acı çekmek

    3.
  1. **
    az önce ne kadar salağım diye haykırırken buldum kendimi. salak mıydım gerçekten? yoksa bu sözleri söylememe neden olan başka birşey mi vardı? yitik bitmiş ezik bir halde gibiydim. neler mırıldandığımın farkında bile olmadan içimde hissettiğim acının büyüklüğünü ölçmek için geçmişime attım kendimi. kıyaslama yapmalıydım, trafik kazası yapmış ölümden dönmüştük, terör denen illeti içimize bıraktığı korku ile yaşamıştım bir kaç yıl, aşk acısının ise önü arkası yoktu. yaptığım hatalar aklıma geldi.ne kadar cok dönüm noktasından geçmiştim, ne ağır kararlar almıştım, yaşamıma yön verme konusunda ne zor dönemlerden geçmiştim. acaba bunların hepsi bir hatamıydı yoksa doğru olanı mı yapmıştım? sorular arka arkaya sıralanırken içinden çıkılamaz bir hal alan duygu düşünce fikir karmaşası beynimin hücrelerini harap etmekle meşgulken kalbim sanki mengenenin demirleri arasında sıkışmışcasına atmakta zorlanıyordu. hava sıcak lakin beynim tenime üşüme emri veriyor, kanım akmamakta direniyor, gözyaşlarım bezelerinin içine sığamıyor, kaslarımın beynimle irtibatını çoktan koparmış, titreme nöbeti sarmış bedenimi. neydi bunun anlamı? o ana kadar birçok soru sormuştım kendime? hangisinin cevabı vardı? bu soruya da cevap bulamamış kısır döngüye sarmalanmıştım. çıkamıyordum işin içinden. herzaman olduğu gibi katı kurallarla dolu yeni kararlar alarak mı çıkacaktim işin içinden. zamana bırakmak çözümün küçücük bir parçası bile değildi, umursamamak unutmaya çalışmak bir hiçti. bir topluiğnenin tasvirini sayfalarca yapabilecek olan ben, bir anda hissettiklerime minnacık bir anlam veremiyordum. biraz kendime gelmiştim. düşüncelerimi gözden geçirirken farkettim ki birşeyler eksikti. eksik olan şeydi bu acı veren. zıt duygular pekiştirirmiş birbirlerini. sevginin olması için nefret şartmış. hani aşk hikayeleri de öyle biter ya. seven iki insandan biri bırakınca diğerinin sevgisi nefrete dönüşümüş. sevginin karşıtı vardı lakin acının karşıtı neydi? tabiki tatlı değildi o duygunun zıttı var mıydı benim mi aklıma gelmiyordu. acı çekmek tatlı çekmek. acı çekmek mutlu olmak? yok yok mutlu olmak da değildi acı çekmenin karşılığı. mutlu olmakla acı çekmek aynı duygulardı. mutluyken bile acı çekilir benim nazarımda. mutlu olmak için feda ettiğiniz şeyler acı verir. acı çekerken kazandığınız şeyler ise mutluluk verir. allahım bulamıyordum ne eksikliği ne eksik olanın zıttını.
    anladım çıkamayacağım bu işin içinden. an be an saniye saniye sıraladım olanları. şu olmuştu, sonra da bu olmuşsu en son olarak da şöyle oldu. anlamsızdı olanlar. anlamını bulmaya çalıştığım şey de anlamsızdı. beynimize o kavram yerleştirilmemişti zira. olmayan şeyi bulmaya çalışmaktı benimkisi. olmayanı ortaya çıkarmak, ona bir anlam yüklemek, var hale getirmekti. kendini yollara adamış kaşifler gibi yeni birşeyler bulmaya çalışırken, yeni bulunacaklar olacaktı sonum. hissedemediklerim hissedebildiklerimden fazla gibi geliyordu. sadece benim için değil herkes için geçerliydi bu. herkes sevdiği zaman karşısındakine seni en çok ben seviyorum der, çocugu olan baba dünyanın en mutlu babası benim der, bir sevdiğini kaybeden an çok ben üzüldüm hissine kapılır, herkes hayatında bir kere bile olsa kaderim bana acı bir oyun oynadı demiştir. bunlar doğru mu peki. gerçek anlamda dünyanın en mutlu insanı olabildik mi hiç, en acı çekeni en heyecanlısı, en seveni en sevileni? dünyada kim ne için yaşıyor? ve kim ne için nefes alıyor? ve sonuç olarak; asıl acı çekmek ne demek biliyor musunuz? düşündükçe batmak, batıp çıkamamak...
    21 ...
  2. 134.
  3. Fazlası duyarsızlaştırır.
    Duyarsızlaştım.
    8 ...
  4. 155.
  5. üniversite hayatım boyunca acilarimizi ortaya koyarak birbimizin acılarına gözyaşı doktugumuz;
    gözyaşıyla, turkuyle, sohbetle, çözüm yoluna dair fikirlerle, bol bol bol sinkafki kufurlerle, bazende duvarlara masaya vurulan yumruklarla acimizi ezdigimiz bir arkadaşım vardi.

