"Yok olup yittin"i her duydugumda gozlerim doluyor, icimde bir sizi olusuyor. Asik degilim, sadece insanlarin yok olup gitmesini, artik olmamasini hic ama hic sevmiyorum. Ister bir daha gorulmeyecek bir sevgili olsun, ister uzaktan misafirlige gelmis ve o uzaga geri donen bir akraba veya dost olsun, o geride kalan boslugu sevmiyorum.
Her dinledigimde alip beni annemin köyüne götüren sarki, nedense. Sivas’in kavak agaclariyla bezeli, icinden üstü köprülü dere gecen, etrafini tepeler ve bozkir saran o kücük ve burnumda tüten bir köyü. Orda hic dinlemedim oysaki.
Edit: aa, ben bu basliga daha once de yorum yapmisim. Unutmusum. Yillar sonra actim yine dinliyorum. gozlerim doldu bile.