adalet dediğin benim ülkemde katillerin serbest kalıp düşünenlerin içeride süründürülmesidir.. gaffar okkan'ın sırf kafasından 17 kurşun çıkar ama sizin başbakana ya da yanındaki insancıklarından birine atacağınız yumurta daha önemlidir.. şimdi şunu merak ediyorum yarın o beğenmediğimiz avrupadan bir yazar çıkıp da siz millet olarak o kadar şerefsizsiniz ki şehitlerinize bile sahip çıkamıyorsunuz, saygınız yok katilleri elini kolunu sallaya sallaya geziyo dese ne diyeceğiz? ya da bir kesim kanuni sultan süleyman'ı yanlış anlatıyor diye aptal bir dizi için bi taraflarını parçaladığı kadar bunun için de bişeyler yapmaya çalışsa nolur? ben şimdiden söyleyeyim ne o yazara verebilecek bir cevabımız var ne de ölen gaffar okkan aptal bir dizi kadar önemli ülkemde.. ve işte o yüzden şunu söylemeden edemiyorum adalet benim ülkemde insanin üzerine yakışanı giymesidir! başka birşey değil..
türkiyede olmadığına adım gibi eminim. artık bir şekilde iktidar sebebiyle ya da para devreye girince suçluların suçu perde gibi örtülüyor ve bir de adalet olan buymuş gibi aktarılıyor herkese. artık insanlarda vicdan kalmamış gerçekten ben bugün bunu anladım. suçu işleyen kişi durumundan ötürü içini biraz olsun rahatlatmak için hadi bari suçumu çekiyim demesi gerekirken yani bunu mahkeme aracılığıyla değil kendiliğinden yapması gerekiyorken hala bir taraflarını bir şekilde kurtarmalarına inanamıyorum. üstelik bunu yaparken bazı şeyleri kullanıp duygu sömürüsüne başvuruyorlar. inan sözlük, kişilikleriyle ilgili hiçbir alıp veremediğim yok yani tanımak da istemem zaten ama o masum insanlar var ya, onların arkasından yapılan haksızlığa tahammülüm yok. yoksa cezasını çekmiş çekmemiş bana ne! ama o kötülüğün ne olduğunu bilmeyen insanların yüzü gözümün önüne gelince katlanamıyorum gerçekten isyan edesim geliyor yok mu koruyan biri, mutlaka hala birileri vardır bu olayları ört pas etmek yerine gerçek olanı, doğru olanı dürüst bir şekilde ortaya serip suçlunun cezasını çektiren biri vardır diye düşünüyorum. her şey bu kadar basit olmamalı. giden gitti diye yapacak bir şey yok artık denmemeli. herkes aslında neyin ne olduğunu çok iyi biliyor ama bir tarafları tutuşmasın diye çözüm yolu aramak için girmediği delik, yapmadıkları şey kalmıyor.
olay bir öğrenci evinde geçmektedir
bay m bay h ve bay a bir spor tartışma programı izlemektedir.
bay i odaya girer bir müddet bekler ve sorar türkiye dünya kupasını kaç kere aldı?
h ve a aynı anda i siktir git bi makarna yap
i televizyon sizin mi aq ben bu kanalı izlemek istemiyorum
m ne izlemek istiyorsun
i belgesel
h ve a oylama yaptık 3 e 1 kaybettin
i siktirin lan ibneler siz top manyağısınız siz bütün oylamaları kazanırsınız ben sevmiyom bana inat siz 24 saat top seyredersiniz mecburmuyum lan ben top seyretmeye belgesel seyredecem ben
h ve a siktir git lan ders çalış
m i haklı azınlık ama haklı biz en iyisimi şöyle yapalım hekesin yarım saat istediği kanalı açma hakkı olsun ilk kimin izleyeceğine de kurayla karar verelim
h ve a tamam abi napalım
i olmaz aq ben yarım saat seyrederim yarım saat de siz seyredersiniz
m neden
i sizin talepleriniz bir hepiniz aynı kanalı seyredeceksiniz
m o zaman sen 90 dakika izle biz 30 dakika, 3ümüz aynı kanalı izlemek istediğimizden eşit oluruz
i doğru aslında
m siktir lan ibne , oylama yaptık 3 e 1 kaybettin hadi git ders çalış
i senin adaletini sikeyim m der ve gider
iki senelik okumak için en ideal bölümdür. açıköğretim'de de olması puanını düşürmez, aksine her sene puanı daha da artmaktadır. dgs'yle yanlızca hukuk bölümüne geçiş yapılır.
herkeese eşit muamelede bulunmak, hak ve hukuka uygun hareket etmek herşeyi yerli yerince yapmak. insan eylemlerinin hak ettiği şekliyle değerlendirilmesi hali.
35 ülke arasında son 5 ülkeden biriyiz. Utanılası bir durum.
" Dünya Adalet Projesi, ‘2010 Hukukun Üstünlüğü Endeksi’ni açıkladı. Türkiye birçok alanda en dipte çıktı. Özellikle hükümetin yetkilerinin denetlenmesi, yasaların anlaşılabilirliği ve temel haklar alanlarının üçünde de, Türkiye 35 ülke arasında son 5 ülkeden biri oldu. "
teorikte sürekli adı geçen ama pratikte var olmayan şey. gerçi artık teorikte bile varlığına inanmak saçmalık geliyor. kurallar insanların kendi istekleri doğrultusunda çiziliyor çünkü.
bu dünyada varlığına kesinlikle hiçbir zaman rastlanamayacak. çünkü insanın egemen olduğu yerde adaletten söz etmek namümkündür.
bir yandanda beni tanrı'nın varlığına inandıran en büyük nedendir, adalet. dünyada var olmayan adaletin, bir yerlerde var olduğuna inanmak.. ama buna inanmak kolay olmasa gerek.
varsa şayet bu dünyada, bir an evvel karşılaşılmak istenendir. hataların bedelleri ödenmeli, peki ya ilahi adalalet? var mıdır, kazara da olsa karşıma çıkyor da ben mi illaki gözlerimi kapatıyorum.
+ devletten 6 sene 3 ay alacaklıyız.
- olur öyle
+ eee ben ne anladım bu yatıştan ? bu adalet dediğiniz, o kadar da adil bişey değil demek ?!
- malesef... pardon!
