düğümlenir ki her kelimen boğazında, söyleyecekken susarsın, suya susarsın, ona susarsın, sevgiye, aşka, güvene, bir küçücük gülümseyişine, saniyede çarpan yüreğine, susarsın işte. . . öyle gerektiği için, öyle hissettiğin için, sustukça boğulursun da anlamaz ya söyleyeceklerini dinlemesini istediğin. ne acı, ne fenadır işte o tam 'söyleyecekken susmak. ' acıların en beteriymiş.
acıların en büyüğü, konuşmana rağmen karşındakinin cevap veremeyişidir. tüm şarkıların, tüm şiirlerin boşluğa üflenmesidir.
acıların en büyüğü, sevgilinin ölmesidir.
insanın özgürüm dediği noktada bittiği mevki, madem özgür olduğu düşünüyorsun neden söylemeyi bu kadar istemene rağmen buna ket vuruyorsun, ruh acı çekerken özgür olunmaz. özgürlüğümü irademi benliğimi kilitleyen ne peki beni susruyor böyle.