Aralık ayında gösterime girecek olan başrollerinde Halit ergenç, Ezgi Asaroğlu, Songül Öden, Cansu Dere'nin rol aldığı sinema filmi. Halit Ergenç bu sefer de 3 kadını seven, onlarla ilişki yaşayan edebiyat öğretmeni Orhan'ı canlandırıyor. kısacası Halit ergenç bu sefer de normal bir ilişki yaşayamayacak. Yazık adama yahu.
halit ergenin * 3 hatunu götürdüğü, dram yapıcam diye saçmalanmış film. bu sadece fragmana bakılarak görülebilir, filmi izlemeğe gerek yok. kısaca zaman kaybı.
komik. film bitince tür kısmına tekrar baktım, dram-romantik yazıyor ama aldanmayın yazana. gülmek istiyorsanız izlemelisiniz zira sonunda şoktan da olsa bir şekilde gülüyorsunuz.
--spoiler--
film boyu adamın pisliklerine 'hadi canım sen de' diyorsunuz ama sonunda karısını da kendisine benzettiğini görünce kelimeler tükeniyor. iki kişiden biri diğerine illa ki benziyor demek. ya da aslında birbirine benzeyenler bir şekilde birbirlerini buluyorlar.
senaryo ancak türk filmlerinde olabilecek türden. adamın önceden evlenmek üzere olduğu eski aşkı karısının kankası oluyor gibi hatta evlerinin karşısına taşınıyor ve adamda bi müdahale yok, gayet memnun halinden. ikisiyle de işini yürütüyor. karısı zaten kör. tıbbi olarak da kör, sadece duygusal değil. bir de başka bir üçüncü kız işin içine giriyor. adam kendini aşıyor ve bir gecede hepsiyle beraber olabiliyor. kısacası filmdeki karakterlerin hepsi sorunlu, derinlerde problemleri var. şimdi düşündüm de filmin bitiminde sadece şoktan değil, sinirden de gülebilirsiniz. o kadar olayı o kadar dakikada izlemek kolay değil tabi. *
--spoiler--
son zamanlarda izlediğim en siktiriboktan filmlerden bir tanesi. türleri aynı değil ama en az kanal d'nin ota boka yayınladığı aşk tutulması ya da romantik komedi kadar gerzek bir film. "neden izledim ki lan bunu şimdi?" diyorsunuz sonunda.
--spoiler--
şöyle saçmalıklar vardı bu filmde;
- trafik kazası oluyor ve bir türk filmi klasiği olan trafik kazası sonucu kör olma olayı vuku buluyor. bıkmadınız mu bu hikayeden?
- oya ameliyat olacak fakat ameliyat çok riskli. yüzde 98 mi ne ölme ihtimali var. ama ne hikmetse ölmüyor lan.
gözleri açılıveriyor. süpermiş.
- bir ara ayşe ve her önüne geleni siken herif "yeni evlerini" gezmeye gidiyorlar. ayşe hamile hamile atlayıp, zıplıyor, akrobatik hareketler eşliğinde koltuğa ters uzanıyor falan. sonra karanlıktan siyah takım elbiseli herifler çıkıp karıyı dövüyorlar ve çocuk düşüyor. lan dövmelerine gerek yoktu be? o atlayıp zıplamayla düşmüştür zaten o çocuk çoktan.
- her önüne geleni siken adamın performansı müthiş yalnız; akşam karısını sikiyor, gece komşusunu sikiyor, sabah da öğrencisini sikiyor. ağır işçi olm herif.
- seda uygun'un her önüne geleni siken adama bi "beni sik nolur" demediği kalıyor sonra da "benimle yatıp gitmek kolay mı layn?" diye adamın ağzına zıçıyor. salak karı, zaten adamı sen eve attın. adam seni binbir uğraşla sikmedi, bekaretini falan bozmadı. neredeyse sen siktin adamı. madem ki orospusun orospuluğunu bil.
- ayşe oya'yı otoparkta sırtından vuruyor. ama oya'ya gene bi bok olmuyo. sadece çocuk düşüyo. ne olduysa bebelere oldu zaten bu filmde. hayır, şimdi her şey planlıysa, oya'nın ölmeyeceğini de mi planladınız? nası yaptınız?
- veeeee hasta olduğum o koparan sahne;
ayşe her önüne geleni siken herifi bıçaklıyor, "ahhh uhhh" sesleri duyuyoruz. herif ölüyo zannedyoruz.
sonra ne oluyo dersiniz. her önüne geleni siken adam karnına yediği bıçağı o halde çıkarıp, ayşe'ye sokuyo. bu ne be?
- "ben bıçaklandım, ge bi de seni bıçaklayım" mı bu? bıçaklananın bıçaklayanını bıçakladığını da ilk defa görüyorum, duyuyorum.
bak, cümle haliyle bile çok aptalca "bıçaklanın bıçaklayanı bıçaklaması".
çok fantastik gerçekten. sonra "koşun la koşun karıya bişi yapmışlar" diyerek milleti çağırıyo ve bıçaklı haliyle ceketini ilikliyo, oradan normal bir insan gibi uzaklaşıyo.
birincisi bir cinayet işleniyo, ve hemen eve nasıl geliyosun? polisler molisler ne iş? cesedi bulan kişi olarak seni sikmeleri gerekirdi. hayır, sorguya çekildiysen, bıçaklandığını nasıl farketmediler?
hayır, dahası sen bıçaklı halde gittin evde haberleri izledin, sohbet ettin lan.
ve sonrası: oya hanım seda uygun'u öldürüyo.
bu kadar basit mi lan? öldür öldür dolaş, hee canım oldu. profesyonel seri katilsiniz zaten.
--spoiler--
o kadar göklere çıkarılmıştı ki bu film, sinemada izlemek isteyip izleyememiştim.
iyi ki de izlememişim.
cansu dere yi ilk defa sinirlenmeden izledim. konu ve kurgu dısında güzel bir film olmus sanki, mantık hataları da cabası. arabesk dinleyesim geldi bir ara levent yuksel yorumundanmıdır nedir. **
bir sonraki adımı rahatlıkla tahmin edilebilen , hatta senaryadan da yaratıcı fikirler ürettirebilen fıs bir türk filmi. halit ergenç dışında diğer oyuncular da başarısız.
her sahnesinde onur ünlü ne adamsın' dedirten film.
türk yapımlarından beklenmeyecek derecede başarılı bir kurguydu.
replikler çok iyiydi. (bkz: ben ikimizin yerine de sadığım aşkım)
yalnız en esaslı karakter oya idi kesinlikle.
onu izlerken çok ağladım ben. son sahne ise gerçekten mükemmeldi.
tavsiye edilir yani. izlemeden geçmeyin derim ben.
ayrıca onur ünlü! sen hep film yap tamam mı ? biz de izleyelim...
