zaten ülkemiz insanı acun' dan önce dinlenmeye ayırdığı zamanı dünya klasikleri okuyarak, günde 30 köşe yazarı takip ederek geçiriyormuş televizyonu ise discovery, national geographic, meclis tv ve ortaokul matematiği seyretmek için kullanıyormuş gibi ulan bu acun da para var da bende niye yok' çu arkadaşların uğrak mekanı olmuş başlık.
eskiden bir masa oyunu vardı. monopoly oyununun taklidi. sahte paralar ve sahte şirketler vardı.
oradaki mavi kartlı şirketi hatırlatıyor aslında tüm bu medyada olanlar. şirketin adı da "uygun uyutmacılık" idi. ulan oyunu yapanlar ne ileri görüşlüymüş be. hala hatırladıkça saygı duyarım.
amerikada dahi program yapsa yine onu zirveye taşıyacak olan bir kitle var.biz bu kitleye aptal sabalak kitlesi diyoruz.acunun kendisininde ifade ettiği gibi programları o çıkarmıyor yurtdışında popüler olanları(aptal sabalak olanları) ithal ediyor.aptallığın ırkı olmadığına göre acunun halka ettiği türkiye aptalları ile dünya aptalları arasında bir köprü kurmak. bizim aptal sabalak kitlemizin acuna ettikleri ise bir giydiği çorabı bir daha giymemeye ya da bir ısırık aldığı yemekten bir daha ısırık almamaya teşvik etmek.kutumda büyük hissediyorum ne kutuysa.
-var mısın yok musun gibi saçma ve seyirciye hiçbir şey katmayan yarışma ile izlenme rekorları kırıyor.
-aynı rekoru survivor yarışmasının bir kuyruğu ile bir kez daha kırıyor, adadaki salakların hikayeleri türkiye gündemi oluyor. nihat doğan ile nouma arasındaki olayı hatırlayın.
-yetenek sizsiniz türkiye programı ile tüm ülkeyle neredeyse dalga geçiyor. aref denen bir şaklabanı türk medyasında haftalarca kullanıyor.
ve bütün bunları yurtdışından araklayarak yapıyor. yani 0 çaba.
adam türk milletinin zayıf noktasını bulmuş, tembellik ve boş vakit. kökledikçe de köklüyor. eğer o izlenme rekorları kırılmaya devam ederse de arkası gelecek gibi görünüyor.
istisnalar olduğu halde özetlemek gerekirse : türk halkının katkıda bulunduğu izlenme rekorlarıyla hak ettiği şeylerdir.
bu adam televizyona hakimiyet kurmuşçasına bizi kullanıyor diye düşünürdüm. ta ki bana yaşamayı öğreten kadının, televizyon başında oturup teslim olmasına kadar. bir ayrıldım yanından neler değişmiş. bu sefer belki ben ona öğreteceğim.
zamanında bir futbol oyuncusu olmaktan başka hiçbir yeteneği olmayan sergen yalçın'ı, yetenek yarışmasında jüri üyesi yapması. ne kadar da komik ve ilginç.
