Temiz ve hijyenik yerlerde yapılması ve işinin ehli ustaların yapması gereken kurabiyedir.
--hemen bir anımı anlatayım--
ortaokul tatilinde bir pastaneye çırak olarak işe alınmıştım, bu acıbadem kurabiyesi normalde yağlı kağıt üzerine dökülür,
her ne hikmetse yağlı kağıt yerine tepsiye sermelik gazete kağıdı kullananlarda vardır,
evet bizim usta bu gazete kağıdı kullananlardan, neyse döktük kurabiyeyi, sürdük fırına sonra usta bana dedi ki;
fikri firar kurabiyeler olunca fırından çıkart hafif nemli bir süngerle altlarını sil ki, yapışan gazete kağıtları çıksın, sonra her kurabiyeyi birbiriyle yapıştır streçle.
tabi o zamanlar iş bir an önce bitsin diye, yalap şalap silmiştim kurabiyeleri,
o gün 10 tane kurabiye alan günlük gazeteyi rahatça okuyabilirdi zannımca*
--bu da böyle bir anımdır--
Kucukken cok severdim, simdilerde kapanan bir pastane satardi folyoda. Ikisi birbirine yapisik olurdu. Ortasi yumusacik olurdu tazeyse. 10-15 yildir yemiyorumdur.
Bir tanesini gömdüğümdür. Ama yemek anlamında değil, kelime anlamıyla.
Bugün birini görmeye gittim. Eski bir dost diyelim. Bundan ikram etti. Kafası da dumanlı dağlar ama. Annesi çok severmiş, geçen sene kaybetmişti annesini. Benim de annemin en sevdiği kurabiyedir. insan her şeyi biliyor da annesinin neleri sevdiği üzerine ne kadar az kafa yoruyor. Neyse, ikimiz de bir daha bu kurabiyeyi yememek üzere sessiz bir sözleşme imzaladık, o kafayla da ısrar edince kurabiyeye bahçesinde cenaze töreni düzenleyip gömdük. Hayat garip vesselam. Bir gün sevdiklerimizin en sevdikleri tek tek çıkacak hayatımızdan.
istanbul için yazayım..
1- beyaz fırın.(kadıköy) (beyaz fırının başka şubeleri de var)
2- hacıbekir..(sirkeci)
3-7-8 hasanpaşa fırını (beşiktaş -çarşı)
beyaz ve hacıbekir'i üretimi büyük boy ve çifttir. epey de pahalıdır. 80-100 lira arası.
7/8 hasanpaşa fırını kilo ile satar ,ufak ve çifttir, bir liradan çok az büyük ebattadır, her zaman tazedir . dökme kurabiye. (7/8 koko denilen kurabiyeyi de çok güzel yapar ,ikisini espresso kahve ve demli çayla deneyin ..
bu üçü hakkını verip yapar.
bunların fırınları taş fırındır ,ustası kalmadı artık ustayım diyen yalan söyler.en son taş fırın ustalarından biri abi dediğim biri idi rahmet olsun.
birde tam yerini bilemeyeceğim bağcılar-güngören çevresinde bir fırın var,ben ürününü yedim çok güzeldi gerçek taş fırınmış ,maalesef poşetini kaybettim.
bu fırınlardan iki tane daha var,biri kuzguncuk iskelesi fırını(açıldı dediler epeydir gitmedim sahile) diğer kasımpaşa'da denize yakın çıkışta. orası galeta ve un kurabiye yapıyor .
unutmadan artık fındıktan da yapıyorlar ,daha ucuz kötüde değil normal kuru pasta tadı.
düşünün bir kurabiye 80-100 lira ,insanın canı çekse düşünüyor almak için.
zaten açım gözüm döndü.
az şekerli ve yumuşak kalın yapılmış olanları çok severim.
eskiden iyiydi şimdi herkes ince kıtır yapıyor. eskiden nemli olurdu ben 20li yaşlardaydım.
9 tane faln yerim işte kahveyle.
şimdi kurabiye gibi kıtır.eskiden kalın ve nemli olurdu. böyle harik bir şey.