belki de kapağı atmaya çalışmak yerine bizzat acun olmalı, binlerce sınav vesaire uğraşmak yerine cumhurbaşkanı olmalı. veya kim bilir, belki de biraz arda turan olmalı şu hayatta.
yeni mezun olmuş kariyer çalışmalarına başlamış bir kardeşiniz olarak bu acı tablo hergün yüzüme şişman yarağı gibi çarpıyor. bazen "olum ne yap et, devlete at kapağı memur ol" diyorum, bazen "survivora katılayım" diyorum, bazen de "ulan bu kadar fırsat hangi dönemde geldi git kolay yoldan şehit ol, ailen rahat etsin" diyorum. ama bunlar matah şeyler olduğundan, sempati duyduğumdan değil, tek çareye döndüğü için cazip geliyor. bir gün herkes fenerbahçeli olacak lafı gibi, bir gün herkes birer acun, birer arda turan, birer 15 temmuz demokrasi şehidi olacak. kimi "bundan ne yazık ki kaçış yok" derken kimisi "ne büyük nimet" diye düşünüyor. allah sen büyüksün.
koyun psikolojisinden kaçış, gençliğin verdiği asilik, her şeyin tersini savunan bir dalyarak olmak mı sorunum bilmiyorum. ama "zirve", "en iyi" denilen şeylerin bu kadar ayağa düşmesi, değersizliklerin değer üzerine değer kazanması -kendimi katmaksızın- gerçek değerlerin yok olmasına, değerlilerin neslinin kurumasına neden oluyor diye düşünüyorum. bir güruhtan olmaktan deparla kaçan biz, ne ara biat etmekten imtina eden kısım olmaktan korkmaya başladık?
allah hepinize "15 temmuz şehitlerini saygıyla anıyoruz" reklamı yayınlatabilecek holding sahibi olmayı nasip etsin. hepinize, kendi kanalınızda kötü haber geldiğinde eğlence programınızı yarıda kesebilecek kuvveti nasip etsin.
ben insanım aga, elbet soruyorum. 6 ay sonra şehit olabilirim. ve ben arkamdan çaykur'un kanal d'nin akşamki reklam kuşağında beni saygıyla anmasını istemiyorum. beni ne anıyorsun lan amına koduğum beni sen öldürdün. beni hepiniz ellerinizle öldürdünüz.
hepinizin 15 temmuz demokrasi ve milli birlik gününü en içten dileklerimle kutlarım. teşekkürler.