adaletini seveyim dünya

entry1 galeri0
    1.
  1. dünyayla insanın arasındaki bir iç hesaplaşma sözüdür. diyerekten formata uyulduktan sonra konuma girebilirim.

    ben ankara ulusta bir gecekonduda doğdum büyüdüm. rahmetli annem, babam ve abim. çokta mutlu büyüdüm diyebilirim. benim için küçükken mutluluk babamın eve gelirken getirdiği gofretti. zengin çocuklarının o dönem mutluluğu akülü arabaydı ama onlarda en fazla benim gofrete sevinebildiğim kadar sevinebilirlerdi akülü arabaya. demek ki biz fakir değildik yaşadığım mutluluk onlarınkiyle eş değerdi hayat zaten mutluluk için yok muydu? o zaman adaletsizlikten bir haberdim.

    abim askere gittiğinde anladım ilk olarak adaletsizliği. siz hiç zengin şehit ailesi gördünüz mü? bu devlet garibanları sürer en boktan yerlere. bizde bu klasmanda olduğumuzdan abimin gittiği yer hakkariydi. neyseki sağ salim döndü abim şimdi dünyalar tatlısı iki kızı var.

    babam tornacıydı. kar küreme araçları üretimi yapan bir fabrikada çalışıyordu. genelde eksrta mesaiye kalırdı annemin hasta olduğu zamanlar. annemde hep hastaydı o yüzden pek göremezdim babamı. şimdi düşünüyorum da hani dizi sektöründe çalışan oyuncular ağlıyordu ya mesailerimiz çok fazla insanlık dışı şartlarda çalışıyoruz diye sizin insanlık dışı şartınızı yerim ben. sizin belki bir haftada kazandığınız parayı babam 5 yılda kazanamazdı. babam insanlık dışı şartlarda çalışıyordu metal tozu yutmaktan ciğeleri pes etmek üzereydi emekli oldu.

    annemide bir trafik kazasında kaybettik samsun yolunda. inanın bu konuyu yazcak gücüm yok.

    hırslı bir çocuktum. babam nefes bile alamazken ona dinlenme izni vermeyen yavşak mühendisin biri vardı. o hırsla ne pahasına olursa olsun mühendis olucaktım. bende emir vericektim. dershaneye gidemedim abimin düğün masrafları o sene zaten boyumuzu aşmıştı. keçiörende bir etüt salonu buldum kendime düşük çaplı bir kurumdu. geneldede dersle alakası olmayan dalkavukların muhabbete geldiği bir yerdi. bahçelievlerde çıtır simitte iş buldum kendim parasını çıkarmaya çalıştım etüt salonunun ama yetmedi ayrılmak zorunda kaldım. liseyide açıktan okuyordum son senemdi sınav falan derken ilk sene kazanamadım yani kazandım da babamın beni ankara dışında okutması olanaksızdı gidip fetullahın yurtlarında beynimi yıkatmayada hiç niyetim yoktu. sağolsun abimin yardımıyla dershaneye gittim. allahım nası bir lükstü. hocanın ağzından çıkan her bir kelimeyi yazmak için çıldırıyordum. o kadar bilenmiştim ki hırstan...

    sonunda gazi üniveristesi makine mühendisliğini kazandım. karşılıksız bursta çıktı bu ilaç gibi geldi. babamda sağlığına kavuşmuştu daha iyiydi boya işine başladı. durumumuzda çok şükür iyileşti. şu an okulda son senem umarım alnımın akıyla çıkarım.

    beni bu entryi yazmama sebep olmuş olay dün oldu. kızılaya gittim aman allahım karnaval alanı esnaf havalarda uçuyor. polis çevirdi beni. ilk anlamadım bana dediğini sonra arkamdan bi ses geldi "gel lan duymuyon mu?" neden bu şekilde söyledi? ben size söyleyim ey dostlar giyimimden tipimden kılığımdan orda benim gibi yüzlerce genç geçiyordu sonuçta. gittim yanına kimlik kartımı verdim sinirle gözlerinin içine bakarken bana çok sinirlenmişti o da. cevap geldi sicilimin temiz olması onu üzmüştü resmen ama acısını çıkartcaktı benden. "niye öyle bakıyon lan" diyerek yüzümü itti. içimdeki hırs öyle bi arttı ki saldırdım şerefsize kızılayın ortasında. yatırdım vurmaya başladım. diğer polisler yaka paça götürdüler beni arabaya bindirip ama ne küfürler bana. yeni yıla nezarette girceksin dediler. buz gibi bir odada kaldım tüm gece suçsuz yere telefonumuda aldılar. bakan çocukları ülkenin anasını sikip elleri sikinde müdür odasında kalırken ben sırf dış görünüşüm için ezilip suçsuz yere gece buz gibi bir odaya kilitleniyosam adaletini sikeyim dünya adaletini !!!
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük