bir yerde aliskanlik, kotu olan bir durumu sevmeye calisarak; uzerini ortme cabasi. yalnizligi sevmek gibi bir sey bu da.. varolan durum degistirilemiyorsa, cikar yol onu sevmekte olabilir. bkz. bukemedigin eli op
bir nevi bağımlılıktır. acı insan için en büyük uyuşturucudur. maddi ve manevi olanı farketmez. mesela başın, dişin vaya kıçın artık neren ağrıyorsa, nerenden acı çekiyorsan senin için tek önemli şey o dur başka bir şey düşünmezsin , sadece acıyı hissettiğin yer vardır. mesela aşk acısı mı çekiyorsun. dünyadaki tek gerçek, senin tek yaşamın o acıdır artık. dünya üzerindeki her şeye karşı kayıtsızsındır. aşkından , acısından başka bir şey hissetmez, yaşamazsın. tamamen uyuşursun.
bazen acı çekmek, acıya boğulmak ister ki insan dünyadan kaçabilsin.
küçük bir çocuğa tanrıyı düşünüp acı çekmesi gerektiği öğretilirse o çocukta geceleri uyumadan önce bir acı yaratıp ağlayarak uyuyabilir.Büyüdüğünde ise bunun gereksiz olduğunu anladığında ya tanrıyı yitirir ya da geçmişteki kendini yitirir.tabi ki insanlar tercih ederler acıyı halbuki ortada acı falan yoktur.Ne ölüm ne aşk ne de başka bir şey acı getirmez insanlar baskılardan dolayı acı çekmeleri gerektiğini düşünürler..
ben acı çekerek sevmeyi asla istemedim. istedim ki birini seveyim, sevdiğim de beni sevsin ama olmadı, bu güne kadar beğendiğim kimse beni sevmedi. onu bırakalım hiç kimse beni sevmedi. ve sürekli acı çektim. ama bu sondu. son beğendiğim insandan sonra karar verdim. artık bende kimseyi sevmicem. aptalca acı çekmelere paydos artık. eski yeni herkesi unutucam ve artık bitmiştir benden yana sevgi kavramı.
gayet normaldir çünkü insan acı çekince özüne döner, derinleşir, okur, dinler, yazar ve kendini keşfeder. en güzel şarkılar, en güzel kitaplar çoğu zaman acı çekilince ortaya çıkar. yani oturun, duman dinleyin, leyla the band dinleyin, ağlayın, bir şeyler karalayın. her gün böyle geçince acı çekmeye alışıyor ve ertesi gün gülerek uyanıyorsunuz.
Dayak yemeyi, asagilanmayi sevmektir.Cünku bütün bunların sonunda içinizdeki o iç çatışmadan kurtulup belli bir sure refaha eresiniz,cunku bir beklentiniz kalmaz o anda hayattan.Ve o beklentisizligin getirdiği huzurla belli bir anda olsa acının yanında bir rahatlık yaşarsınız.Cunku bilirsiniz hayallerinizin gerçekleşme ihtimalinin çok dusuk oldugunu.