    her defasinda uzun geceleri uzun dertlesmeleri
    onun yaa hüseyin, aci cekmek özgürlükse kardeşim
    benim de özgürdük ikimizde halilim özgürduk ikimizde.
    dememle bitirirdik.

    acilari da hafife alir kalkardik masadan. bahaneler çünkü bahaneler her seyi küçültür. inanirim ben, inanirim oglum acilarin ozgurluge giden yol olmasina.
    o da inanırdı. kandirirdik birbimizi.
    kanmak isterdik olum napalim ki yoksa gucsuz adamlariz biz.
    dayanamiyoruz oyle cok aci çekmeye kacmamiz lazim, kendimizi kandirmamiz lazim. kimsenin kandirmasina katlanamam ama kendimi kandirmam lazim. yoksa zihnimden ayaklarima dogru sicacik bi sey akiyor, nefesim karariyor, kalbim hizlaniyor, zihnim uyusuyor, dizlerim titriyor. sol bacagim sol bacagim titriyor.
    acı çekmek kötü.
    gülerken bile gülücükle cikan nefesi kalbin tutuyor, birakmiyor.

    hadi gulsene amina kodumun çocuğu hadi gulsene diyor. tuttum nefesini sebebi de bu bu bu. gulsene agzini yuzunu siktigim gulsene hadi diyor.
    gulemiyorsun.
    hebele gubule ahuhu diye bi ses cikiyor agzindan :d
    biraksana be kardeşim nefesimi. biraksana kurban olduğum nefesimi. su her an dolacakmis gibi duran gozlerimle uğraşsana. ben cok iyi gülmekten agliyormus gibi yaparım. onlarla ugrassana. biraksana nefesimi.

    hayir ben kendi kalbime istediğimi yaptıramayacaksam neden 23 yasimdayim?
    var mi öyle kafana gore takilmak
    kodugumun kalbi var mi kardes? ben daha kafama gore takilamiyorum bu hayatta istedigimi yapamiyorum hep başkaları, hep karsimdaki hep sartlar bin sey dusunuyorum. sana ne oluyor kardes?
    kalpsen kan pompala sanane benim acimdan gulucugumden.
    sikik.

    evet evet acilar değil ama aci cekmek tamamen insan kalbinin sikikligidir. aha bu da tanım.

    tisikkirlir uludag sözlük. yine bir ic dokmeyle karsi karsiyasin, zall abi beni kov.
    7 ...
  6. 114.
  7. bir süre sonra bağımlısı olunan aktivitedir. baya boş zamanlarımda yaptığım hobim.
    5 ...
  8. 7.
  9. kalbinin yandığını, bir daha hayatta kimsenin seni bu kadar üzemeyeceğini düşünmek..bile bile kendine eziyet etmek,olmayacak ümitlerin peşinde koşmak.hayata karşı haddinden fazla acımasız olabilirken sıkı sıkıya bağlandığın umutların altına iyimser sebepler bulup sıkıştırmak,bu sebepleri yaratmak..kendine kızmak ,pişman olmak , pişman olduğuna bile pişman olmak, kendini yarım hisstmekten geçip artık kimsesiz hissetmek..
    6 ...
  10. 6.
  11. birini kaybedene kadar hayatta asla tadılamıcak duygu. ne zaman ki aradığında ulaşamıyosun, özlüyosun göremiyosun, sesini duyamıyosun, sadece anıları kalıyo o zaman cayır cayır yanıyo için acıdan..
    6 ...
  12. 127.
  13. Fiziksel ya da ruhsal olabilen seydir.
    Suan cektigim fiziksel aciyi tarif bile edemiyorum.
    5 ...
  14. 111.
  15. Aci cekmek ozgurluktur.

    Ben, sag elinde mesalesiyle ozgurluk heykeli...
    5 ...
  16. 85.
  17. insanın iç acılarının toplamı geceleri 180 dereceyi geçer.
    5 ...
  18. 21.
  19. kibritin parmağınızı yakması gibi bir şeydir... değdiği yeri yakar kibrit sonra yok olur ama izi kalır... işte her şey o izden sonra olur her değdiğinde eliniz yeniden acır... tıpkı gözlerinizin her gördüğünde onu içinizin acıması gibi...
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük