sinirliysen ve kürt ve de özellikle dayak yediğini kabul etmeyip ben dövdüm diyosa ve survivor sahra ya benziyip o tavırları gösteriyorsa beynini patlatmak farzdır nedenmi ben yaptım adı yunustu ..
Yazının en önemli kısımlarından biri olduğunu belirteyim . Çünkü döveceğiniz kişiyi dövebilmek için , manevi olarak kendinizi hazırlamalısınız . Neden döveceksiniz , size ne yaptı , sevgilinize mi sarktı , eski sevgilinizle mi çıktı , arkanızdan mı konuştu ? Bunun gibi yüzlerce neden sayabilirim size , neden ne kadar mantıklı ve geçerli olursa , maneviyatınız o kadar sağlam olur , bu da kişiyi dövmenize yansır ve size artı olarak döner . Dövme isteğinin temelinde ders vermek yatmalıdır fakat , öfkeli insanlar olduğumuz için , bu böyle olmaz ve her zaman bir öfke kusma hâline gelir . Bu kesinlikle ve kesinlikle yanlıştır . Çünkü dövmek istediğiniz kişiye bir ders vermezseniz , dövmeniz bir anlam kazanmaz . O yüzden boşa dövmüş olursunuz , dövebilirseniz tabi...
Yukarıda bahsettiğim nedenlerden dolayı , her zaman sağlam bir nedeniniz olsun . Nedeniniz ne kadar sağlam olursa , atacağınız dayak , dayaktan sonraki rahatlama vb. şeyler o kadar büyük olur , dövmeniz bir anlam kazanır .
-istihbarat
Döveceğiniz kişi hakkında bilgi toplama safhasıdır bu kısım . Diğer yazacağım kısımlar gibi çok önemlidir , zira bildiğiniz gibi herhangi bir operasyon , bilgi ve istihbarat olmadan yapılamaz , imkansızdır . işinizi tesadüf ve şansa bırakmak istemiyorsanız , mümkün olduğunca bilgi toplayın . Hangi okula gidiyor , nerelere takılıyor , en yakın arkadaşları kim , nerde kalıyor , hobileri , sigara içiyor mu , belirli bir sporla uğraşıyor mu ? Burada belirttiklerimin haricinde , en sevdiği yemek ne , ona kadar öğrenin değerli okur . ilerleyen bölümlerde yazacağım , kişiyi nasıl döveceğiniz konusunda (pusu , aniden saldırma vs.) yapacağınız plan , istihbarata göre şekillenecek .
-Çevre
Çevre faktörü , çok önemlidir . Döveceğiniz kişiyle ortak arkadaş grubunuz varsa , sakın dikkat çekecek bir davranışta bulunmayın . Her zaman salağa yatın , ne iyi ne de kötü yorum yapın döveceğiniz kişi hakkında . Politik cevaplar , her zaman geçiştirici niteliktedir .
Döveceğiniz kişinin arkadaş çevresi de önemli , çünkü arkadaşlaryla gezen , yalnız takılmayan bir tipse , çok ince bir plan yapmanız gerekir . Bunun haricinde , döveceğiniz kişinin çevresi , halk arasında "belâlı" olarak adlandırılan tiplerle doluysa , kamuflaj kullanmanız gerekir (ileride detaylı olarak değineceğim) . Eğer ciddi manada serserilerle arkadaş ise veya kendisi bir serseri ise , hiç tasalanmayın , vazgeçin demeyeceğim , tek diyeceğim , hiç dikkat çekmeyin , onlardan korkuyormuş profili çizin .
-Kamuflaj
Döveceğiniz kişinin sizi tanımaması için gereken en önemli şey , kamuflajdır . Kar maskesi , ameliyat maske ve bonesi veya herhangi bir maske bu iş için uygundur . Eğer ki diyorsanız "Ben Yusuf Miroğlu'yum , kamuflaj falan beni bozar." derhal bu pencereyi kapatın ve yazıyı unutun . Şöyle düşünün ; kişiyi dövdünüz , kişi sizi gördü ve tanıdı , polise şikayet etti , ne olacak ? Daha kötüsü ; eğer çevresi genişse , attığınız dayağın on katını yiyeceksiniz , belki aylarca koltuk değnekleriyle yürüyeceksiniz . Bu yüzden , kamuflaj çok önemlidir . Kişiyi dövdükten sonra , kişi sizi tanımazsa , ne polise , ne ailesine , ne arkadaşlarına , ne de başka bir kimseye bilgi veremez , delil yoksa , sonuç da yoktur , böylece olay da yoktur .
Kıyafet olaraksa , sağda solda görülmedik kıyafetleri giyin , başka bir ayakkabı giyin ayağınıza , yoksa kişi sizi tanıyorsa veya görmüşlüğü varsa , kıyafetinizden tanıyabilir .
