bir deniz gibi içten içe yaşamaktır hüznünü. öyle ki deniz bile ne kadar cosarsa cossun kabında kalır ne kadar dövsede kıyılarını ve ne kadar yıpransa da dalgakıranları siyaha çalsa da rengi arasıra ser verir sır vermez gökyüzüne, güneşe...
kimseye anlatmadan içinde yaşamaktır acıyı.
ya da anlatacak birini bulamamanın sonucudur.
Hep içinize atarsınız biriktirirsiniz ama elbet birgün dışa vuracağınız gün gelir.
kişinin gözyaşlarını içine akıtmasına neden olur... halk arasında ince hastalık denilen "verem"e yakalanır bu insanlar... sessizce çürütürler bedenlerini ve hiç kimse dokunamaz onlara... başkaları bilemez doğal olarak hep mutlu sanırlar bu acıyı sadece yine o insan gibi sessizce acı çekmiş olanlar anlayabilir...