güzel oluşu su götürmez bir gerçek lakin oz için aynı cümleyi söylemek güç. Öyle ki kitabı okurken sıkıldım. Umarım önceki eserleri gibi eserler tekrar ortaya çıkarır.
Pucca kadar olmasada Adam Fawerda birşeyler yaşamış gerek zihninde gerek hayallerinin içerisinde.
Bir de bu adam fawer çukur remziye ( ekmeğimizin peşindeyiz) benzemiyor mu ?
"...Etrafımdaki insanların birinin bile gerçek olup olmadığını bilmek olası değil. Tek bildiğim, onları algıladığım. Ve algılar —bir milyon insanı birlikte algılasam bile— bana zarar veremez..."