sadece insan oğlu sevdiğinin ölümüne sabır gösterdiği gibi acıya da dayanıyor ikisininde geçtiğini hissetmemizi zaman denilen mefhum sağlıyor.
gün geliyor, bir koku, bir ses veya elinize geçen her hangi bir nesne acıyı olduğu yerden boğazınıza getiriyor ve yutkunamıyorsunuz, gözleriniz doluyor kendinizden bile uzaklaştığınızı anlıyor ve o 1 andan sıyrılmak için istemsiz bir harekette bulunuyor ve acılar geçiyor diyoruz..
Alışırsın zamanla, yavaşça silinir hafızandan bir dereceye kadar. Sonra orada öylece kalır. Hep bir iz olarak. Belki sen unuttuğunu sanırsın. Ama hep oradadır ve hep etkiler farkında olmasan bile. Lakin yaşamını devam ettirmen için fazla acı vermez sadece.
Geçiyor. Nasırlaşıyor, insan hissizleşiyor, kanıksıyor. Ölmedik ya...
Belki de derdimiz dert değil, bilmiyorum.
Bir yerde geriye sayan bir saat var ve o bir gün duracak, belki şimdi belki yarın belki seneye. Bana bundan daha büyük acı veren bir şey olamaz diyorum,
Ve Bir evlat acısı geçmez diyorlar,
allah cümlemizi korusun.