bugün eski kız arkadaşımı gördüm sokakta hem de çok alakasız yerde. bir an deprem oldu. şimşekler çaktı.başımdan aşağı kaynar sular döküldü. kalakaldım öylece. kıpırdayamadım. adım atamadım. gözlerimi kırpamadım. bakakaldım.
"merhaba" dedi. gözlerim doldu. ayaklarım buz kesti. çenem tutuldu. dizlerimin bağı çözüldü. tam sendelerken toparlandım. çok şaşırmıştım.
sımsıkı sarılmak istedim. hiç bırakmadan. gözümden bir damla yaş geldi. toparlandım cevap verdim "merhaba" dedim. bakakaldık birbirimize o da bana sarılmayı düşündü mü acaba? dünya o zaman durdu. gözlerimde sadece gözleri vardı.
"hoşçakal" dedi. koşarak gitti. sanki birileri ayaklarımı betona gömmüştü. kıpırdayamadım. arkasından koşmak istedim ama koşamadım hareket edemedim. gitti
velasıl kelam; şu an elimde biram. salya sümük ağlıyorum. fonda da bu şarkı.
bu yürek ilk defa bugün kırılmıyor ben unuttum desem de yerin hala dolmuyor...
hüsnü şenlendirici'nin arabesk havasını deniz seki'nin mükemmel yorumuyla harmanlayınca tadından yenmeyecek bir şey çıkmış ortaya.
zaten alabildiğine arabesk 2 kadın 1 adam hikayesiydi yaşadıkları.
bu şarkı da taçlandırmış bence.
bazen oluyor öyle, "imkansızı umunca".
deniz seki'nin insanı alıp götüren şarkılarından birisidir. hüsnü şenlendiriciyle düet yapılması ne kadar gereklidir bilemem. deniz sekinin sesini gerçekten beğendiğimden olsa gerek, hüsnü şenlendiricinin sesi çok itici geliyor kulağıma.
seçimin adaletsizliğine vurgu yapan muhteşem bi şarkı.markete gittiğimizde metro yerine albeni alıyorsak metroyu seçmeyip ona haksızlık ettiğimiz anlamına gelmediğini gösterir. seçmek diğerinden vazgeçmek zaten adaletsizlikti.