-Mekân
istihbaratınız yeterli , evini , takıldığı yerleri biliyorsunuz , kamuflaj için kullanacağınız maske cebinizde , her şeyiniz tamam fakat kurbanı nerde bulacaksınız ? Mekân , çok önemli . Şöyle ki ; eğer kurbanın evini biliyorsanız , dışarı çıktığını bildiğiniz bir zaman , dönüş saatini kestirebilir veya o kalktığında ondan önce eve gidebiliyorsanız , gidin ve evinin önünde dikkat çekmeden bekleyin . Tabi bunları anca o sizi tanımıyorsa yapabilirsiniz , yoksa şüphelenecektir , şüphelenmekten daha kötüsü , sizi tanıyacak , herhangi bir tahmini varsa etrafındaki insanlarla size dalacaktır . Ava gidip avlanmamak istiyorsanız , mekânı iyi seçin .
Benim tercihim , istihbaratı sağlam tutun , bir arkadaşından bir şekilde , atıyorum cumartesi günü gideceği yeri öğrenin . Herhangi bir kafeye gidiyorsa , eve dönüş saatini de kestirebilirsiniz , sonuçta günlerce orada olacak değil ya . Evinin önünde bekleyin , akşam olunca da maskenizi takın , tenhada beklemeye başlayın , kurban gelince de icraati gerçekleştirin .
Okul çıkışı , dersane çıkışı , yurda giriş vs. bir tercih olabilir , fakat tercih edilebilir bir seçenek değil bunlar , zira bu saatlerde ve yerlerde "ıssızlık" sizin işinize gelmeyecek derecede azdır . Ne gizliliği sağlayabilirsiniz , ne de sağlam bir sopa atabilirsiniz . Bu yüzden en güzel tercih , evinin sokağının girişinde beklemektir .
-Aletler
Kişiden kişiye değişen bir olaydır , şahsen ben şu günüme kadar ihtiyaç duymadım fakat , minyon bir yapınız varsa alet kullanmak zorundasınız , yoksa istihbaratı toplayıp , planı yapıp , her şeyi ayarladıktan sonra , icraatin tam ortasında dayak yemek , sizi hem manevi olarak hem de fiziksel olarak acıdan çökertir , sinirden ve acıdan ağlarsınız .
Burada aletleri sıralayacağım , size hangisi daha kolay veya uygun geliyorsa , onu seçiniz .
a) Muşta : Her zaman favorimdir , öyle de kalacaktır . Karşıdakini bir vuruşta yıkmak/çökertmek istiyorsanız , muştadan daha rahat bir seçenek yoktur . Elinize takarsınız , suratına çok sert biçimde olmamak kaydıyla vurursunuz ve tamamdır , kişi yerdedir , istediğiniz şekilde konuşur , istediğinizi yaptırabilirsiniz . Hem ergonomik , hem kullanışlı , hem de aşırı derecede tehlikeli değil . Ayrıca , muştanın vurulduğu kemik kırılmaz , un olur . Yani muşta kemiği kırmaz , ezer , un eder . Böylece kemik kaynayamaz , o yüzden dikkatli olun , suratta kalıcı bir iz bırakabilirsiniz .
b) Sopa : Kullanması da , saklaması da , getirmesi de , götürmesi de , her bir şeyi ayrı dert olan bir alettir . Hiç tavsiye etmem , çünkü kavga esnasında en ama en ufak bir hatanızda elinizdeki sopa düşebilir veya karşıdakinin eline geçebilir . Kullanmayınız .
c) Çakı : Kesinlikle ve kesinlikle kullanmayacağınız tek şeydir . Kişiyi öldürebilirsiniz , aşırı tehlikeli ve şerefsizcedir .
d) Beysbol sopası : Sopa ile büyük benzerlik gösterir , tek farkı , sopadan çok daha büyük etkiye sahiptir . Kişinin herhangi bir tarafına sağlam bir şekilde denk getirebilirseniz , kişiyi etkisi hâle getirebilirsiniz . Kötü yanı şudur ki , etraftan biri görürse sizi gaspçı sanabilir , dövdüğünüz kişi de bebenin tekiyse cüzdanı atıp "Abi al git nolur bokunu yiyim." tarzında ağlayabilir .
e) Zincir : Gereksizliğin doruk noktasıdır , hem çok ses çıkartır , hem de kullanışlı değildir . Kişiye sadece acı verir , etkisiz hâle getirmez . Olur da denk getirirseniz , kişi acıdan dolayı daha çok hırslanabilir , avdayken sizi avlayabilir .
Bunların haricinde , ben gibi gayet yeterli kollara , yumruk-tekme atış tekniklerine sahip insanlar , yukarıdakilerin hiçbirine ihtiyaç duymayabilir . Sadece muşta vs. gibi ergonomik şeyleri tedbir olsun diye yanına alır o kadar . Çıplak el , en tehlikelisidir . Dirsekleriniz , tekmeleriniz , dizleriniz , elleriniz ve kafanız , çok ölümcül silahlardır , ama kullanmasını bilmeniz gerekir .
