Yahu aslan olsan ne olur, ayakların kedi ayaklarıysa? Üzülürüm, kendisi karizmatik, nitelikli, ama etrafı kalitesiz ve niteliksiz yağcılarla dolu parti başkanlarına? Bilir ki iktidarı kaçırdığı an etrafında ne hemşehrisi, ne arkadaşı ne de yağcısı kalmayacak! Bununla yaşamak var ya, insanın bir kaç kez ameliyat olmasına sebep olur!
acımak'ta, görevine bağlılığıyla tanınmış bir ilkokul başöğretmeni olan zehra hanım'ın trajik serüveni dile getirilmiştir. doğruluk, temizlik, fedakarlık hastalığı, onda insanlığın en değerli yeteneğini öldürmüştür : acımak
Acıma, bir insanın, güç durumda olan veya herhangi bir yönü bakımından belirgin bir eksikliği olan canlılara veya varlıklara karşı beslediği bir duygudur. Bu his, üzüntü, şefkat ve sevgi kavramlarının oluşturduğu karmaşık bir duygudur. Kısaca; "Başka bir kimsenin veya canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü veya merhamet"tir.
Örnekle, görülen muhtaç bir dilenciye karşı duyulan üzüntü, şefkat ve sevgi içeren duygu, acıma duygusudur. insanda bu duygunun eksikliği durumunda acımasızlık adı verilen durum ortaya çıkar. Aynı şekilde bu kişilere de merhametsiz veya acımasız adı verilir.http://tr.wikipedia.org/wiki/Ald%C4%B1rmazl%C4%B1k
reşat nuri güntekin'in ,olayların diğer yüzünü bilmeden yargılama dusturu ile yazılmış güzide eseridir.*
dün gece birden aklıma geldi,elbet bir senaryo yazamayan-bulamayan-yaratamayan piyasa kişisi bu kitabı keşfedecek.elbet, buradaki hüngür hüngür ağlatacak ve ajitasyon yapılabilecek sahneleri ağzından sular aka aka hayal edecek.
ve benzerleri gibi bu kitabıda berbat bir dizi olarak çekip ,bir nesli daha telef edecek. *
reşat nuri güntekin'in, aceleye getirdiğini düşündüğüm romanı. zira sanki çevresinde birine kızmış da al işte acımak böyle önemli bir şeydir der gibi kaşlarını çatarak 2-3 günde yazmış gibi durmaktadır. karakterler falan çok sığdır ve kendilerinden bekleneni yaparlar. yalnız bir noktada faşizm eleştirisi de taşır bu kitap... kitabın baş karakteri; düzen, nizam manyağı zehra öğretmenin okul bahçesindeki bütün ağaçları fabrikadan çıkmışçasına tek tip hale sokması ve küçük ağaçları kesmesi o dönem her şeyi bir kalıba yerleştirmeye çalışan modernite ve kendinden olmayanı yok eden nazizme bir eleştiri olarak görülebilir.* ayrıca reşat nuri güntekin'in hemen her kitabındaki gibi bu kitapta da kadın imgesi zaten her şeye kızıp duran feministleri kızdıracak niteliktedir.*
reşat nuri güntekin'in, harikulade romanlarından sadece bir tanesi. tam bir ibret öyküsü.
sözcük olarak üzerinde durmak gerekirse, aşırısı, karşınızdaki kişilerin gerçek yüzünü görmenize engeldir. acıdığınız insanların bir muhasebesini yaparsanız, hemen hemen hepsinin, acımasızca sizi harcadığını göreceksiniz.
reşat nuri güntekin'in insanı yormadan vicdan muhasebesi yaptıran güzel romanı. trt bunun dizisini de yapmış, zehra rolünü ayşegül aldinç oynamıştır. yalnız babasını kim oynamıştı, hatırlamıyorum.
Türk filmlerinde jönlerin nefrete yeğledikleri duygu.
Nalan:Ferit ne olur git seni öldürecekler...
Ferit:Benden nefret edebilirsin ama bana asla acıyamazsın Nalan...
bir reşat nuri klasiği. insanların başkalarından önce kendilerini nasıl kandırdığı anlatılıyo. kendisini inandırmış insanın bu durumdan çıkarılması neredeyse imkansız.
reşat nuri güntekin' in bir eseridir.
konusu kısaca küçük yaşta ailesinin içinde yaşanan olayları yanlış yorumlaması sonucu babasından ve erkeklerden nefret eden zehra öğretmenin zamanla acıma duygusundan yoksun olarak büyümesidir. kitap baştan sona hayatın içinden ve ders verici niteliktedir. mutlaka okunması gereken bir eserdir.