kahpe bizans'ta m.ali erbilin seslendirdiği bölüm
adı mübarek bir isim olan sevdiğim bir arkadasimin nicki.
hayatın sillesini yemiş fakat ayakta durmakta karralı bir insanın feryadı.
bir darbe aldıktan sonra bazen gerçekten bazen yalandan söylenen söz.
inat olduğunda tekrar tekrar söylenir.
-acımadı ki, acımadı ki, acımadı ki... vuran sizseniz çıldırtır, vurulansanız içerden mına koiimm denir.
kalp kırıklarından sonra yara bandı yaramadığından avuntu sözü olarak söylenebilir.
-kırmak istemedim.
-acımadı ki...
acıtmak istenen kişiyi kızdırmak için söylenen kelime.
burna yumruk yememişsen eğer gözlerine dolan yaşları engelliyebilirsin. kendinle kalınca bakarsın oram buram kanamış mı, kan izleri giysilerimden dışarı taşmış mı diye..
eğer hiç bi yerinde dışarıdan görünecek bir yaran yoksa ve kanın bulaşmamışsa etrafa haykırırsın nanikler içinde gülerek "acımadı ki acımadı ki" diye..
bilirsin ama gerçeği çok feci acımıştır. saklarsın uf olan yerlerini, sararsın kendi kendine.. ama göstermezsin asla.. içinden söversin sadece:
(bkz: acıdı lan ibne)
çocuk kudurur.
anne uyarır.
çocuk kudurmaya devam eder.
baba uyarır.
çocuk bir müddet sonra kafayı gözü yarar.
anne baba ona doğru koşarken dayak yiyeceğini zanneder.
ve bu cümleyi kurar.
Sık sık dayak yiyen, artık gelinebilecek son noktayı görmüş arsız çocuğun, bişey yapamıyoruz bari anneyi çıldırtalım türünden uyanıklığıdır. işe de yarar hani. Ancak çocuğun unuttuğu, sopanın iki katıyla ona dönecek olmasıdır.