-icraat
Her şeyi tamamladınız , istihbaratınız tamam , ne zaman eve gelir , ne zaman çıkar , nerde yaşar , ne yer ne içer , arkadaşları kim , bunların hepsini öğrendiniz veya yeterince bilginiz var diyelim . Kamuflaj için maskeniz ve eldivenleriniz tamam . Eğer kullanacaksanız , kavgada kullanacağınız alet yanınızda , ne yapmanız gerekiyor ?
Güvenilir kaynaklardan edindiğiniz bilgilerdeki saatte , evinin önünde olun . Bunun provasını önceden yapın , coğrafyayı tahlil edin . Nerden gelir , nasıl dalarım , nereye kaçarım vs. gibi soruların cevabını , önceden bulun . Hava karardı , karşıdan geliyor , maskenizi takın , şapkanız varsa şapkanızı takın , kapşon adlı zımbırtıyı da başa geçirin , gelmesini bekleyin . Gelirken heyecanınız artacaktır , tasalanmayın , ilk darbeyi yaptıktan sonra geçecektir heyecanınız . Kişi önünüzden geçerken , çenesinin eklem yerlerine sağlam bir yumruk atabilirseniz , kişi bayılır . Bunun haricinde , eğer yeterli fiziksel yeterliliğe ve tekniğe sahipseniz , hızlı bir tekme de güzel bir iş görebilir . Kişiyi yere düşürün , düşürdükten sonra da kafasını en az 5 kez tekmeleyin . Sağlam tekmeleyin ki , bilinci hâlâ yerinde olsun fakat üzerinden kamyon geçmiş gibi olsun , kalkamasın ayağa . Ama dediklerinizi duyabilsin . Kişi yerdeyken , ne söylemek istiyorsanız söyleyin , ne yapmak istiyorsanız yapın .
-Ortamdan uzaklaşmak
Kurban ile işiniz tamamıyla bittiyse , olay artık kaçmaya gelmiştir . Olabildiğince hızlı ama dikkat çekmeden , ortamdan uzaklaşın . Hiçbir delil bırakmayın , kullandığınız alet , arbedede düşen şapka vs. ne var ne yok ortalığı bir kolaçan edin , aksi takdirde göte gelebilir , attığınız dayağın 3 katını yiyebilirsiniz .
Kurban yerde , etrafa bakın , gören varsa aniden binalar arasından geçin , koşmaya başlayın , duvarlardan atlayın , bir şekilde izinizi kaybettirin . Etrafta kimse yoksa , hızlı bir şekilde oradan uzaklaşın . Kesinlikle ve kesinlikle direkt olarak eve gitmeyin . Biri sizi takip ediyor olabilir , bu kişi hem sizi polise gammazlayacak bir vatandaş , hem de kurbanın arkadaşı olabilir . O yüzden yolu uzatın , üzerinizdekileri çıkarın , çantanız varsa ona koyun ve eve gidin .
Adam dövme hususunda önemli ne varsa anlattım . Yapılacaklar , sakınılacaklar , bir bir açıkladım . Eğer olur da bir gün birini dövmek isterseniz , bu yazıyı okuyun . iyi olacaktır sizin için . Ama hiçbir zaman bu yazıdan cesaret alıp , birini dövmeye kalkışmayın .
NOT : Kırılan kemiklerden , dağılan suratlardan yazar mesuliyet kabul etmemektedir .
suçtur, yanlıştır, ayıptır. yanlıştır evet ama bazı iftiracı, saygısız, inca düşünceden yoksun insanlara da laf anlatamıyorsun ki... ne hale geldi bu dünya ? gerçekten anlayamıyorum. insanın aklından ne kadar yanlış şeyler geçiriyorlar. yazıklar olsun.
artık eskisi kadar kolay değil. dayak yiyen arkadaşı ile kaçak silah alıp (her ilde mevcut) mekanınızı basıp kurşuna dizip kaçar.
kaldı ki iş artık böyle. dayak yiyen kişiler silahlandı ve artist oldu. eğer adam 130 kilo ise dayak yediği kişi 80 kilo ve fitnes ile uğraşıyorsa boks ve diğer savaş sanatlarını biliyordur diye. direk işin basitine kaçıyor. ve Ban ban, olan ölene olur bu ülkede. ve şu saatten sonra bulaştığınız kişilere dikkat edin . daha geçen gün adamı çarşının ortasında pompalı tüfekle vurdu ,vuran kişi kürttü ve dayak yemişti.
anında teslim oldu. az ceza alıp çıkmak için.
kimse artık o yönlere bulaşmıyor. silah varsa kanlı biter. artık pusma taktikleri dövüp kaçayım taktiği işe yaramıyor. acı ama gerçek .