mustafa kemal atatürk, fatih sultan mehmet, orhan pamuk, piri reis, yunus emre gibi zatlar türk değil miydi sorusu ile yanıtlanabilecek ve kendimizi neden küçük görmeye çalıştığımızı düşündüren başlıktır. tarihte çağ atlatan, dünya haritasına şekil veren bizler değil miydik?
babach : o değil de, bu sözünden anladığım iki şey ortaya çıktı;
1- sayı saymayı bilmiyon
2- tarih bilgine ait düzeyi ise değerlendirmiyorum bile
sen en iyisi, bi siktir git çay koy!
yontma taş devrinden bahsediliyorsa doğru bir tespittir. zira bizim yontulmamış büyüğümüz yok.
tarihe ismini kazıyıp adını buraya yazdırmayı haketmiş insanları tek tek düşündüm. bir dakika içinde yaklaşık 20 türk büyüğünün ismini yazdım, sildim. çünkü hangisini yazsam diğerine küfretmiş gibi hissettim kendimi.
sevgili yazarlar ve hala çaylak olanlar, yemin ediyorum ki bunu sizler istediniz...
şimdi saymaya başlıyorum;
hazini,
cebir bin hayyam,
-cahiz,
harezmi,
maaşallah,
kindi,
razi,
ibni firnas,
ebu kamil suca,
ebu maşer,
farabi,
fergani,
ibni türk,
ahmet bin musa,
battani,
ali bin abbas,
biruni,
ebu'l vefa,
ibni heysem,
ibni sina,
ibni yunus,
macriti,
zehravi,
ali bin isa,
ammar,
abni karaka,
idrisi,
ibni rüşd,
ibni zuhr,
cezeri,
bitruci,
ali kuşcu,
demiri,
ibni batuta,
ömer hayyam,
uluğ bey,
ibrahim hakkı,
mağribi,
seydi ali reis,
cehir arf ve niceleri... üşendiğim için bu kadarını yazdımdır... emin olun ki daha yuzlercesi vardır.
türkler pozitif bilimlerle kavgalı, geri kalmış bir doğu toplumu olmakta direttikleri sürece teknoloji üretemeyecek , 6. bir ismi tarihe kolay kolay yazdıramayacaklardır. zaten ismini yazdırdıklarımız da bilimle değil askerlik ve siyasetle yazdırmışlardır.
1 atilla batı romayı yıktı avrupa tarihine girdi
2 selahaddin eyyubi haçlılarla savaştı avrupa tarihine girdi
3 kanuni sultan süleyman .polonyaya vali atayan bir adamdı avrupa yakın çağ tarihine girdi
4 piri reis haritası hala tartışılmaktadır.
5 mustafa kemal atatürk avrupalılar iyi tanır kendisini.
zamanında "mamma li turchi!" diye ağlayan italyan bebeler , bir hayli çabuk unutmuş bizi . hoş istemezsen hatırlamazsın , bu kadar basit yani kasmaya hiç gerek yok .
aşağıda belirteceğim ve üşenmeden sırf sizin bilgilenmeniz için açıklayacağım isimleri duymamış bir cahil kişi söylemidir.
buhurizade mıstafa efendi:tıpta çok ileri gitmiştir.sora demişler ki ''sen çok ileri gidiyosun artık ama.'' bu söz üzerine bizim mıstafa'nın hayat felsefesi değişmiştir ve elini yordamını tıptan çekip bir köyevinde hayatının geri kalanını huzur içinde geçirmiştir.
baklavacı oktay ağa:çok mütevazi bir kişiliktir.astronomi ile uğraştığı bilinmektedir.ama dediğim gibi mütevazi olduğu için ek iş olarak yaptığı baklavacılığı kendisine rumuz olarak belirlemiştir.söylentilere göre marduk gezegenini çok önceden tahmin etmiştir.marduk gezegeninin verdiği endişe üzerine çok kez intihar denemelerinde bulunmuştur.bu yüzden son yıllarını akıl hastanesinde yoğun gözetim altında geçirmiştir.
pideci elmalılı oktay hamdi beyfendi:kendisi elmalılıdır.ama kendisine bahşedilen ''elmalılı'' rumuzu elmalılı olmasından değil çok elma yediği için ''cırcır'' olan kişilerin tedavisini üstlendiğinden gelmektedir.tedavi ettiği kişilerin sayısı çok fazladır.kendisinden başka cırcır üzerine doktora yapan kişi olmadığı için civardaki tüm hastalarla kendisi ilgilenmektedir.hatta namını duyup diğer illerden bile gelen kişiler olduğu ileri sürülmektedir.hastalarını pide ile iyileştirdiği de ileri sürülmektedir.bu kişinin ölümü bir hastasını tedavi ettiği sırada yoğum metan gazına mağruz kalma olduğu ileri sürülmektedir.bu kişi hakkında çok şey ileri sürülmektedir o süreni bulup sürüm sürüm süründürmek gerekir.
osurukçu ramazan hazretleri:türk tarihinde hazarfen ahmet çelebi'den önce ve doğal olarak da dünyada ilk uçan kişi olarak çok az kişi tarafından bilinir.hikayesi ise şöyledir;
bir gün yıldızları seyreylerken kendi kendisine ''yav yıldızlar var, insanlar da var, kuşlar da var, e o zaman neden uçmuyoruz amına koyyim'' demiştir ve bu söz ramazan'ın ölene kadar mottosu olarak kalmıştır. ve tabi hazırlıklara başlamıştır.tam bir sene boyunca tüm osuruklarını bir kap içinde biriktirmiştir.yemiş osurmuş yemiş osurmuş.tüm 1 sene boyunca 250 kilo fasülye yediği söylenmektedir.neyse yemiş osurmuş yemiş osurmuş derken artık uçma zamanının geldiğini anlamış ve anadolu hisarı'nın tepesine çıkmıştır.tabiki de biriktirdiği osurukları ile birlikte.tam kulenin üst kısmının avrupaya bakan tarafına çıkıp havaya var gücüyle zıplamıştır zıpladığı anda arkasındaki osuruk şişesinin kapağını da açmıştır kapağı açması ile birlikte şişenin içerisinden çıkan gazın arkasında yarattığı itme kuvveti ile rumeli hisarı'na kadar uçtuğu ve ineceği yeri hesap edemeyip kuleye çarptığı ardından da öldüğü söylenmektedir.
türklerin de bilgisizliğinden kaynaklanmaktadır. yani sonuçta düşünsen biraz bulursun da, bütün dünyanın iran'daki ve anadolu'daki alevilere karşı yaptığı katliamdan ötürü zalim yavuz olarak tanıdığı yavuz sultan selim'i örnek göstermek biraz aptalcadır.
mustafa kemal'i ise kendi zamanında herkes tanıyordu. ölümünden bu kadar kısa bir süre sonra bile sorsan konunun uzmanları dışında kimse tanımaz.
sultan alparslan falan hikaye.
madem öyle, bizde bunlar bunlar bunlar var deyip tanıtacağımıza, hala mustafa kemal'in görüşlerini tabulaştırıp, tartışılmaz-eleştirilmez kabul edip bokumuzla gülle oynarız.
hiçbir şey ifade etmeyen önermedir. çünkü tarihe isim yazdırmakla türklüğün bir alakası yoktur. yani türklük tarihe isim yazdırmaya yetecek bir yeti değildir, yazdıran yetilerde de türk olmak bir rol oynamamaktadır.